Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Max Weber

7.6/10
265 Kişi
2.035
Okunma
369
Beğeni
15,6bin
Görüntülenme

Max Weber Gönderileri

Max Weber kitaplarını, Max Weber sözleri ve alıntılarını, Max Weber yazarlarını, Max Weber yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mennonitler: Kuruluş tarihini 25 Ocak 1525 diye kabul eden reformcu Baptist bir hareket ve tarikattır. Kendilerini "En Eski Hür Protestanlar" olarak adlandıran ve İsa'nın takipçileri olarak gören Mennonitler, İsa'nın öğretisiyle yaşamak istediklerini, silahlarının 'Tanrı Kelamı, İnciller ve sevgi" olduğunu söylerler. Yine kendilerini barış kilisesi diye adlandırırlar ve askerlik yapmayı kabul etmezler. Hollanda'da inançlarından dolayı onların askerlikten muaf tutuldukları bilinmektedir. İlk vicdani retçiler olarak kabul edilen Mennonitler devlet ile kilise otoritelerinin ayrılması gerektiğini savunurlar. Sade ve kapalı bir yaşama biçimini seçen, aşırıya kaçacak hiçbir şey yapılmaması ve aşırı duygusallıklardan da kaçınılması gerektiğine inanan, yemin etmeyi reddeden, teknolojiden uzak duran bu tarikat mensupları aşırı muhafazakarlıklarıyla ve çalışkanlıklarıyla bilinir
Sayfa 17
Mevcut durumda, Protestanlar severek iyi yemek yerken, Katolikler sakince uyumak isterler."
Sayfa 14
Reklam
Weber'in 'kapitalizmin Ruhu'nun kökenini arayışında merkezi öneme sahip olan bu kavram, bu eserde iki anlamda kullanılmıştır. Sofuluk bir anlamıyla, ahirete yönelik asketizm yahut manastır asketizmi, yani kendini Tanrı'ya adama ve bu yolda dünya nimetlerinden, her türlü uğraşıdan elini eteğini çekme, diğer anlamıyla da dünyevi asketizm, yani dünya işleriyle uğraşmayı Tanrı'yı hoşnut etmek için sürdürmek ve dünya nimetlerinden yararlanabilecek durumda olduğu halde bunlardan yine Tanrı'yı hoşnut etmek için bilerek ve isteyerek uzak durmak, bu yolda katı bir tutum sergilemek demeye gelir. Bu anlamda asketik kişi Tanrı'nın şanı için çok çalışır, dünya mallarından uzak durmaz. Ancak gösterişten ve lüks tüketimden kaçınır.
Sayfa 13
O halde farklı davranışın nedenini, yalnızca mezheplerin dış dünyadaki geçici tarihsel ve siyasal durumlarında değil, temelde, kalıcı içsel özelliklerinde aramak gerekir.
Sayfa 13
Quakerler: Kunduracı George Fox'un İngiltere' de kurduğu "Dostlar Derneği" üyelerine verilen isim. 1654'ten itibaren kullanılan bu isim 17. yüzyılın sonlarına doğru yerleşti. Fox, öğretisini 1647'de ortaya koydu ve Tann'ya saygının, onun kelamı karşısında titremeyi gerektirdiğini belirtti. Bu topluluk daha sonra bir tarikat haline geldi. Çalışma gayretleri ve liberal anlayışlarıyla bilinen ve zamanla zenginleşen Quakerler, insan yaşamındaki tek otorite olarak, insanın kalbine hitap eden kutsal ruhu kabul ederler. Kutsal kitabın dogma kıstası olmasını, bütün kutsal sırları, örgütlü ruhban sınıfını, Kalvin'in ilahi takdir ve lütuf öğretisini, insanın günahkar olarak dünyaya geldiği tezini reddederler. Onlarda ant içmek, üstleri şapka çıkararak selamlamak yasaktır.
Sayfa 12
Fransız Protestanları olarak da bilinen Huganotlar 1560'lardan sonra örgütlenmeye başlayıp 17. yüzyıldan itibaren Fransız reform kilisesi olarak ortaya çıktılar. Daha çok ekonomik etkinliklerle uğraşan ve Kalvin'in öğretilerine yakınlıklarıyla tanınan Huganotlar azizlerin kutsanması gibi Katolik uygulamaları reddettiler. 17 yüzyıldan sonra büyük zulüm gördükleri Fransa' dan göç etmek zorunda kalan Huganotlar, İngiltere, Hollanda, Almanya ve diğer Kuzey Avrupa ülkelerine göç ettiler. Huganotların Otuzyıl Savaşlarında önemli rol oynadıkları da bilinmektedir.
Sayfa 12
Reklam
Katolikler hümanist liselerin verdiği eğitim ve öğretimi tercih etmektedirler. Bu olgu yukarıdaki gerekçelerle açıklanamaz. Bu, daha ziyade Katoliklerin kapitalistçe kazanca pek fazla ilgi duymamalarıyla açıklanmalıdır.
Sayfa 10
Bu durumda, kuşkusuz şöyle bir nedensel ilişki vardır: Kazanılmış olan zihinsel özellikler, ayrıca aile çevresinin ve memleketteki dinsel atmosferin yönlendirdiği eğitim, meslek seçimini ve ilerideki meslek yaşamının geleceğini belirlemektedir.
Sayfa 11
Bazı kaynaklarda püritenlik ile Yahudilik arasında gerçek bir bağlantı olduğu ifade edilir. Hatta püritenler "İngiliz Yahudiler"diye de adlandırılır. Gerçekten de İngiliz püritenler, o yıllarda Tevrat'ın ilkelerini titiz biçimde uygulamaktaydılar. İngiltere'de kısa sürede sayıları ve güçleri artan püritenler, kendisi de bir püriten olan Cromwell'in krallığı devirip yönetimi ele geçirmesinin ardından büyük bir siyasal güç kazandılar.
Sayfa 10
Baden' de, Bavyera' da ve mesela Macaristan'da, Katolik ebeveynlerle Protestan ebeveynlerin çocuklarını yönlendirdikleri yüksek öğretim alanlarının niteliği arasında kanıtlanabilir bir fark bulunmaktadır.
Sayfa 10
Reklam
Püritenizm: Kalvinizmin İngiltere' de gelişen bir kolu olan püritenlik, çalışmanın hem bu dünya için hem de öbür dünya için gerekli ve kutsal olduğunu kabul edip kendini "saflığı arama" olarak tanımlar. Bu bakımdan bir Protestan görüş, ibadet ve yaşama biçimidir.
Sayfa 9
Luther'in fikirlerini benimsediği için Paris'ten ayrılmak zorunda kalan reformcu din adamı Jean Calvin'in (1509-1564) din anlayışı ile inanç çizgisi çerçevesinde ortaya çıkan ve Protestanlığın ikinci ekolü olan Kalvinizm, Hıristiyanlığın başlangıçtaki haline, özüne dönmesi gerektiğini savunur. Kalvin 1532'de Papa'nın egemenliğini reddetti ve bazı dinsel uygulamaları yanlış bularak Katoliklikten ayrıldı. 1537'de yayınladığı "İnanç Bildirgesi"yle Papa'dan yana olanlarla İncil'den yana alanları ayırmayı amaçladı. Ona göre tek inanç kaynağı Kitab-ı Mukaddes olmalıdır. Toplumsal kurumlar dagelenekçi din anlayışına göre değil, Hıristiyanlığın ilk baştaki özüne göre kurulmalıdır. Bu yüzden dinde reform yapılmalıdır. Onun ilkelerine göre insan yaşamında dürüstülük ve çalışkanlık ilk sırada yer almalıdır. Çalışkan, dürüst ve dünya nimetlerinden uzak duran ve ibadet eden rahipler kurtulmuş olanlar arasındadır. Lüks yaşam, süs eşyalarının kullanımı, sarhoşluk ve tembellik günahtır.
Sayfa 9
Ekonomik olarak en gelişmiş bölgelerin, kilise devrimine büyük bir yatkınlık taşımalarının nedeni neydi? Bu sorunun yanıtı, ilk başta düşünüldüğü kadar basit değildir.
Sayfa 8
Almanya'nın doğal kaynakları, aynca ulaşım durumunun uygunluğu dolayısıyla en zengin ve en gelişmiş bölgelerinin büyük bir kısmı, özellikle zengin şehirlerin çoğu 16. yüzyılda Protestanlığa dönmüştü.
Sayfa 8
Böyle olmak zorundadır. Bütün bir ekonomik sistemin kapitalist düzeni içinde verimliliğe ulaşma olanağı taşımayan bir işletme batmaya mahkumdur.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.