Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mehmet Faraç

Mehmet FaraçTöre Kıskacında Kadın yazarı
Yazar
8.1/10
13 Kişi
80
Okunma
6
Beğeni
2.195
Görüntülenme

Mehmet Faraç Sözleri ve Alıntıları

Mehmet Faraç sözleri ve alıntılarını, Mehmet Faraç kitap alıntılarını, Mehmet Faraç en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Biz dua ederken diyoruz ki, bize karşı suç işleyenlerin günahlarını affettiğimiz gibi Rab, sen de bizim günahlarımızı affet...
Güneydoğu’nun kalkınamamasının üç nedeni vardır, ağa, siyasetçi ve şıh!...
Sayfa 33 - DHARMA EDEBİYAT
Reklam
Etmez akrep, akrabanın akrabaya ettiğini!..
Sayfa 85 - DHARMA EDEBİYAT
Kan davası!... Cehaleti kan deryasına dönüştüren bağnazlık!...
Urfa Türküsü
“Daracık sokakta yâre kavuştum Yar aşağı ben yukarı savuştum Yara bir gül verdim yârnan barıştım Bir tanecik bu dert öldürür beni Atma bu daşları ben yaralıyam El alem al geymiş ben karalıyam Beni beni beni ceylanım seni Sürmedim sefanı neylerim seni Yüce dağ başında yayılan atlar Yarımın koynuna girmesin yadlar Mezarım üstünde bir karış otlar Bir tanecik bu dert öldürür beni”
Özgürleşmemiş birey, cehaletin boynundaki yuları koparabilir miydi?
Sayfa 74
Reklam
Öfke, niye bu topraklarda hep bir ejderha gibidir? Vicdan ve akıl neden tavuk ürkekliğinde hep kafese kilitlenir?
Emzikleri kana batırılmıştı bebelerin, Biberonlarından öfke akıyordu..! İntikam sandıklarda saklanıyordu, Kanlı gömlekleri vardı onların..!
Sayfa 67
Beynin korkuya, gözlerin namluya, aklın çaresizliğe kilitlendiği bu coğrafyada, kanın su kadar sıradanlığı neye dayanır? Can, ölüm çukuruna atılacak kadar ucuz ve basit midir?
Sayfa 13
Reklam
Güneydoğu kör kuyu, herkes bir taş atıyor.
Türkiye 1984'ten bu yana PKK, 1987 yılından bu yana da Hizbullah'la uğraşıyor. Biri Urfa'lı, biri Diyarbakırlı iki insan... Abdullah Öcalan, Hüseyin Velioğlu... İkisi de Milli Türk Talebe Birliği'nin (MTTB) toplantılarına katılıyordu. İkisi de başarısız öğrenciler olarak nitelendiriliyordu... Sonra biri Marksist bir örgütün, diğeri de şeriatçı bir örgütün başında ortaya çıkıyordu. Ve ikise de,"makus talihini' bir türlü yenemeyen Güneydoğu'yu insanlara zindan ediyordu...
Sayfa 234 - Günizi YayıncılıkKitabı okudu
26 Ocak 2000
26 OCAK: Örgütün 8 kişilik "Şura"sının Velioğlu, Tutar, Gümüş ve İsa Altsoy'un yanısıra Haşim Alabalık, Ahmet Alabalık, Sülhattin Ülük ve Hacı İnan'dan oluştuğu kesinleşiyordu. Gözaltı sayısı 690'ı aşarken, 27 Hizbullahçı daha tutuklanıyordu. Velioğlu'nun bir PKK'linin öldürülmesinde kullanılan tabancayı "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım'a hediye ettiği belirleniyordu. Aynı gün Hizbullah'ın ilk cephaneliğine örgütün üst düzey yöneticilerinden Mahmut Demir'in itiraflarıyla ulaşılıyordu. Bir itirafta Tansu Çiller'den geliyordu: "Devlet Hizbullah'ı 1983'ten beri biliyordu!"
Sayfa 130 - Günizi YayıncılıkKitabı okudu
Hesapları intikam olanlar, dillerine kelepçe, kulaklarına pranga vuruyor, gözlerine esaretin perdesini çekiyorlardı!
Öfkeyizi kalbinizden çıharın.. Bırahın intikamın tarlasında artıh barış çicekleri açsın.. insan vurmağa yanaşmayın.. şunu hiçbir zaman unutmayın, vuracağınız her adamın kanı size de sıçlar.. siz de kanla kirlenirsiniz ben sonunda kana bulanırsınız..
Sayfa 64
Töreniz batsın..!
Töre kanunlarının her maddesinde adeta idam edilen kadınlar, kanın durdurulmasında da kurtarıcı olarak kullanılıyordu. Aşiretin en güzel kızları, “Alın bizim namusumuz artık sizin de namusunuz! Akrabayız, kan güdemeyiz.!” denilerek karşı tarafa sunuluyordu. Şiddet bekâret kanında susturuluyor, kanlı çarşaflar, kanlı kefenlerle takas ediliyordu.! Kan bedeli olarak karşı aşiretlere sunulan gelinler hep kara talihli oldu. Doğuda kadın olmanın zorluğunu en iyi onlar anladı.
Sayfa 57
150 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.