Babası Yeni Zelanda'da öğretmendi. Bir yıl psikoloji dersi verdi. 1973 yılında profesyonel fotoğrafçı olarak Laos ve Bolivya'ya gitti. 1976 yılında Tapınak Şövalyeleri'ni araştırmak için İngiltere'ye geldi. Rennes şatosunu inceledi. Babil'den Rönesans'a kadar politik konularda araştırmalarda bulundu.
Tapınak Şövalyeleri hakkında araştırmalarında Henry Lincoln ve Richard Leigh ile birlikte hareket etti.
Unvan:
Yeni Zelandalı psikolog, fotoğrafçı, tarihçi ve yazar.
Bugün buraya, tartışmalı bir yazar ve onun yine tartışmalı kitaplarından biri olan "İsa Yazmaları" incelemesi için geldim. Baştan söyleyeyim inceleme uzun upuzun ama heyecanım yüksek. Umarım sıkılmaz ve okursunuz.
Bilenler bilir, bundan yıllar önce sevgili yazarımız Baigent ve iki diğer yazar, tüm dünyada büyük yankı uyandıran Kutsal
Bir kitabı nasıl tutarız? Hemen başlangıcında kendisi hakkında bilgileri verirken yalnızca iyi yazıları kitaba taşımak değil; Birmingham Rahibi Hugh Montefiore’nin de dediği gibi “Amatörce, Bilgisizce ve Garip” yazısını da bu tanıtım yazısına koymaya cesaret ettiğinde. Bunun yanında sıkı bir Dan Brown hayranı iseniz zaten bu kitaptan haberinizin olmaması imkansız demektir. Her şey bir kenara, Turgut Gürsan okuduktan –ki kendisi kitaplarında masonluğu falan oldukça geniş anlatır- sonra bu konuyu biraz daha merak etmem (ve başıma ne gelecek düşünceleri) ve son olarak da parayı nereye harcasam da cebimde çay içecek para kalmayıp bu yağmurda eve koşarak gitsem düşüncelerimle (kendimi iyice acındırdıysam tamamdır, başlayalım) kitabımıza başladık.
Bahsedilen konulara da şöyle bir bakalım istedim: i.hizliresim.com/lZ5vrB.png
Çalışmanın özgünlüğü çok hoşuma gitse de neden bunu okudum psikolojisine girdim. Zaten insan ya meraktan ya da neyse. 1982 yılından itibaren en az 20 baskı (bendeki bu baskıydı) yapan ve sonuna 100 sayfalık fazladan notlar ve kişiler eklenen bu kitap, açık konuşmak gerekirse okunmasa da olur. Tabi geçmiş döneme ilgiliyseniz ve gazete haberi olur gibi okumak isterseniz başka. 100 sayfalık bir gazete düşünün. Bu yazı, o gazetenin bir sayfasındaki küçük bir fıkra bölümünü işgal edecek kadar dolu. Eğer ki, öyleyse, bununla beraber gibi fikirlerin işgal ettiği kitapta ufak bir bilgi kırıntısına dahi 30 sayfalık fikrin ayrıldığını görüyoruz.
Böylelikle 3 gün neticesinde kitabımıza veda ediyoruz. Okumayın ama okursanız da Allah kolaylık versin..
Yazarların "hadi kitap yazalım, ne yazsak ki" diyip var olan bilgileri tarayıp derlemek yerine bizzat mekanları gezip, hatta ufak çaplı keşifler dahi yaptıkları, çoğu tez çalışmasından daha iyi sayılabilecek bir eser. Konusunun ağırlığına rağmen sürükleyici bir kitap, tavsiye ederim.
Sana puanım 9 kankam
Mabet ve LocaMichael Baigent · Nokta Kitap Yayıncılık · 200524 okunma