ric' at (geri dönmüş) fikrine dayanmaktadır. Ric'at fikrini, entrikacı yahudi Abdullah b. Sebe, terennüm etmeğe başlamış ve ilk zamanlarda bu fikri Resülüllah (S. A. V.) a tatbik ederek şöyle demiştir: İsa'nın geri döneceğini zannederek Muhammed geri dönmez diyene şaşarım. Allah azze ve celle şöyle buyurmuştur : Kur'an,ı sana farz kılıp (veren) mutlaka seni eski yerine döndürecektir, Muhammed geri dönmeğe İsa'dan daha layıktır.
Sonra bu fikri Ali b. Ebu Talib'e intikal ettirmiş ve Hz. Ali'nin şehid olmasından bir müddet geri döneceğini söylemeye başlamıştır.
İlk olarak Hz. Ali'nin kölesi Keysan, Muhammed b. el-Hanifiyye'nin Mehdi olduğunu, binaenaleyh hakikatte imamın bu zat olduğunu ileri sürmüştür. O sırada Muhammed b. el-Hanefiyye Hicaz'da Cebel-i Radva'da ika met ediyordu. Hicri 81 senesinde vefat etmiş ve namazını Hz. Osman (R. A.) nın oğlu kıldırmıştır
George Bernard Show bütün
insanlığa ilan ederek şöyle demektedir: Eğer Muhammed kabrinden kalksaydı, bir fincan kahve içerken dünyanın problemlerini mutlak surette halllederdi.»
Hurremiyye: Bu bâtini hareketin kökleri, İslâmdan önceki Mazdekiliğe kadar uzanır.
Lideri, Azerbaycan'da ortaya çıkan «Bâbek Hurremi adında biriydi. Zamanla taraftarları çoğaldı, tehlikesi büyüdü. Yirmi sene boyunca Abbasilerin birçok ordularını bozguna uğrattılar. Tarihçilerin ifadesine göre, bunlar müslüman halkın birçoğunu boğazlamışlardır. Daha sonra da kardeşi Ishak ile birlikte esir alınmış ve Halife Mu'tasım zamanında Sürre Men Rea'da idam edilmiştir.
Yıkıcı hareketler cümlesinden 19. asrin başlarında Hindistan'da Seyyid Ahmet Han'ı hareketini zikretmek gerekir. Ahmed Han'ın görüşü Dehriyyeye (Madded-Ta- biatçı) dayanıyor ve tabitaçılığa sarılmayı, din bağlarından kurtulmayı, hayvani arzuları peşinden koşmayı teşvik ediyor, müslümanlardaki cihat ruhunu zayıflatmayı, kâfir ecnebiyi İslâm ülkelerine doldurmayı ve her şeyde onları taklid ederek peşlerinden yürümeyi telkin ediyordu. Çünkü, kanaatince, ecnebiler medeniyet sahibi, kültürlü ve ileri kimselerdi
Mazyariyye: Bunlar Mazyar isminde birine tabi olanlardır. Babek'in görüşlerine benzer fikirler ileri sürüyorlardı. Teberistan dağları civarında taraftar
topladılar. Elebaşıları Mu'tasım zamanında yakalandı. Sür- re Men Rea'da idam edildi.
Taberistan dağlarında, geceler tertib ederler, toplanırlar, içkili çalgılı çengili eğlenceler yaparlar, daha hatıra gelebilecek her çeşit zevklerle vakit geçirirlerdi. Kadın ve erkekler bir araya gelirler, mum söndü yaparlar ve herbiri elinde kalan kadınla bir köşeye çekilirdi.
Nizamü'l-Mülk bunlardan şöyle bahsetmiştir: ... Bunlar namaz oruç, hac ve zekat gibi dini farzları terk etmişler, şarap içmeyi mubah görmüşler, haramları serbestçe irtikáb etmeyi kadınları ortaklaşa kullanmayı teşvik etmişlerdir. Daima bütün güçlerini İslâmı
yıkmaya sarfetmişler, aslında ehl-i beytten herhangi birine yapılan eziyete karşı, kalplerinde bir şefkat, bir üzüntü hissetmemişlerdir. Buna rağmen, Islam imanını yıkmayı hedef alan davetlerini yaymak için, kendilerine yardımı sağlayacak bir yol olarak ehl-i beytin isimlerine sarılmışlardır.
Babek'in inancına, dinsizlik, Islâmdan dönüş, hulül yoluyla beşeri tanrılaştırma gibi sapıklıklar eklenmiştir.
Hindistan ile beraber mistik inanışların yeri olan İran, kadim Pers toprakları..
İslamiyet'i kabulden sonra ortaya çıkan ve çıkması beklenen inanç yerleri. Irak ve Küfe.
Bu Küfe şehri üzerinde durmak lazım. Hz. Hüseyin'in Kerbela da şehit edildiği her türlü inancı (yahudilik, hiristiyanlık, mecusilik) içinde barındıran ve tabiki doğal
Meyve veren ağaç taşlanır misali, en çok taşlanan değerlerimizden biri de dinimiz İslam. Peki dinimize yönelen bu yıkıcı hareketlerden bazıları neler ? Bu kitapta Babilik ve Bahailik örneğini göreceksiniz.