Mustafa Çetiner kitaplarını, Mustafa Çetiner sözleri ve alıntılarını, Mustafa Çetiner yazarlarını, Mustafa Çetiner yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bilim ve sanat bir kuşun iki kanadı gibidir. Bu iki kanadı kullanabilen toplumlar uçar ve özgür olurlar, uçamayanlar ise tavuk olur. Tavuk toplum önüne atılan bir avuç yemi gagalarken, arkadan yumurtalarının alındığının farkında bile olmaz."
Kabul etmeliyiz ki bu ülkenin insanları olarak bizler genellikle gerçekle değil, onun sanal yansımaları ile uğraşıyoruz. Yıllarca kullandığımız "Türkiye'nin imaji" safsatası işte budur. Görmek istemediklerimizi görmüyor, onun yerine "imajını” değiştirmeye çabalıyoruz.
Akademisyenimizden yöneticilerimize, sıradan yurttaşımızdan en iyi eğitimlimize kadar büyük çoğunluğumuzun "gerçeğin algılanması" ile ilgili sorunları var.
Yaşamlarımızı hep "miş" gibi yaşıyor ve ne yazık ki öyle tüketiyoruz.
İnsanlar yalanı ve palavrayı hem saldırmak, üstünlük kurmak, hem de kendini savunmak, zarar görmemek için kullanıyor. İnsanoğlu tuhaf bir yaratık, gözünün önündeki perde kalksa, göremediği, anlayamadığı, çözemediği bilinmezler apaçık ortaya dökülse bile yine de yalana ve palavraya sarılabiliyor ve görmüyor.
Yani yalan ve palavra başkasına söylenmiyor sadece, insan kolayca kendisine de söyleyebiliyor. Palavranın ahmakça, geçi çci, zavallı, zayıf bir etkisi var, hatta gülünç. Bu nedenle onu bir yana bırakmalı, ama yalan çok tehlikeli, hele insan yalanı kendisine söylüyorsa.
Oysa daha önce de belirttiğim gibi aslında bilimin temel meraktır. Bilimsel merakın sorusu ise "Neden?" değil, "Nasıl?" sorusudur. Bilim esas olarak "Neden?" değil "Nasıl?" sorusuna yanıt arar. Örneklemek gerekirse, bilimsel açıdan “Gökyüzü ne den mavidir?" değil "Gökyüzü nasıl mavi görünür?" sorusudur esas soru.
İçinde yaşadığımız dünya düzeni, insanoğlunun binlerce yıl içinde yarattığı kültür, insanın egemen olmak isteyen doğası, hırsı bu çocukça ve basit olan "Nasıl?" sorusunu bulanıklaştırmış ve bir süre sonra da kimileri için görünmez kılmıştır.