Mustafa Kemal Ulusu

Atatürk'ün Yanı Başında yazarı
Yazar
9.4/10
94 Kişi
280
Okunma
11
Beğeni
3.106
Görüntülenme

Mustafa Kemal Ulusu Gönderileri

Mustafa Kemal Ulusu kitaplarını, Mustafa Kemal Ulusu sözleri ve alıntılarını, Mustafa Kemal Ulusu yazarlarını, Mustafa Kemal Ulusu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir gün yine çalışma odasındayız. Bana, “Tahtaya geç ve Tarih Yazmak başlığını yaz,” diyerek devam etti: “Türk tarihinde iki 26 Ağustos vardır. Biri 26 Ağustos 1071, diğeri de yine 26 Ağustos 1922’dir. 26 Ağustos 1071’deki bu tarihi günde aynı iki ırk önce karşı karşıya gelmiştir. Romanos Diogenes komutasında ki Bizans ordusu o zamanlar Frank, Norman, Slav, Gürcü, Abaza, Ermeni ve de Türk asıllı Peçenek ve Uz paralı askerlerinden kurulu bir orduydu. Alparslan komutasındaki Türk asıllı Selçuklu ordusuyla, içlerinde Türk asıllı Peçenekler ve Uzlardan kurulu Bizans ordusunun, yani bir şekilde içlerinde Türklerin de olduğu iki ordunun, karşılaşması çok enteresandır. Neyse ki savaştan bir gün önce Peçenekler ve Uzların Selçuklular tarafına geçmeleriyle, bu iki ayrı ırkın karşı karşıya gelme ihtimalleri ortadan kalkarak adeta bir Haçlı Ordusu hüviyetindeki Bizans ordusu ile Alparslan’ın komutasındaki Selçuklu ordusu karşılaşmış ve savaş Selçukluların büyük zaferiyle sonuçlanmış, biz Türklere de böylece Anadolu’nun kapısı açılmıştır. Yıllar sonra bu sefer İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan kuvvetlerinden teşekkül etmiş olan müttefik ordularına karşı başta Yunan kuvvetleri olmak üzere, 26 Ağustos 1922 tarihine denk gelmesi çok ilginçtir.”
Sayfa 100 - İstek YayınlarıKitabı okudu
Yine bir gün böyle dalgın dalgın okurken Moskova Elçimiz Vasıf Çınar Beyefendi salona geldi ve Atatürk’ü o her zamanki haliyle görünce dayanamayarak, “Paşam, Paşam bu denli tarih okumayınız; kafanızı yoruyorsunuz, siz Samsun’a, Anadolu’ya böyle kitap okuyarak mı çıktınız?” dedi. Bu sözleri en yakinen duyan kişibendim. Çok şaşırarak, biraz da çekinerek, ne olacak, ne cevap verecek, diye beklerken Atatürk bir anlık beklemeden sonra Vasıf Bey’e doğru yavaşça döndü ve de bizim tahminlerimizin aksine sinirle değil, hafif hafif gülümseyerek “Vasıf Bey, bizim çocukluğumuz fakirlikle geçti, elime üç beş kuruş para geçince bunun muhakkak yarısını kitaba verirdim. O zaman da böyle okurdum. Eğer aksini yapsaydım ben Atatürk olamazdım, Türkiye’yi bu hale getiremezdim,” dedi ve ilave etti: “Belki haklısın, hatta benim de kulağıma geliyor, Paşamızın işi gücü yok herhalde, dille, tarihle uğraşıp duruyormuş diye dedikodu yapıyorlarmış. Eksik kafalı bunlar, öyle yağma yok, işim tabii ki başımdan aşkın ama bugünkü Türkiye ne kadar önemliyse, gelecekteki Türkiyemin de o derece önemi var. Bu sebeple ilerinin temellerini çok sağlam atmam lazım, onun için de çok okuyorum, çok fikirler üretiyorum. Bunları söyleyenlere, dedikodulara hiç bakmam. Zira onlar boş konuşan insanlardır.”
Sayfa 99 - İstek YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yoğun çalışma günlerinden bir gün kütüphanede çalışıyordu. Meşgul olduğu Bay önder adlı piyesin yazımını kontrol ediyordu, o kadar ki tek tek okuyor, gerekli tashihleri yapıyor, okuyor, tekrar okuyordu. Bir ara bana seslendi: “Bay ne demektir, biliyor musun? Dur, bekle, cevabını ben vereyim. Saygı hürmete layık insan, erkek demektir; bayan da, aynı saygı ve hürmete layık olan kadın demektir. Bundan böyle artık erkeklere bay, kadınlarımıza bayan diye hitap edeceğiz.” O sırada içeri giren ve konuşmayı dinleyen sofra şefimiz İbrahim söz istedi ve “Peki kadınlara bayan dediğimizde hem madam hem matmazel mi olacak? Matmazele de ayrı bir hitap daha iyi olmaz mı Paşam?” deyince, “İbrahim, belki haklısın ama bana bir kadını evlenmeden önce ve sonrasında iki ayrı insan saymak bence çağ dışı bir olaydır. Bugünkü medeniyette bu düşünülemez,” dedi ve eline kalemi alarak, “Genelde erkek için bay, kadın için bayan denecek. Artık bey, beyim, efendi, kadın, hanım yok,” dedi. Nitekim birkaç gün sonra çıkan bir kanunla bu eski tabirler tamamen kaldırılmıştı ama bay ve bayan tabiri kanuna Atatürk’ün isteği ile konmamıştı. “Bunu kanunla emretmek olmaz. Bu benim isteğimdir, kararı zaman içinde milletim versin,” diyerek konuyu kapatmıştı. Hani diktatörlük? İşte onun demokrasiye, milletine inancını gösteren somut bir hatıra…
Sayfa 77 - İstek YayınlarıKitabı okudu
Adımın biri Oğuz, biri Mustafa Kemal Irkımın istediği ya ölüm, ya istiklal.
253 syf.
·
Puan vermedi
Atatürkün kütüphanecisinin anıları cankaya köskunün sırları, ataturk günlerce uyumadan nasıl çalısırdı ? nelere sinirlenip kükrerdi ? Sofrasında neler konusulurdu ? Hepsi ve daha fazlası tanıktan ...
Atatürk'ün Yanı Başında
Atatürk'ün Yanı BaşındaMustafa Kemal Ulusu · Doğan Kitap · 2008280 okunma
Geri136
366 öğeden 361 ile 366 arasındakiler gösteriliyor.