Bir varmış, bir yokmuş... Çarşı, pazarda soğan, sarımsak satarken... Terazimin kolu kırıldı bir güzele bakarken...Sivrisinek hatırı için...Tavuk tepti, horoz öttü, bülbül kızın selâm etti...
Dam altında daldasın...A benim güzelim nerdesin... Bazı gül gibi açarsın... Bazı da havalarda uçarsın.
Masal Masal masladı...İki kedi atladı... Kurbağa kanatlandı...Gitti gelin getirmeye...Gelin çıktı çardağa...Çat yerleşti bardağa...Masaldır bunun adı...Söylemekle çıkar tadı...
"Var varanın, sür sürenin… Baykuşu çoktur viranenin… Destursuz bağa girenin, geçmez parayla dükkâna girenin, hokka çömleğini başında patlatır Bekri Mustafa…
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, bir memleket padişahının kırk oğlu varmış…"