En Yeni Nejat Birdoğan Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Nejat Birdoğan sözleri ve alıntılarını, en yeni Nejat Birdoğan kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Alevi isminin kökeni
Eski göçebe Oğuzlar kendilerine İslam yelpazesi içinde yer arıyorlardı. Bunu da bulmakta gecikmediler. Dördüncü halife Ali, bu dürüst, namuslu insanların dinsel bilinç kaynağı olabilirdi. Öyle de yaptılar. Ali'yi sevgi odağı gibi gördüler. Adları da bundan dolayı Alevi oldu. Hemen söyleyelim ki, bu olay birdenbire ve yalnız Anadolu'da olmadı. Kökeni Hacı Bektaş'ın politika öğretmeni (görüşmelerine olanak olmasa bile) Hoca Ahmet Yesevi'ye dayanır.
Sayfa 93 - Kaynak Yayınları
Türkmenin eski gök kültürüne İslamlık öylesine etki ediyordu ki, ağırlık yavaş yavaş İslamlığa kayıyor, eski inançlar ve alışkanlıklar yerini korusa bile kaynağının neresi olduğu İslamlığa aykırı düşmemek için söylenemiyordu.
Sayfa 93 - Kaynak Yayınları
Buna rağmen Mesnevi'yi özellikle kadınların sevmesi peki? :)
Bektaş'ın kadınlara ayrı bir önem verdiği, kadınları "Bacıyan-ı Rum" adı altında örgütlediğini öbür kısımlarda açıklıyoruz. Oysaki Mesnevi'de şu bölümler var: "Bir gün Mevlana, 'kadınlarla danışma yapın Fakat onların dediklerinin tersini yapın' hadisini açıklıyordu. 'Kadınlarla danışma yapın. Sonra onların dediklerinin aksine hareket edin. Karılarına isyan etmeyen kimseler nefeslerini tüketirler" dedi.
Sayfa 86 - Kaynak Yayınları
Neyse ki, bu Moğol uşağının gücü yetmemiş
Kuşkusuz Selçuklu sultanlarına atının özengisini tutturan Mevlâna, kendisine kesinlikle boyun eğmeyen ve ters düşen bu iki kırsal kesim önderine iyice kızıyordu. Ahi Evran ortadan kalkınca sanırız ki yukarıda anlattığımız gibi eşi Fatma Nuriye de Hacı Bektaş'a sığındı. Hacı Bektaş, kendi toprağında çok güçlü idi. Nureddin Caca'nın gücü oralara uzanmaya yetmedi.
Sayfa 83 - Kaynak Yayınları
Oğlunuda Allah için öldürmüştür canım(!)
1247'de Şems, bulunamayan katillerce öldürüldü. Mevlana'yı çok üzen bu olayda oğlu Alaaddin Çelebi'nin parmağı gözüküyor. Nitekim olaydan hemen sonra Alaaddin Çelebi, Kırşehir'e kaçıp yerleşmiştir. Bir başka tanımla Ahi Evran'a sığınmıştır. Bu sırada Kırşehir Valisi Nureddin Caca'dır. Mevlana, Şems'in öldürülmesinden Ahi Evran'ı sorumlu tutar. Öfkesi uzun sürer, oğlunu bağışlar. Ancak oğul Konya'ya dönmez. İyice kızan Mevlana, Nureddin Caca'ya oğlunu ve Ahi Evran'ı öldürtür.
Sayfa 83 - Kaynak Yayınları
Kayseri'deki debbağlar çarşısının Ahileri toptan kılıçtan geçirilmişti. Bu Ahilerin içinde Ahi Evran'ın yakınları kuşkusuz bulunuyordu. Bu Moğol kırımına Ahilerin toptan uğradığı dönemlerde Mevlana, Moğolların gelişine alkış tutuyordu.
Sayfa 83 - Kaynak Yayınları
Bunu bir "Türk" sultana söylemesi peki? Etnik bilinç ayaklar altında!
Mevlana Celaleddin'in oğlu Veled Çelebi ise Sultan Mesut'a bütün Türkmenlerin kırımını önerir, "Onlar öyle zarar vermişlerdir ki, Şahım sakın sen onlara acıma. Halkının yaşamasını istiyorsan, sen onların tümünü kurban et."
Sayfa 69 - Kaynak Yayınları
Şu konuşması bile Mevlâna'yı çöpe atmama yeter
Mevlana duvar yapımı işçilerinin Türklerden olmasını Eflaki'ye göre şöylece reddeder: "Yapım için Grek işçileri, yıkım için ise Türk işçileri almalıdır. Zira dünyanın yapımı Greklere, yıkımı ise Türklere ayrılmıştır. Türkler yıktılar ve hâlâ yıkıyorlar. Kıyamet gününe değin bunu yapacaklar. Sonunda Konya'nın yıkılması Türklerce olacak."
Sayfa 69 - Kaynak Yayınları
Ne acıdır ki, en çok Mevlevileri el üstünde tutan da biziz!
Kentlerdeki Türk ileri gelenleri kendilerini Türkmen saymazlar. Onlar, Fuat Köprülü'ye göre "Rumi"dirler. Türk ve Türkmen deyimleri ancak bağımlılığı reddeden ve sürekli karışıklıklar çıkaran göçebe Oğuzlar için kullanılır. Bu aşağılama olgusunu, ne acıdır ki, en cok Mevleviler kullanır.
Sayfa 69 - Kaynak Yayınları
Anadolu Selçuklu devletinde yönetenlerle yönetilenler arasında ki büyük uçurum (dil, kültür, yaşam, ekonomi vb.), özellikle doğu bölgesi (ucu) Türkmenlerini iyice tedirgin ve kırgın duruma getirmişti. Konya'dan umudunu kesen Baba İlyas (Baba Resul) tümü ile siyasal ve ekonomik nedenlere dayanan bir ihtilal yapma, hiç olmazsa göçebe Oğuzların çok olduğu bir bölgede ayrı bir yönetim kurma yollarını aramaya başladı.
Sayfa 62 - Kaynak Yayınları