Gece yatmak zamanı çatmıştı (1)
Molla Nasrettin evde yatmıştı.
Nagehan küçede ucaldı seda (2)
Vurharay (3) düştü, qopdu bir qavga.
Molla, çiğninde (4) yorğanı derhal
Küçeye çıxdı müzderib ehval (5).
Gördü bir yanda ağır bir deste (6)
Sanki minmiş adamlar üstüste.
İstedi desteye teref (7) getsin
Bu yığınçax (8) nedir? Sual etsin.
İş bu esnada bir nefer terrar (9)
Yorğanı qapdı nagah, eyledi ferar.
Molla bu qıssadan (10) perişan hal
Evine döncek, arvad etti sual:
‘De görüm (11) ay kişi
Bu ne davadır, anladın mı işi?’
Dedi: ‘Yorğan üçün imiş telaş
Yorğanı qapdılar, kesildi savaş.
1-Gelmişti, 2-Ansızın sokakta sesler yükseldi, 3-Kızılca kıyamet, 4-Omzunda, 5-Rahatsız olmuş bir halde, 6-Topluluk, 7-O yana doğru, 8-Yığışma, kalabalık, 9-Bir kapkaççı, 10-Bu öyküden, işten, 11-Söyle bakalım.
Azerbaycan kültürünün ve dilinin egemen olduğu bir sınır ilçesinde büyümüştüm. Bugün artık il olan bu yörede yaşayan halkın kimi olaylara nasıl şakacı ve akılcı bir gözle baktığını iyi biliyordum. Her olaya bir benzer dize ile ya da gülmece ile yanaşmalarını da şaşkınlıkla izliyordum. Bu şaşkınlığa hayranlık da diyebilirsiniz. Nedenini hep araştırdım. Kanıma göre, Azerbaycan toplumu tüm Türk dünyasının en şakacı topluluğudur. Salt yurtdışındaki Azerbaycanlılar değil, Türkiye’deki Azerîler de ‘ince sanat’ denilen gülmecenin ustasıdırlar.
Bu yüzyılda (4.yy) ölüler gömüldükten sonra atı kesilip yenirdi. Bu, tuğ aşı veya ölü aşı geleneğidir. Bu atın başı veya derisi mezar üstündeki siriklara asilirdi. At kafasını evlere aşmak bugun de Anadolu'da geçerlidir.
Selçuklu devletini kuran ve genişletenler tek sözcükle Oğuzlardir. Kendi devletini kurmak uğrunda sayısız baş veren Oğuz toplumunun sonradan gördüğü ihanet, onları sürekli başkaldıran yaptı. Bir başka deyişle Oğuz, boşuna ayaklanmadi.
Yapım için Grek işçileri, yıkım için ise Türk işçileri almalıdır. Zira dünyanın yapımı Greklere, yıkımı ise Türklere ayrılmıştır. Türkler yıktılar ve hala yıkıyorlar. Kıyamet gününe değin bunu yapacaklar.