Özgün Kızıldağ Sözleri ve Alıntıları
Özgün Kızıldağ sözleri ve alıntılarını, Özgün Kızıldağ kitap alıntılarını, Özgün Kızıldağ en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eğer çocuklarımızla küçüklüklerinden itibaren sohbet etmiyor, özdeğerlerimizi bu sohbetlerin arasına tatlı tatlı yedirmiyorsak, çocuklarımızdan duygusal olarak uzaksak, onların hayata nasıl baktıklarını bilmiyorsak o artık sadece içinde bulunduğu grubun düşündüğü gibi düşünecek, davrandığı gibi davranacaktır.
Ne kadar iyi bir anne-baba olduğunuzu belirleyen, ne kadar başarılı çocuklar yetiştirdiğiniz değil; onları ne kadar sevdiğiniz ve her koşulda nasıl sahiplendiğinizdir.
Bir ilköğretim okulunda öğretmen öz çocuk ve evlatlık konularını işlemekteyken, evlatlık kavramını bilen olup olmadığını sorar. Bir kız öğrencisi bildiğini söyler. Nereden bildiğini soran öğretmenine "evlatlıkmışım ben" diye cevap verir. Öğretmen öz çocuk ile evlatlığın farkının ne olduğunu sorduğunda ise şöyle cevap verir: "öz çocuklar annelerinin karnında büyürlermiş, ben annemin kalbinde büyümüşüm."
Bir şeyi öğretmek için en iyi zamanlama, çocuğun konuyla ilgili merakını ortaya koyduğu andır.
Kekemeliğin ilk ve en sık rastlanan biçimi 3-4 yaşlarında ortaya çıkar. Bu dönemde çocuk konuşabildiğinden daha hızlı bir şekilde düşünür. Konuşmadaki takılmalar çocuğun sahip olduğu konuşma becerisinin düşünme hızını yakalayamamasından kaynaklanır..
3-4 yaşları arasında ortaya çıkan doğal kekemeliğin kalıcı olup olmayacağı tamamen anne babanın tepkisine bağlıdır. Böyle bir durumda kekemeliğin kalıcı olmasına yol açabilecek yanlış davranışlar; çocuğun sözcük ve cümlelerini onun yerine tamamlama, duydukları kaygıyı çocuğa hissettirme, söylemekte güçlük çektiği cümleleri ve kelimeleri söyletmeye çalışma, heyecanlandığı zamanlarda "sakin ol, hadi" gibi sözlerle durumun üzerine düşme gibi davranışlardır. Bunlar olağan ve beklenen bir kekemeliğin kalıcı olmasına yol açabilir..