1982 yılının soğuk karlı bir gece de kasabanın sağlık ocağına bir kız çocuğu getirilir. Annesi ısrarla doktordan gerçeği rapor edilmemesi için yalvarıyor
Daha yolun başında siyasi suçtan hapiste olan ve ölmek üzere olan bir genç
Sevdiği kız uğruna intihar eden ve olmak isteyen başka biri.
Ve daha on dörtünde kocaya verilmis doğrmak üzere olan bir kız çocuğu.
Ebenin dışında doktorun da doğuma girmesi gerekiyor ama akrabaları erkek doktor istemiyor.
Bu dört insanın sonu ne olacak peki?
Peki kar neden kırmızı o gece?
Kurgusuz bir 24 saat işlenmiş ve tamamiyle gerçek bir hikaye...
Kendini anadolu insanın gelişmesine adayan emekli bir doktor ve asistan kız.
Yağan yoğun karı dozerle temizleyen bir kaymakam
Kulağa de kadarda uzak geliyor dimi ama bir zamanlar insanlık her şeyin önündeydi
Incecik bir kitap ama çok sey anlatılmış.
Leyli...
Yaşam dolu, eğitimli, başarılı, kendi ayaklarının üzerinde dimdik duran genç bir kadın. Bir gün aldığı ani bir haberle hayatı alt üst olmuş, bedeni yavaş yavaş erimiş, ama yine de insanlara faydalı olmaktan vazgeçmemiş, o haline rağmen yüzünden gülümsemeyi eksik etmemiş güzel kalpli Leyli...
Kendi yaşadığın zorluklara rağmen etrafındaki insanlara hala umut olmak istemen, onların yardımına koşman ve ne olursa olsun kimseyi kendi derdinle üzmemek adına sessiz kalman beni çok yaraladı. İsa, Ege Eğin, Âlim, Fedai, Kısmet, Prof. Hepsinin kendince verdikleri bir hayatta kalma mücadelesi vardı. Gidişi en çokta İsa'yı yıktı. Nasıl anlatsam, ne desem bilemiyorum aslında. Meme kanseri denen illet Leyli'yi kopardı bu hayattan. Geriye mutlu anılar, eski fotoğraflar kaldı sadece. Geç konulan tanı kopardı yaşama sevinci dolu Leyli'yi hayattan. Bahara hazır ol demişti doktoru. İnsan ölüme nasıl hazır olurdu ki? Oldukça etkilendiğim, sonunda gözyaşlarımı tutamadığım bir kitaptı. Meme kanseri konusunda farkındalık yaratacak bir kitap. Kesinlikle herkesin okumasını tavsiye ediyorum dostlar.
Bir meme kaç santimetre yer tutar Leyli?
Yaralarını ışığın bedenine sızabilecek yerler olarak düşünürsen, antibiyotiğe gerek kalmaz mı?
İnsanın sahip olmaya çalıştığı her şey bir gün kaybedeceklerinin de listesidir.
Değmez gözlerini yaşatmaya, sesini saklamaya. O tanıdık umut, tanıdık güven, tanıdık tat. Ne güzeldir aşkın her zaman bir şeyler yapacağına inanmak.
Leyli, zengin bir ailenin kızı. Eşi Sönmez ile geleceğe dair hayaller kurdukları sırada, meme kanseri olduğunu öğrenir. Kurdukları hayalleri gerçekleştirmeyeceğini, eşine bu haksızlığı yapmak istemediği için eşi Sönmez'den ayrılır. Eşi de istemeden de olsa bu istediğini kabul eder.
İsa, üniversitede okurken katılmış olduğu bir gösteride
Kitabımızın konusu 1982 yılının karlı bir Şubat ayında geçiyor. Şehir merkezine 3 saat mesafedeki kasabada iki doktor var. Birisi sağlık ocağında görev yapan doktor, diğeri de muayehanenin sahibi emekli olmasına rağmen Anadolu'dan vazgeçmediği için kasabada kalan doktor.
Yoğun bir gün onları bekler. İstismara uğramış bir kız çocuğu, siyasi
Bütün hücrelerinde didik didik kanser arandı yine ve kaçıncı son kez " Bu hastalık bedenime sızarken ben neyle meşguldüm?" diye düşündü. Geç kalmıştı, çok genç yaşına rağmen geç kalmıştı.