Türkler komşularının uykusunu kaçırmaya başladıktan sonra, gerek sınırları içinde gerekse dışında onlarla ilgilenen vakanüvislerve yorumcular hiç eksik olmadı.
Oysa Osmanlıların ortaya çıkışları çağdaşlarının bu denli ilgi ve dikkatini çekmemişti. Perdenin açılışında sahne puslu, donanım eksik, orkestra akortsuzdu; bugün bile uvertüre kulak verenler oldukça azdır.
"Erken Osmanlı tarihine ilişkin sorunlar o denli yıldırıcıdır ki onların Anadolu'daki rakipleri olan Selçuklu sonrası beylikleri ilgilendiren incelemeler, bu konuda yazılmış az sayıda vakayiname bulunmasına karşın, erken sönem Osmanlılar hakkındakilerden daha çoktur."
"Söğüt çok önemli bir konumdaydı, Sakarya boyunca uzanan yollara olan yakınlığı nedeniyle birçok bakımdan Eskişehir'den de önemliydi. Kaldı ki Osmanlıların Domaniç'teki yaylağı da birçok hayati yolu denetliyordu."
"Pahimeres'in Bafeus savaşıyla ilgili olarak anlattıkları ile Kantakuzenos'un 1329 tarihli Pelekanon savaşıyla ilgili gözlemleri, ilk Osmanlı ordusunun okçu göçerlerden oluştuğunu gösteriyor."
Ünlü tarihçi Rudi Paul Lindner, bu eserinde Osmanlı Devleti'nin kuruluşunda onun sahip olduğu göçebe mekaniklerinin önemli rol oynadığını öne sürüyor ve Paul Wittek'in gaza tezine karşı çıkıyor. Göçebelerin gözünden bir Osmanlı tarihi denemesi yapan Lindner, eserinde Osmanlı'nın imparatorluk hüviyetine büründükten sonra göçebeleri nasıl yerleşikleştirmeye çalıştığını, onları dizginlemek için neler yaptıkları arşiv belgeleriyle ortaya koyuyor. Tarih öğrencilerinin okuması gereken bir eser.
Osmanlı Devleti'nin kuruluş süreci tarihi veriler bağlamında yeterince aydınlatılamamış bir gerçektir. Dönem hakkında yazılmış birincil kaynaklar, kuruluştan yaklaşık 1 asır sonrasına tekabül eder. Hem bu kaynakların çok sonraları yazılmış olmaları, hem de yazılış dönemindeki yönlendirmeler, olaylara objektif bakış açısının yansıtılmasına
Osmanlı ile ilgili bir takım incelemeleri olmuştur. Ancak İslam kültürü hakkındaki bilgisi maalesef oldukça düşük bir seviyededir. Çok başarılı bir yazardır. Ve Tarihçidir. Lakin Osmanlının Türk-Rum karışımı bir devlet olduğu iddiasından bulunmuş ve bu durumun gerçek olamayacağını İslam Fıkhında bilgi sahibi olan bilmektedir.