Eski İstanbul kahvehanelerinde gelen giden çay, kahve içer, nargile veya çubuklarını tüttürüp sohbet ederlerdi. Bir de çulsuz takımı garibanlar vardı ki onlar da kuytu bir köşeye çekilir ve oraya serilmiş bir şilte üzerinde gün boyu bir şey içmeden oturur, hatta kahvecinin keyfi yerindeyse geceyi bile orada geçirirlerdi. İşte bu gariban köşesine eski İstanbul argosunda “Allahkerim Yeri” denirdi.