Sekizinci gün üzgün bir şekilde vedalaşıp Türkiye'ye döndük. Bu arada Tıp Fakültesinde okuyan bir Azeri kızına aşık olmuş ve geride kırık bir kalp bırakmıştım.
Ben timimde roketatar sorumlusuydum. Önceleri silahımdan korkuyordum, daha sonraları silahımı tanıdıkça onunla bütünleştim. Artık o benim en yakın dostum olmuştu.
Tesellilerinden biri ve en önemlisi; vatan için gazi olmalarıdır. Hepsinin odasinda, duvarlarında Türk Bayrağı asılıdır. Acılarını bu yüce amaçlarının ardına gizleyip kendileriyle gurur duyarlar.
Annemin aksine çok sert bir yapıya sahip olan ve hayatım boyunca ağladığını hiç görmediğim babam, ziyaretime geldiğinde kendini tutamayıp bir çocuk gibi hüngür hüngür ağlamıştı.
Belki de hayatında ilk kez ağlıyordu...