Fıtrata nakşedilen bu öğrenme programından en büyük maksat, bütün ilimlerin şahı ve sultanı olan “marifetullah”da derinleşmektir.
Bu maksada uruc için çalışmayanlar, hakikat ilminde tufeyli kalırlar.
Mücevherler denizlerin derinliklerindedirler. O denizlere dalmak, gavvas olmak ise, her şeyden önce nefes ister, emek ister, gayret ister, metot ister, tahammül ve sabır ister.
İlimde derinleşmenin,marifette yol almanın en etkili yoludur. İnsan açlık ve susuzluğunu, ne nisbette hissederse, o nisbette ilimde derinleşebilir, hakikat mesleğinde yol alabilir.
“Helminmezid” sırrı ile muhakkik ve müdakkik derecesine çıkabilir.
Evet, bütün amellerimizde olduğu gibi, okuma ve
tetebbuatlarımızın, ders takdimlerimizin de gaye ve maksadı, yalnız ve yalnız Cenab-ı Hakk’ın rızasını tahsil etmek olmalıdır.
Risaleleri gözünün ucu ile okuyup geçen bir kısım sathî nazarları marifet burçlarında durup temaşa etmeye ve "tefekkür mesleği"nde derinlik kazanmaya sevk etmek için yazıyorum.
Evet, ahirette herkesin “sicil dosyası” açılacak; dosya içinde mevcut her şey sorguya tabi tutulacaktır. Sorguya tabi meselelerden bazıları da, neleri okuduğumuz, ne niyetle okuduğumuz, okuduğumuzu ne ölçüde yaşadığımız ve ne nisbette başkalarına anlattığımız olacaktır. Bu nedenle, “öğrenmenin sicil dosyası” ahirette açılacak, önümüze konulacaktır.
Okuduklarım, öğrendiklerim beni insan şahsiyetini zayi etmeyen, hakkı incitmeyen, kul hakkını gözeten, şefkat ve hamiyet hislerini coşturan bir hassasiyet ve duyarlılığa yükseltebildi mi?”
(Al-i Imran,7) ayet-i kerimesinde beyan buyrulan özelliğe İslam tarihinde binlerce ulema mazhar olmuştur. Onlar, yüksek bilinçleriyle en müşkil meseleleri çözmüş, en derin meseleleri halletmiş, ümmete itikadî ve fikrî istikamette rehber olmuş, yollarını aydınlatmışlardır.