Gözlemim şu ki ;İnsanların bir kısmı emel,bir kısmı iş yorgunu .Bin derede bin işinin olması ,insanda kafa dağınıklığı meydana getiriyor .Öyleyse emeli kısalt,meşgaleyi azalt !
İnsanın, insan olma yüceliğini koruması elbette kolay değil. Bazı ruhsuz kişilerin kireçlenmiş mantığıyla uzaktan bakınca, insanın kendi erdemlerini tüketmeden şu dünyadan ayrılma gayreti, aylakçı ya da ahmak işiymiş gibi görülebilir. Benim dünyalı yahut ‘acilciler ‘olarak nitelendirdiğim bu insanlar ,her şeyin burada bu dünyada hallini istiyorlar .Bu mantık kendi içinde tutarlıdır ;çünkü onlar için ‘öte’ diye bir şey yoktur .Oysa bir şeyin ötesi yoksa berisi de yoktur .Öteye yelken açmayan gemi sığ sularda çürüyüp gider .Çünkü dünya sığdır .Böyle bir gemide gönüllü tayfa olmak ahmaklıktır.
"Kalbinin sesini dinle "gibi karşılıkların saman çöpü kadar ağırlığı yoktu. Sevmekse evet, kalbin sesini dinlemekse hayır! Şu dünyada ve hele şu zamanda, kalbinin sesini dinleyenlerin, akıp giden hayatın gerçeklerine sırtını dönenlerin mutlaka psikolojik bir sorunları vardı.
-Keşke kelimesi Müslümanın söylememesi gereken bir sözcüktür diyordu imam . Keşke şöyle olsaydı ,keşke böyle olsaydı demek doğru değildir. Çünkü her keşke sözünde biraz olsun isyan vardır .Keşke ben de şöyle olsaydım, keşke benim de şuyum buyum olsaydı ; keşke yolum oraya düşmeseydi
, keşke o adama komşu olmasaydım gibi , daha bir sürü söz akla gelebilir, daha nice kelam söylenir, duyulur. Muhterem Müslümanlar ! İnanıyoruz ki kader diye bir şey vardır ; kabul ediyoruz ki Allah‘ın izni olmadan çöp bile kımıldamaz . Öyleyse , niçin keşkeleri art arda sıralayıp dururuz ?Niye keşke kazanında keşkek kaynatırız ? Geçmiş için yapabilecek tek şey vardır , o da İstiğfar ! Geçmişe dönük yapılabilecek en isabetli şey , tekrar ediyorum , işlenen hata ve günahları hatırlayıp , pişman olmaktır.
Onlar , kendilerine güç ve şeref kazandırsın diye , Allah’ı bırakarak başka tanrılar edindiler. Hayır;tapındıkları tanrıları , kendilerinin yaptığı ibadetleri inkar edecekler ve onlara düşman olacaklar.