İÜ Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi. Vatan, Dünya ve Tercüman gazetelerinde çalıştı. Türkçe öğretmeni olarak Denizli ve İstanbul'da görev yaptı. 1981 yılında emekli oldu.
Beş ciltlik Türk Edebiyatı Tarihi onun eseridir. Ayrıca edebiyat kavramları ve terimleri konusunda yararlı başvuru eserleri hazırladı. Bunlar arasında Edebiyat Sanatı, Edebiyat Akımları, Edebiyat Terimleri Kılavuzu gibi kitaplar yer almakadır. Ayrıca Türk edebiyatı konusunda ansiklopedik tarzda düzenlenmiş sözlük ve kılavuzlar hazırladı. Bazı büyük edebiyatçıların biyografilerini hazırladı. Çocuklar için de masallar yazan Karaalioğlu'nun tüm çalışmalarım İnkılap Kitabeyi yayımladı.
ESERLERİ:
Resimli Türk Edebiyatçılar Sözlüğü
Ansiklopedik Edebiyat Sözlüğü
Çağdaş Türk Şiir Antolojisi
Dede Korkut Hikayeleri
Edebiyat Sanatı
Edebiyat Terimleri Klavuzu
Edebiyatımızda Şair ve Yazarlar
Ergenekon Destanı (Derleme)
Namık Kemal, Hayatı ve Şiirleri
Neyzen Tevfik, Hayatı ve Şiirleri
Özetli - Örnekli Türk Romanları
Resimlerle Atatürk - Hayatı, İlkeleri
Resimli Dünya Edebiyatçılar Sözlüğü
Türk Hikayeler Antolojisi
Tutuşan Mısralar
Türk Şiir Sanatı
Ziya Paşa, Hayatı ve Şiirleri
Türkçe ve Edebiyat Sözlüğü
Cebrail Buzağsı (Roman - mart 1975)
Yanık Çocuk (Öykü-Anlatı)
Türk esaret kabul etmeyen bir millettir.
Türk milleti esir olmamıştır...
Bir millet varlığı ve hakları için bütün kuvvetiyle, bütün fikri ve maddi kuvvetleriyle ilgilenmezse; bir millet kendi kuvvetine dayanacak varlığını ve bağımsızlığını sağlayamazsa şunun bunun oyuncağı olmaktan kurtulamaz...
Tam bağımsızlık demek, elbette, siyasal, maliye, iktisat, adalet, askerlik, kültür... gibi her alanda tam bağımsızlık ve tam özgürlük demektir. Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan yoksunluk ulusun ve ülkenin gerçek anlamıyla bütün bağımsızlığından yoksunluğu demektir...
Yabancı bir devletin koruyuculuğunu istemek insanlık niteliklerinden yoksunluğu, güçsüzlüğü ve beceriksizliği açığa vurmaktan başka bir şey değildir.
Öyleyse ya istiklâl ya ölüm.
» ATATÜRK
27 Aralık 1919 günü Mustafa Kemal Ankara'ya gelmese idi, bugünkü Ankara'yı bizler görmeyecektik. Fakat yalnız Ankara'yı değil bütün bir Türkiye'yi göremezdik. Bu yurdu onun birleştirici fikri ve ideali etrafında toplananlar kurtarmıştır.
Tanzimat döneminin en seçkin ve keskin kalemli şairlerinden biri olan Ziya Paşa'nın hayatı ve şiirlerinden oluşan bu kitap, ele alınıp bir solukta okunacak türden değil. Ağır bir dile sahip olduğundan şiirleri bugünkü Türkçe ile açıklayan bilgilerden faydalanmak gerekiyor.
Öte taraftan Ziya Paşa'nın, çoğu deyim veya atasözü gibi dillere pelesenk olmuş beyitlerini okumak, öğrenmek ya da hatırlamak adına çok doyurucu bir eser. Bir beyiti ile bitirelim:
Nush ile yola gelmeyeni etmeli tekdir
Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.
Neyzen tevfik (Kolaylı) edebiyatımızda #nefi ve #şaireşref 'ten sonra en önemli hiciv şairi aynı zamanda ney icrası sanatçısıdır. Neyle meyin , şiirle müziğin çileli ve zevkli pınarlarından kana kana içerek, isyankar ruhunun serüvenlerini bize de duyurur. Adaletsizlikleri, akıl sır ermez işleri, özgürlük, Türklük, vatan aşkını, halk kudretini,
Adam Vatan yahut Silistre'yi yazdı diye 1001 günlük zindan hayatına sürgün edilmiş. Ne acayip... Osmanlı devletinin gücünü, Osmanlı askerinin cesaretini, aşırı derecede duygulu ve edebi bir şekilde böyle güzel ifade eden bir adamı, alnından öpmek yerine zindanda süründürmek... Suçu ne ola ki? Vatan sevgisi mi?
''Âmâlimiz efkârımız ikbâl-i vatandır
Serhadimize kal´a bizim hâk-i bendedir
Osmanlılarız ziynetimiz kanlı kefendir
Gavgâda şehdetle bütün kâm alırız biz
Osmanlılarız can verir nâm alırız biz
Kan ile kılıçtır görünen bayrağımızda''
Bu ayıp bize yüz yıl yeter.