Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sharon Smith

Sharon SmithKadınlar ve Sosyalizm yazarı
Yazar
7.7/10
16 Kişi
94
Okunma
8
Beğeni
1.504
Görüntülenme

Sharon Smith Gönderileri

Sharon Smith kitaplarını, Sharon Smith sözleri ve alıntılarını, Sharon Smith yazarlarını, Sharon Smith yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
192 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Kadın haklarına, feminizme ve sosyalizme dair birçok yazı parçasının ve yazarın kendi görüşlerinin bulunduğu, kapsayıcı bir kitap olmuş. Fikir olarak feminizm ve sosyalizmin ortak paydalarının daha fazla olduğunu düşünüyordum. Oysa keskin olarak ayrıldığı noktalar da varmış. Kitabın yazıldığı tarih de göz önünde bulundurulmalı tabi. Yine de severek okuduğum bir kitap oldu. Farklı bir bakış açısı sunuyor. Okumanızı tavsiye ederim.
Kadınlar ve Sosyalizm
Kadınlar ve SosyalizmSharon Smith · Yordam · 201294 okunma
Zengin "kadın" da hiç şüphesiz baskıya maruz kalırken, işçi kadın sadece kadınların değil, bütün ailesinin yanı sıra sınıfsal baskıya da maruz kalır.
Reklam
Bu sınırları belli standarda uymayanlar, yani boşanmış ya da bekar ebeveynler ile özellikle geyler, "anormal" diye etiketlenmektedir. Aile ideolojisinin bu yönü o kadar vazgeçilmezdir ki, geleneksel heteroseksüel çekirdek ailenin dışında yaşamayı seçen lezbiyen ve geylerin varlığı bile ona tehdit oluşturmaktadır.
Ne emperyalizm ne de onun karşısında konumlanan İslamiyet, kadınlara uygulanan baskı sorununa doğru bir şekilde yaklaşabilir, çünkü ikisi de farklı şekillerde kadının baskı altında tutulmasını savunur.
İzlenecek yolu olmayan karanlıkta sendelediğimiz ya da derin uçurumların kıyısında durduğumuz doğrudur, fakat korkumuz yok, çünkü biz biliyoruz ki her insan gündoğumunu görmek için karanlığın içinden geçmek zorundadır.
1920 yılındaki Bakü Doğu Halkları Kongresi'ndeki Türk kadın temsilcilerinden Naciye Hanım'ın söyledikleri Müslüman toplumlarda kadınların baskılara karşı verdiği mücadelede yükselttiği talepleri anlamamıza yardımcı olmaktadır: Doğu'da yükselmeye başlayan kadın hareketine, kadının toplumsal hayattaki rolünün narin bir bitkinin ya da kibar bir oyuncak bebeğinki kadar olmasından memnun olan ahmak feministlerin gözünden bakılmamalıdır. Bu hareket, dünya genelinde cereyan eden devrimci hareketin önemli ve kaçınılmaz bir sonucu olarak görülmelidir. Birçok insanın zannettiği gibi Doğulu kadınlar, sadece sokaklarda çadra [türban] giymeden dolaşma hakkı için mücadele etmiyor. Yüksek ahlâki değerlere sahip Doğulu kadınlar için çadra, en az öneme haiz meseledir...
Reklam
Kürtaj konusunda taraf değişikliklerini genellikle "bilinç" değişikliklerine yol açan "kişisel yolculuklar"la açıklarlar. Aslında, seçmen tabanında rüzgârın ne yönden estiğine bakıyorlar.
Sistem hem ev kadını hem de İşçi olan kadınlara ihtiyaç duyuyor. Çalışan pek çok kadının aslında iki işi var: biri ücretli, diğeri de evde yaptıkları ücretsiz iş.
Yönetici sınıfın görüşleri, kapitalist sistemin ihtiyaçları doğrultusunda değişiyor.
11 Eylül saldırıları Bush'a, terörizme ucu açık bir "saldırı" başlatma ve bir "Bush doktrini" olarak düşmanlara "önleyici saldırılar"da bulunma stratejisini ilerletme bahanesi vermiş, böylece Afganistan ve onu takiben Irak savaşı ve işgali batağına neden olmuştur. Ülkede ise Bush yönetimi, "savaş dönemi başkanı" vasfının ardına saklanarak kendilerini eleştirenleri "teröristlere yardım etmekle" suçlamış, yeni muhafazakar bir programı dayatarak da Hristiyan Sağı'nın sırtını sıvazlamıştır.
Reklam
Ahlak kişiseldir. Kürtaja karşı çıkanlar kendi ahlak anlayışlarını izlerken, diğer insanların da kendi ahlak anlayışlarını izlemelerine izin verebilmelidir. Kürtaj hakkını savunan hareketten kimsenin, kişisel olarak kürtaja karşı çıkan herhangi birinin kürtaja zorlanması gerektiğini ileri sürdüğü görülmemiştir. Ancak kürtaj karşıtı kampın amacı, nüfusun geri kalanına yasalar yoluyla bir dizi muhafazakar ahlaki değeri dayatmaktır.
Birleşik Devletler'de de 1970'lerden beri Medicaid kürtaj ve doğum kontrolu fonları, yoksul kadınların erişimine neredeyse tamamen kapalıyken, hilekâr bir taktikle kısırlaştırma masraflarının yüzde doksanından fazlasını karşılamaya devam etmektedir. İşte bunlar, çocuk sahibi olup olmama ve zamanını belirleme hakkının, yani yeniden üretim özgürlüğünün neden sadece kadın sorunuyla ilgili olmadığını gösteren nedenler. Bu konu aynı zamanda bir sınıf, ırk ve küresel adalet konusudur.
Buna ek olarak, geylere uygulanan baskıya dair herhangi bir analiz, Engels'in analizinde yer almıyor ancak yakın dönemde Marksist kuram geylere uygulanan baskının kökenini tıpkı kadınlarınki gibi çekirdek ailenin ortaya çıkışıyla ilişkilendiriyor.
Yine de bütün bu değişimlere rağmen kadınlar hâlâ baskıya maruz kalıyor. Kadınların maaşı dünya genelinde erkeklerinkinden ciddi oranlarda düşük. Cinsel istismar kadın çalışanların karşılaştığı yaygın bir problem. Ciddi sayıda kadın hâlâ taciz ve aile içi şiddetten muzdarip. Her yıl sadece pornografiden değil kadınların kitle iletişim araçları yoluyla ve reklamlarla cinsel nesne haline getirilmesinden devasa kârlar elde ediliyor. Her ne kadar pek çok kadın ev dışında çalışıyor olsa da toplum, çocuk yetiştirme ve ev işleri yükünden onları sorumlu tutuyor.
Birbirinden ayrılmış cinsiyet alanlarının varlığı, eğer erkek alanı kadın alanı pahasına genişliyorsa kesinlikle erkek hakimiyetine yol açacaktır.
787 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.