"Neyi bildiğiniz ve neyi bilmediğiniz hakkında kendi kendinizi sürekli eleştiriyor olsanız bile kendinize güvenmek. Ve bu, bence insanı risk almaya teşvik eder."
Erkekler için profesyonel başarı, kariyerin her adımında olumlu takviyeyle birlikte gelir. Kadınlar içinse başarıları kabul edilse bile, uygunsuz damgası yapıştırılır. Gazeteci Shankar Vedantam dünyanın ilk kadın liderleriyle ilgili kullanılan aşağılayıcı sıfatları sınıflandırmıştı. "İngiltere'nin Margaret Thatcher'ı" diye yazıyordu, "korkak Attila adını aldı. İsrail'in ilk kadın başbakanı Golda Meir'e 'kabinedeki tek erkek' deniyor. Başbakan Richard Nixon, Hindistan'ın ilk kadın başbakanı İndi- ra Gandhi'ye 'yaşlı kaltak' demişti. Almanya'nın şimdiki başba-kanı Angela Merkel de 'demir madam' adını aldı."5
Yetenekli insanların kendilerinden şüphe duymasına neden olan bu fenomenin bir de adı var - sahtekârlık sendromu. Hem erkekler hem de kadınlar sahtekârlık sendromuna müsait, fakat kadınlar daha yatkın ve daha çok etkileniyorlar. Başarılı yazar ve oyuncu Tina Fey bile böyle şeyler hissetmiş olduğunu itiraf etmişti. Bir keresinde bir İngiliz gazetesine, "Sahtekârlık sendromunun güzel yanı, uç noktadaki kendini beğenmişlik ile 'Ben bir sahtekârım! Beni yakaladılar, ben bir sahtekârım!' duyguları arasında kararsız kalmak, gidip gelmektir. Kendini beğenmişliğe kapıldığınızda bundan keyif alırsınız ve sonrasında sahtekârlığa doğru kaymaya başlarsınız. Gerçekten, herkesin aslında birer sahtekâr olduğunu fark ettim ve bu yüzden bu konuda kendimi çok kötü hissetmemeye çalışıyorum."