Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Süer Eker

Süer EkerÇağdaş Türk Dili yazarı
Yazar
8.8/10
9 Kişi
54
Okunma
7
Beğeni
1.980
Görüntülenme

Süer Eker Sözleri ve Alıntıları

Süer Eker sözleri ve alıntılarını, Süer Eker kitap alıntılarını, Süer Eker en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Türk dil ve lehçeleri izole ya da dar bir alanda konuşulmaz. Aksine yayılma alanı bakımından Türk dilleri ailesiyle karşılaştırılabilecek, İngilizce, İspanyolca gibi, çok az sayıda dil vardır.
Çağatay Türkçesinin kaderi..
"Gaspıralı İsmail'in 'Tercüman' gazetesiyle simgelenebilecek Ortak Dil çabaları, Çarlık Rusyasının Müslüman Rusya Türklerinin ortak yazı dili Çağatay Türkçesini işlevsizleştirmesi, kamu alanından çıkarması ve zamanın ihtiyaçlarını karşılamayacak hale getirmesiyle neticelendi."
Musa Yıldız, Gaspıralı İsmail Kırım Tatarı
Reklam
Nogaybekler.
I. Petro zamanında Hristiyanlığın Ortodoks mezhebine dahil olan Nagaybekler, Rusya Federasyonu’nun Çelyabinsk bölgesinde yer alan Nagaybak ve Çabarkul’da yaşamaktadırlar. İlk defa 1926 nüfus sayımlarında ayrı bir etnik grup olarak kabul edilen ve toplam sayıları 11.219 olan Nagaybekler daha sonraki nüfus sayımlarında Tatar kimliği içerisinde gösterilmiştir). 2002’de tekrar Tatarlardan ayrı bir etnik grup olarak kabul edilen Nagaybeklerin toplam nüfusu 2010 nüfus verilerine göre 8.148’dir
İran'da enteresan kavimler. Mesela Dunbuliler de Türkçe konuşan Kürtlerdir
Sungur Türkçesi, Kirmanşah bölümünde yer alan Kulyâ’î bölgesindeki küçük bir şehir olan Sungur ve bu şehre komşu olan iki kasabada (Qal’e-ye Ferhâd Xân ve Qarve) konuşulmaktadır. Sungur Türkçesi kendisini çevreleyen Kürtçenin farklı diyalektleri ve İran dillerinin arasında küçük bir Türk dili adası oluşturmaktadır. 1991 nüfus sayımına göre Sungur’un nüfusu 37.772’dir ve günümüzdeki nüfusun ise 40.000 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Sungur Türkçesinin kendine komşu Türk diyalektlerinin hiçbiri ile doğrudan ilişkisi bulunmamaktadır. Yaşadıkları bölgede izole azınlık olarak yaşayan Sungur Türkleri iki dil kullanmaktadırlar: Sungur Türkçesi ve bölgenin baskın dillerinden olan Kürtçe. Özellikle son yüzyılda ise Sungur Türkleri arasında Farsça önemli bir etkiye sahip olmuştur (Bulut 2005: 242). Sungur Türkçesi, Güney Oğuz veya Afşar diyalekt grubunda yer almaktadır Sungur Türkleri yoğun Türk nüfusunun yaşadığı bölgenin dışında kaldıklarından dilleri yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Farsçanın resmi yazı dili ve eğitim dili olarak kullanılması sebebiyle Sungur Türkçesi sadece sözlü gelenek içerisinde devam ettirilmeye çalışılmaktadır.
Afşar Türkçesi (Efşar-e Torki Ziban)
Tepâ kasabasındaki Afşar dilinin özellikleri ile ilgili ilk çalışma L. Ligeti’nin ‘Sur la langue des Afchars d’Afghanistan’ (1957) adlı eseridir. Daha sonraki dönemlerde İran ve Afganistan’daki Türk dilleri üzerine G. Doerfer öncülüğünde yapılan alan araştırmalarında Afşarca ile ilgili materyaller de derlenmiş, derlenen bu malzemeler ise G. Doerfer ile W. Hesche’nin Südoghusische Materialien aus Afghanistan und Iran (1989) başlıklı çalışmasında yayımlanmıştır. Bu çalışmada Tepâ ve Kâbul Afşarcası ile ilgili veriler bulunmaktadır. Aynı alan araştırmasına dayanan Kabil Afşarcası ile ilgili veriler ise G. Doerfer’in ‘Ein türkischer Dialekt aus der Gegend von Hamadān’ (1983) ve ‘Kabulafscharisch und Chaladsch’(1985) çalışmaları ile değerlendirilmiştir. Bu alanda Afşarlar ve dilleri ile ilgili genel bir çalışma yapan A. M. Abbasov’u ve ‘Nekotorye zametki ob afsharakh Afganistana’ (1975) adlı çalışmasını da saymak gerekir.
Vahanlar, Pamirler ve Paryalar.
The Wakhi of Ishkashim rajon live along the upper reaches of the Pandj River, and are also found in the Afghani Badakhshan, Pakistan and Xinjiang (KM 2005: 4). There are under 10,000 Wakhi in the Ishkashimi rajon of Gorno-Badakhshan in Tajikistan, though the exact number of speakers in unknown (Paxalina 1969: 80-84) Parya (Indo-Aryan) in Hissar Valley, which had perhaps 1,000-2,000 speakers in 1982 (Payne 1997: 145) is another endangered minority language of Tajikistan, and it is estimated that the present population of Parya-speakers in Tajikistan remains in a similar range.
Reklam
Türk dili Türk milletinin kalbidir, zihnidir.
"... Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu M. K. Atatürk’ün ‘Türk dili, dünyada en güzel, en zengin ve en kolay olabilecek bir dildir. Türk dili, Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü, Türk milleti geçirdiği nihâyetsiz felâketler içinde bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde muhafaza olunduğunu görüyor. Türk dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir.’ vecizesi büyük anlam taşımaktadır. Bu sebeple, sadece geçmişten süzülüp gelen sözümüzü değil, geleceğe bakan özümüzü de içerdiği için dilimizi korumamız ve zamanın gereklerine göre geliştirmemiz gerekmektedir."
Darkhan Kıdırali
"UNESCO tehlikedeki dillerin korunması maksadıyla çalışmalar yapmaktadır. UNESCO tarafından paylaşılan bilgilere göre, son 60-70 yıl zarfında 200’den fazla dil kaybolmuştur. Bugün ise 538 dil kritik, 502 dil ciddi tehlike altında ve 607 dil ise savunmasız durumdadır. Ne yazık ki, bu listede Türk dilleri/lehçeleri de yer almaktadır. Bu durum, özellikle SSCB’nin 20. yüzyılda izlediği dil politikalarıyla tahrip edici vahim olayların sonucunda ortaya çıkmıştır."
Darkhan Kıdırali
Rusya Federasyonu’nda her yıl bir dil, son konuşurunun ölümüyle birlikte, ölmekte, ölen dillerin çoğunun yazılı biçimleri bulunmadığı için geriye arşivlenmek üzere hiçbir belge kalmamaktadır. Son konuşurların ölümüyle bu diller taşıdıkları binlerce yılın birikimiyle birlikte sonsuza değin yok olmaktadır. Rusya Bilimler Akademisinin Sibirya Filoloji Enstitüsünde az bilinen ve ölmekte alan dilleri dokümante etmek üzere Hakasya, Tuva, Yakut ve Buryat’taki çoğunun konuşuru birkaç düzineyi geçmeyen 100’den fazla değişkeyi kapsayan bir Kırmızı Kitap hazırlanmaktadır. Altayca, Altay Cumhuriyeti’nde ikinci resmi dil olmasına karşılık Çalkanlar, Kumandinler, Tubalar, Teleütler ve Telengitler vd. her etnik grup kendi değişkesini kullanmaktadır. Bu değişkelerin konuşurları arasındaki karşılıklı anlaşılabilirlik derecesinin bazen çok düşük olduğu, konuşurların birbirlerini anlamadıkları görülmektedir. Araştırmacıların bilimsel amaçlarla oluşturdukları alfabeler dışında, bu değişkelerin hiçbirinin yazılı geleneği bulunmamaktadır. Ancak bu değişkeleri giderek günlük yaşamdan çekilmekte, çocuklar aralarında oyunlarda dahi birbirleriyle Rusça konuşmakta, Altayca vd. değişkeleri yeterince öğrenememektedirler. Bütün bu çabalara karşın gelecek elli-yüz yıl içinde yüzden fazla dilin öleceği tahmin edilmektedir.
Rusya, 25 Temmuz 2018’de anadil eğitimini zorunlu olmaktan çıkararak süreci hızlandırdı.
‘Dilsel emperyalizm’ kavramını ilk tanımı şu şekildedir: ‘Dil temelleri üzerine tanımlanan gruplar arasında güç ve kaynakların (maddi veya maddi olmayan) eşitsiz ayrımını meşrulaştırmak, icra etmek ve ortaya çıkarmak üzere ideolojilerin, yapıların ve pratiklerin kullanılmasıdır.’ (Polzenhagen ve Dirven 2008)’den (Pllipson 1992: 47). Bu kavramın ortaya çıkması yeni olmakla birlikte dilsel emperyalizmin tarihin en eski dönemlerinden bugüne süregeldiğini, ancak özellikle 19. yüzyılda Avrupalı ülkelerin diğer kıtalardaki sömürgeleştirme siyasetleri sonucunda dillerini başka halklara dolaylı veya doğrudan dayatmasıdır. Başta İngilizce, Fransızca, İspanyolca olmak üzere sömürgeci ülkelerin dillerinin ‘büyük’ dillerin diğer diller üzerindeki baskınlığının, büyük dillerin ait oldukları kültürlerin ‘çekinik’ dillere dayatılması, dolayısıyla yerli dil ve kültürlerin değersizleşmesi ve marijinalleşmesiyle sonuçlandığını görüyoruz. Gerek Çarlık Rusyası gerekse Sovyetler Birliği döneminde Rusçanın asimetrik biçimde temasta bulunduğu yerel dillere yönelik en önemli işlevi bu dillerin giderek silikleştirilmesi, etkisizleştirmesi ve değersizleştirilmesi olmuş, Rusça bilmeyenler için iş bulma, eğitim, adalet vb. bütün resmî süreçlerde yaşam alanları neredeyse bütünüyle ortadan kalkmıştır. Rusça, sosyalist rejim tarafından ‘Sovyet İnsanı’ yaratmanın bir enstrümanı olarak kullanılmıştır: Stalin’in ulusal dillere yönelik Kiril alfabesi dayatmaları, bu dillerde öğretim yapılmaması, zorunlu askerlik.
76 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.