Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Süer Eker

Süer EkerÇağdaş Türk Dili yazarı
Yazar
8.8/10
9 Kişi
54
Okunma
7
Beğeni
1.927
Görüntülenme

Süer Eker Gönderileri

Süer Eker kitaplarını, Süer Eker sözleri ve alıntılarını, Süer Eker yazarlarını, Süer Eker yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bugün, Orta Asya halkları içinde, Çinliler ve İranlılar dışında, Türkler kadar eski yazılı belgeye sahip başka halk yoktur. Çağdaş dünya dillerinin büyük bir bölümünün ilk yazılı belgeleri, çok daha geç dönemlere aittir.
Yüzlerce yıllık mücadelelerin ve iki dünya savaşının ardından, bölünebildiği kadar bölünen, etnik sınırların neredeyse siyasi sınırlar haline geldiği AB ülkeleri azınlıkları; yerli azınlık (otokton azınlık) ve göçmen azınlık (alokton azınlık) olarak ikiye ayırmakta, bunlan iki ayrı hukuka tabi tutmaktadır. Doğal olarak göçmen azınlıklara sağlanan haklar ve destekler 'yok' mesabesindedir, hak sağlanması bir yana, paralel toplumlar yaratabileceği düşüncesiyle, entegrasyon adı altında yurttaşlığa kabul için dil sınavı gibi açık veya gizli asimilasyon politikaları gündemdedir. Örneğin, Almanya'da resmi eğitim sistemine bağlı Türkçe eğitim ve öğretim yapan orta öğretim kurumları açmak bir yana, Türkiye tarafından önerilen Almanya'da Türk üniversitesinin kurulması vb. temenniler, derhål reddedilmekte, gündeme dahi alınmamaktadır. Kuşkusuz her ülkenin uygulamalanyla ilgili haklı, makul' gerekçeleri vardır. Ancak, gerçek olan, 2,500,000'a yakın AB yurttaşı Türk'ün, yerli azınlıklara sağlanan haklara sahip olmadıklandır.
Reklam
Maddi ve manevi kültürü besleyen en önemli öge dildir. Dil olmadan, diğer kültürel ögelerin hiçbiri ortaya çıkamaz. Bu nedenle, ulusların yaşamlarında dil, vazgeçilemez bir kurumdur. Bu kuruma gereken önemi vermeyen uluslar, ulus olma niteliklerini kaybedebilir ve yok olabilir. Bugün, yaşayan Sümer, Hitit dilinden ya da kültüründen söz etmek mümkün değildir. Öyleyse dil, ulusların en değerli varlığıdır. Bu varlığı koruyan ve zenginleştiren uluslar, yaşama hakkını elde edebilirler.
UNESCO tehlikedeki dillerin korunması maksadıyla çalışmalar yapmaktadır. UNESCO tarafından paylaşılan bilgilere göre, son 60-70 yıl zarfında 200’den fazla dil kaybolmuştur. Bugün ise 538 dil kritik, 502 dil ciddi tehlike altında ve 607 dil ise savunmasız durumdadır. Ne yazık ki, bu listede Türk dilleri/lehçeleri de yer almaktadır. Bu durum, özellikle SSCB’nin 20. yüzyılda izlediği dil politikalarıyla tahrip edici vahim olayların sonucunda ortaya çıkmıştır:
Avrupa Birliği Parlamenterler Asamblesi Kültür, Bilim ve Eğitim Komitesinin 21 Ekim 2010 gün ve Doc. 12423 nolu ‘yüksek derecede tehlikedeki dillerin korunması ve güçlendirilmesi’ ile ilgili ölçütler başlıklı raporuna göre yüksek derecede tehlikede bulunan 17 dil arasında ‘Türki’ diller ailesinden Karaim (Litvanya, Ukrayna), Kırım Tatarcası (Bulgaristan, Ukrayna) ve Gagauzca (Bulgaristan) da yer almaktadır.
Reklam
Rusya Federasyonu’nda her yıl bir dil, son konuşurunun ölümüyle birlikte, ölmekte, ölen dillerin çoğunun yazılı biçimleri bulunmadığı için geriye arşivlenmek üzere hiçbir belge kalmamaktadır. Son konuşurların ölümüyle bu diller taşıdıkları binlerce yılın birikimiyle birlikte sonsuza değin yok olmaktadır. Rusya Bilimler Akademisinin Sibirya Filoloji Enstitüsünde az bilinen ve ölmekte alan dilleri dokümante etmek üzere Hakasya, Tuva, Yakut ve Buryat’taki çoğunun konuşuru birkaç düzineyi geçmeyen 100’den fazla değişkeyi kapsayan bir Kırmızı Kitap hazırlanmaktadır. Altayca, Altay Cumhuriyeti’nde ikinci resmi dil olmasına karşılık Çalkanlar, Kumandinler, Tubalar, Teleütler ve Telengitler vd. her etnik grup kendi değişkesini kullanmaktadır. Bu değişkelerin konuşurları arasındaki karşılıklı anlaşılabilirlik derecesinin bazen çok düşük olduğu, konuşurların birbirlerini anlamadıkları görülmektedir. Araştırmacıların bilimsel amaçlarla oluşturdukları alfabeler dışında, bu değişkelerin hiçbirinin yazılı geleneği bulunmamaktadır. Ancak bu değişkeleri giderek günlük yaşamdan çekilmekte, çocuklar aralarında oyunlarda dahi birbirleriyle Rusça konuşmakta, Altayca vd. değişkeleri yeterince öğrenememektedirler. Bütün bu çabalara karşın gelecek elli-yüz yıl içinde yüzden fazla dilin öleceği tahmin edilmektedir.
Rusya, 25 Temmuz 2018’de anadil eğitimini zorunlu olmaktan çıkararak süreci hızlandırdı.
Bir toplumun fiziksel yok oluşu, dil ölümünün koşullarını oluşturan nedenlerdendir: bir dili konuşan bütün insanlar öldüğü zaman dilleri de yok olur. Toplu yok oluşlar da iki ayrı ulamda değerlendirilebilir. Birinci kategori, toplumun doğal yaşam ortamının tamamen yok edilmesine bağlı yok oluşları kapsar. Deprem, kasırga, sel, volkanik patlama
‘Dilsel emperyalizm’ kavramını ilk tanımı şu şekildedir: ‘Dil temelleri üzerine tanımlanan gruplar arasında güç ve kaynakların (maddi veya maddi olmayan) eşitsiz ayrımını meşrulaştırmak, icra etmek ve ortaya çıkarmak üzere ideolojilerin, yapıların ve pratiklerin kullanılmasıdır.’ (Polzenhagen ve Dirven 2008)’den (Pllipson 1992: 47). Bu kavramın ortaya çıkması yeni olmakla birlikte dilsel emperyalizmin tarihin en eski dönemlerinden bugüne süregeldiğini, ancak özellikle 19. yüzyılda Avrupalı ülkelerin diğer kıtalardaki sömürgeleştirme siyasetleri sonucunda dillerini başka halklara dolaylı veya doğrudan dayatmasıdır. Başta İngilizce, Fransızca, İspanyolca olmak üzere sömürgeci ülkelerin dillerinin ‘büyük’ dillerin diğer diller üzerindeki baskınlığının, büyük dillerin ait oldukları kültürlerin ‘çekinik’ dillere dayatılması, dolayısıyla yerli dil ve kültürlerin değersizleşmesi ve marijinalleşmesiyle sonuçlandığını görüyoruz. Gerek Çarlık Rusyası gerekse Sovyetler Birliği döneminde Rusçanın asimetrik biçimde temasta bulunduğu yerel dillere yönelik en önemli işlevi bu dillerin giderek silikleştirilmesi, etkisizleştirmesi ve değersizleştirilmesi olmuş, Rusça bilmeyenler için iş bulma, eğitim, adalet vb. bütün resmî süreçlerde yaşam alanları neredeyse bütünüyle ortadan kalkmıştır. Rusça, sosyalist rejim tarafından ‘Sovyet İnsanı’ yaratmanın bir enstrümanı olarak kullanılmıştır: Stalin’in ulusal dillere yönelik Kiril alfabesi dayatmaları, bu dillerde öğretim yapılmaması, zorunlu askerlik.
79 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.