Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Süer Eker

Süer EkerÇağdaş Türk Dili yazarı
Yazar
8.8/10
9 Kişi
54
Okunma
7
Beğeni
1.928
Görüntülenme

En Eski Süer Eker Gönderileri

En Eski Süer Eker kitaplarını, en eski Süer Eker sözleri ve alıntılarını, en eski Süer Eker yazarlarını, en eski Süer Eker yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dilin Tarihi Gelişiminde Dinin Rolü
Dünyada konuşulan ilk lisan Aramca(Aramice) olduğunu belirten pek çok bilgin vardır. Kutsal kitaplarda, Nuh Peygamberin Sam, Ham, Yafes adında üç oğlu olduğu yazılıyor. Gemiden çıktıkları zaman Şınar diyarında bir ova bulurlar ve orada yerleşip çoğalırlar. İnsanlar çoğalınca Babil Kulesi'ni yaptıkları yine kutsal kitaplarda anlatılır. Tanrı insanlara kızar ve dünyanın dilini karıştırarak 15 dile ayırır. Bazı Arap ve Yunanlı tarihçiler bu dillerin sayısının 72 olduğunu yazar. Sami dil ailesinden beş kavmin dilleri türemiştir. Bu kavimler: İbraniler, Aramiler, Asurlar, Elamlar ve Babillerdir.
Sayfa 5
Mucize
Belli sayıdaki konuşma seslerinin, hiçbir aksaklığa yol açmaksızın diziliş ve birleşmelerle ekleri, sözcükleri ve tümceleri oluşturması bir mucizedir.
Sayfa 8
Reklam
Türk dili Türk milletinin kalbidir, zihnidir.
"... Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu M. K. Atatürk’ün ‘Türk dili, dünyada en güzel, en zengin ve en kolay olabilecek bir dildir. Türk dili, Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü, Türk milleti geçirdiği nihâyetsiz felâketler içinde bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde muhafaza olunduğunu görüyor. Türk dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir.’ vecizesi büyük anlam taşımaktadır. Bu sebeple, sadece geçmişten süzülüp gelen sözümüzü değil, geleceğe bakan özümüzü de içerdiği için dilimizi korumamız ve zamanın gereklerine göre geliştirmemiz gerekmektedir."
Darkhan Kıdırali
"UNESCO tehlikedeki dillerin korunması maksadıyla çalışmalar yapmaktadır. UNESCO tarafından paylaşılan bilgilere göre, son 60-70 yıl zarfında 200’den fazla dil kaybolmuştur. Bugün ise 538 dil kritik, 502 dil ciddi tehlike altında ve 607 dil ise savunmasız durumdadır. Ne yazık ki, bu listede Türk dilleri/lehçeleri de yer almaktadır. Bu durum, özellikle SSCB’nin 20. yüzyılda izlediği dil politikalarıyla tahrip edici vahim olayların sonucunda ortaya çıkmıştır."
Darkhan Kıdırali
Rusların Türkler Üzerindeki Asimile Politikası
"1917 Ekim Devrimi'nin ardından kurulan Sovyetler Birliği de 'böl ve yönet' ilkesiyle çok sayıda mahalli yazı dili ihdas etti. Bu diller labirentinin yol açacağı anlaşmazlık ve kaos ortamı; Sovyetler Birliği sınırları dahilinde farklı dilleri konuşan, farklı dinlerin müntesibi halkları Rusça konuşan , ateist 'Homo Sovyetus' yaratılması hedefine yöneldi. Bu politikalar , sahip oldukları demokratik avantajlara rağmen çok nüfuslu Türk halklarının dillerini dahi orta ve uzun vadede bütünüyle işlevsizleştirme tehlikesiyle karşı karşıya getirdi."
Musa Yıldız
Çağatay Türkçesinin kaderi..
"Gaspıralı İsmail'in 'Tercüman' gazetesiyle simgelenebilecek Ortak Dil çabaları, Çarlık Rusyasının Müslüman Rusya Türklerinin ortak yazı dili Çağatay Türkçesini işlevsizleştirmesi, kamu alanından çıkarması ve zamanın ihtiyaçlarını karşılamayacak hale getirmesiyle neticelendi."
Musa Yıldız, Gaspıralı İsmail Kırım Tatarı
Reklam
Genel kabule göre, günümüz dünyasında 6.500-7.000 dil vardır. Maalesef, dillerin sayısı giderek azalmaktadır. Az nüfuslu halkların dilleri, dünya dillerinin yarısını teşkil etmektedir. Bu dillerin önemli bir kısmı yakın gelecekte kaybolma tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Kaybolan lisanlar
İnsanlığın binlerce yıllık birikimini sözcüklere ve daha geniş dil birliklerine kodlanmış olarak taşıyan dillerin yok olması, çok büyük bir bölümü kayıt altına alınamayan bu birikimlerin de yok olması anlamında gelmektedir. En eski tarihî kayıtlardan izlenebildiği kadarıyla bugüne değin 6.000 civarında dil ölmüştür (Crystal). Gerçekten dil ölümü yeni bir hadise değildir. Sadece Hint-Avrupa ve Afro-asyatik dillerinden çok sayıda dil tarihin çok eski dönemlerinde yok olmuştur. Bunlar arasında çok iyi bilinen Akadca, Ugarca, Eski İbranice, Eski Mısırca, Eski Yunancanın lehçeleri gibi yazı dili olmuş diller bulunmaktadır. Hint-Avrupa ailesinden daha az bilinen çok sayıda dilin yok olduğu bilinmektedir. İran dillerinden Pehlevice, Soğdca, Horezmce, Hotanca, Saka dili, Tumşukça, Luvice; Anadolu dillerinden Palaik, Lisi, Lidi, Karya, Sidetik ve Pisidi dilleri; İtalik dillerinden Faliskan, Oskan, Umbriyan, Paelinyan, Marusinyan, Vestiniyan, Venetik dilleri; Galya, Lepontik ve Keltiberik gibi Kelt dillerinin yanında Trak, Das ve Eski Makedonca gibi diller yazılı kalıntılar bıraktıkları için bilinmektedir. Bazı dillerin ise sadece isimleri günümüze kadar ulaştığı için bir zamanlar var olduklarını anlıyoruz. Ancak büyük olasılıkla, adını bile bilmediğimiz bunlardan çok daha fazla dil yok olmuştur.
Ölü Lisanlar-Extinct languages
Ölen dillerin yarıdan fazlasının ölümünün son beş yüzyılda gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Ethnologue’un 2000 yılında listelediği 6,809 dünya dilinden uzun vadede ise iyimser bir bakışla 600 civarında dilin hayatta kalabileceği öngörülmektedir. Buna göre yapılan araştırmalarda her 14 günde bir dilin öldüğü, 2100 yılında yeryüzündeki yedi bine yakın dilin yarıdan fazlasının yok olacağı ve ölen her dille farklı toplumların, dil ve folklor ürünleri, insana ve toplumsal yaşama ilişkin ‘formula’ları; bitki örtüsü, hayvan varlığı, ekosistem vb. doğal yaşamın her alanına ilişkin bir daha telafi edilemeyecek kadar ayrıntılı ve yoğun bilgilerinin kaybolduğu biliniyor.
Dilin ölümü daha emperyal bir dille tanışmasına bağlıdır.
Normal koşullarda bir dilin ‘tedrici’ biçimde ortadan kalkması, diğer dil ya da dillerle temasına bağlıdır. Sayısal, toplumsal, askerî vb. zayıf olan toplumların dilleri, etkileşimde bulunduğu devlet destekli büyük ve prestijli ‘emperyal diller’e karşı âdeta savunmasızdır. Zorlayıcı toplumsal ve siyasal koşullar nedeniyle çekinik dilin konuşurları yaşam koşullarının iyileşmesi hatta varlıklarını sürdürebilmeleri için baskın dile yönelme eğilimindedir. Azınlık dili konuşuru olmanın getirebileceği maddi ve manevi yük, hatta kimi zaman risk unsurları, ebeveynleri, çocuklarına daha iyi bir hayat sürecek koşulların oluşturulabilmesi için ana dillerini çocuklarına öğretmemeye, onları baskın dilin iyi konuşurları olarak yetiştirmeye çalıştıkları biliniyor. Bu yaklaşımın tarihin her döneminde var olmakla birlikte özellikle milliyetçilikler döneminden ‘tek dil, tek vatan, tek bayrak’ sloganında ifadesini bulduğu şekliyle günümüzde daha da ivmelendiği açıktır.
79 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.