162 okunma, 8 beğeni - Ümit İhsan kitapları, eserleri, Ümit İhsan kimdir, öz geçmişi, Ümit İhsan nereli gibi bilgiler, kitap incelemeleri ile yorumları, Ümit İhsan sözleri ve alıntıları detaylı profili ile 1000Kitap'ta.
Hakkında
1980 yılında Eskişehir'de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Eskişehir'de tamamladıktan sonra Gazi Üniversitesini bitirdi.
Yazıyla küçük yaşlarda tanışan yazar ilk romanını 2003 yılında tamamladı.
İlk romanı "Ay Işığında Yürüyüş" 2008 yılında, "Kurutulmuş Çiçek Koleksiyoncusu" 2010 yılında, "Yaşasın Yaşamak" 2010 yılında, "Ben Melek" 2012 yılında yayımlandı. Gençlik, fantastik roman dalında yapılan yarışmada "Yokluk Bahçesindeki Kayıp Melodi" isimli romanı Jüri Özel Ödülü aldı (2012)
Ama artık bir olmayacağız. İki ayrı kişi olarak anılacak adımız. Ben bir daha başka birini sever miyim böyle bilmiyorum. Onun da seveceğini sanmam. Ama belki sevgililerimiz olacak,hatta hayatlarımızın diğer yarısını tamamlayan eşlerimiz. bir bütün bölünecek iki yarım iki ayrı hayat sürecek. Zaman geçecek,mevsimler değişecek,küçükler büyüyecek büyükler yaşlanacak. Biraz daha yaklaşacağız üstünde yaşadığımız toprağın altına. Son nefes gelip çatacak, bir gün sayılı olanın sonu gelecek, akıl defteri son filmini oynatmaya başlayacak... Ve bitti işte.
Geçmiş, şimdi ve gelecek aslında hepsi bir zaman yanılgısı. Algı bütün bunları bir sıraya dizip olmuş geçmiş, olana şimdi, olacağa gelecek diyor. Biz yalnızca şimdiyi anlayabiliyoruz, o çok gerçek duran; dokunabiliyoruz çünkü şimdiye, görebiliyoruz şimdiyi ve algımız en çok şimdiyi algılıyor. Geçmiş bir rüyadan farksız: biliyoruz o geçmiş şimdi diye anıldığı zaman o anların hepsini bir bir yaşadık, hepsini biliyoruz ama yok sanki, izlediğimi iz bir film gibi hem bize uzak hem de bizden bir parça. Gelecekse kendisi gibi karanlık içinde duruyor, gelecek zamanın şimdisi gelmeden bilmiyoruz olacakları ama hayal edebiliyoruz ancak. Sonra şimdi diye anlattığımız zaman geçmiş bir zamana dönüşünce deminin şimdisinde elimizde var olanlar bir rüya gibi geliyor.
Dram ve dönem dizilerinde birbirini tekrarı ve varyasonları olduğu bu dönemde bambaşka soluklara şans vermek lazımdır. Fantastik eseriyle tanıdığım İhsan'ın dram ve dönem dizilerine konu olan romanlarındaki hazzın tadı ve tarifi olamaz. Belki ilk romanlar gibi mutsuz ve yarım kalmış sonlu olsa da okurken gerçekten böyle insanlar var mı? ve
Çınar'ın kaybolan sevgilisini yüreğini rehber edinerek yokluk bahçesinde ararken insanın , hayatın karmaşıklığında ve acımasızlığında değersiz gördüğü tüm kaybedilenlerin değerini yeniden bizlere hatırlatıyor .Kesilen bir ağacın değerini ,kürkü için öldürülen hayvanları ve bencil idealleri için kullanılan insanları . Çocuksu bi hayal gücü eşliğinde sevginin ve hayatın değerini ,anıların değerini, en güzel şekilde kalplere işliyor .
Adı, içerikle uyuşmayan bir betik okudum çünkü Yaşasın Yaşamak sözlük anlamıyla baktığında seni bu gafleten kurtaranlar sayesinde yaşamanın değerini bir kez daha öğreniyorsun. Oysa betikte ise o gaflet sana zarar verdiği halde yaşama sevincini aşılayan bir özellik (!) Okurken sinirlerim katsayısı arttı çünkü biz erkekler bu kadar ucuz olmamalıyız.