"Dönemediğim köşeye sığınırım... Beni boğmayan denize sarılırım..."
Bir kere iki kere hiç farketmez. Her seferinde farklı bir yerinden yakalanıyorsunuz kitaba. Kendinizden bir parça bulmak için yorulmanıza gerek kalmıyor. Çok akıcı ilerleyen bir kitap olmakla beraber altı çizilecek çok fazla da şey var.
“İçimi bilsen bana eczane alırsın.”
Bülent Parlak sözüyle başlamak istedim yazıma. Öncelikle Yasin Kara’nın kitabında çocukluğumuza dair çok güzel alıntılar, pasajlar var. Bizden, samimi, daha dün gibi yaşanmış, hepsi bizden bir parça... Sırf kuşlar kaybolmasın diye gökyüzüne teleskopla bakmamayı ( pahalı merceklerle bakmanın göğü deleceğini düşünecek kadar kuşlara hassasiyet göstermiş) tercih eden bir yazarı okurken şu sözü getirdi aklıma “ Kuşlar yemek yerken ürkmesinler diye yolunu değiştiren insanı dünya elbette incitir, yorar..Yasin Kara’yı da çok üzmüşler ama o yazmaya devam etmiş :) kendini yazmış belki ama bizlere de tercüman olmuş. Hemen bir çırpıda bitmesine rağmen bazı cümleleri çok vurucuydu... Bu dünyada hiçbir yere sığmadan ve kimseye tutunmadan yaşamak mümkün müdür?
İzdiham Dergisi yazarlarından Yasin Kara'nın Flüt Çetesi Çoçukları adlı kitabı Geçmişten geleceğe güzel bir yol haritası. İçten samimi bir dille yazılmış öykülerden oluşan kitapta her bir öyküde içinizi acıtan yer yer buruk tebessümler bırakan eşsiz bir yolculuk yapıyorsunuz. Yazarın olaylara bakış açısı okuyan herkeste farkındalık yaratıyor. İnsanın zamanla susmayı ve olsun demeyi öğrenmesi belki yaşadığı imtihanlarla olgunlaştığını gösteriyor. Yazar Anne tarifini ise şöyle kelamlara döküyor : "Anne şairdir,onlar ressamdır.Saçları süpürge de olur,fırça da .Sözleri azar da olur ,şiirde. "der ve Annesini kaybettiği zaman kalbinin ilk sessiz devrimine okurken birlikte şahit olduk."Gitmek ,kaderi değiştirmektir."şimdi sen de bir yerlere git ve değişsin dünya derken değişmesinden korktuğumuz bazı şeyler için adım atmanız gerektiğini."İçimi bilsen bana eczane alırdın."İçini bilsem sana merhem olurdum."derken Sevginin insanı iyileştirdiğini her şeye rağmen defter yaprağında biriken susamları kuşlara vermeyi ihmal etmemeyi. Küçük adımlarla,zerafetle çok mutlu olmayı hayata umutla bakmayı şahit olduk.