Okuduğum en iyi ilk on kitap arasına girmese de, okuduğum en sürükleyici ilk üç kitap arasına rahat koyarım bu kitabı. Bu kadar yalın bir dil ile böylesine başarılı bir roman yazmak kesinlikle ustalık isteyen bir iş.
Kitapta 12 Eylül darbesi sonrası yapılan zulüm esprili bir biçimde ele alınmış. Ana karakter Abuzer üzerinden sıradan masum bir vatandaşın bile, bir anda baskı rejiminin karanlık zihniyeti ile potansiyel bir vatan hainine dönüşebildiği, insanların haksız şekilde gördükleri kötü muamele trajikomik bir biçimde anlatılıyor. Kitap sade anlatımı ve sürükleyici ilerleyişi ile okurken okuyucunun gözünde adeta bir film canlandırıyor. Kitaptaki her karakteri çok rahat bir biçimde hayal edip zihnime yerleştirdim. Sıkılarak okuduğum, ilgimin azaldığı hiç bir bölüm yoktu. Özellikle de Abuzer'in konudan konuya atlarken bahsettiği uzun hikayeler ve ironik tavrı kitabı normal bir kitap havasından çıkarmış ve ayrı bir yere taşımış. Belki de kendisini Türk roman tarihinin en ilginç karakterlerinden biri haline getirmiş. Özellikle de dönemi tüm yönleriyle yansıtan bir roman olmuş.