Asıl adı Zanemvula Kizito Gatyeni Mda olan Zakes Mda, 1948 yılında Güney Afrika’da doğdu. Romancı kimliğinin yanı sıra, şair, oyun yazarı, ressam ve besteci olarak da tanınmaktadır.
~İnananlarlaİnançsızlarınSavaşındaBölünmeHalleri~
Zakes Mda, tanınmış ödüllü Güney Afrikalı yazardır. Asıl adı Zanemvula Kizito Gatyeni Mda olan Zakes Mda, 1948 yılında Güney Afrika'da doğdu. Romancı kimliğinin yanı sıra, şair, oyun yazarı, ressam ve besteci olarak da tanınmaktadır. Edebiyatla erken yaşlarında tanışan Zakes Mda'nın ilk
Güney Afrikalı yazar Zakes Mda, Kızıllığın Kalbi’nde birbirine paralel ilerleyen iki hikaye anlatıyor. Birinci hikaye, 19.yy’da Güney Afrika’ya İngiliz sömürgecilerin ilk geldiği dönemde küçük bir köyde yaşananları anlatıyor. İlk hikayede yaşananların adeta günümüzdeki yankısı olan ikinci hikaye ise yine aynı köyde bu kez 20.yy’ın son yıllarında yaşananlara odaklanıyor. Kaba kuvvetin/savaşların yanında, emperyalizmin kendisine maşa olarak inançları da kullanıp halkı birbirine düşürerek, kültüre, yasalara, gündelik hayata nasıl yavaş yavaş sızdığı, ‘medeniyet’ kisvesi altında hakimiyet kurduğu çok güzel anlatılmış. Mda, konuya tek bir noktadan girmek yerine, çok bütünlüklü bir portre çizmiş. İki yüzyılda yaşananlardan kesitler sunması da okurun Güney Afrika’da yaşananlarla ilgili daha derin fikir sahibi olmasını, bugünkü noktaya nasıl gelindiğini ve nelerin nasıl değişip nelerin sadece farklı kılıkta karşımıza çıktığını anlamasını sağlıyor. Bize oldukça yabancı bir kültürü ve inançları o kadar masalsı bir şekilde anlatmış ki okurken kendinizi o topluluğun arasında hissedebiliyorsunuz. Edebi yönden de oldukça doyurucu olan eserde Mda’nın kullandığı metaforlar da çok hoşuma gitti, özellikle tarihin, atalarımızdan gen aktarımıyla alıp, sırtımızda ömür boyu taşıyıp, sonraki nesile devrettiğimiz vücut yaraları olarak sembolleştirmesi bence muazzamdı. Afrika edebiyatından şimdiye dek okuduğum kitaplar arasında en çok sevdiğim kitap oldu. Hem duygusal anlamda çok etkilendim, hem de derdini çok iyi anlatan, çok çok güzel bir roman.
Yazar ve eseri hakkında tek satır okumamış, varlığından haberim olmamıştı. Bir şekilde yolumuz kesişti, aldım. Tanıtım yazısına dahi göz atmadan, tamamen beklentisiz olarak okumaya başladım. Bilmediğim sulara olta atıp kısmetimi beklemek keyiflidir. Bazı bekleyişlerim nafiledir. Oltama anılarla yüklü eski bir ayakkabı takıldığı da olur, devasa bir balık da.
Bu kez kısmetim devasa bir balık olmasa da, yeterince doyurucu ve lezzetliydi. Ardında bıraktığı tat hoştu. Kitabın adından da anlaşıldığı üzere, yaşam biçimleri kadar çeşitlidir ölme biçimleri. Bir veda diğerine benzemez.
Güney Afrika'nın derin yoksulluğu içinde tanımaya başlıyoruz Toloki'yi. Ailesini, arkadaşlarını ve Noria'yı. Şehre oldukça uzak mesafede kurulmuş olan yerleşim biriminde, derme çatma barakalardaki yaşam mücadelesini ve sefaleti derinden hissediyoruz. Bölgedeki siyasi yapı nedeniyle ölüm oranı yüksek, cenaze töreni trafiği fazladır. Açlığına çözüm olarak Cenaze törenlerinde yas tutmaya başlayan Toloki, bunu meslek edinir. Böylece, bölgenin cenaze töreni kültürünü de tanımış oluruz.
Ölme BiçimleriZakes Mda · Arka Bahçe Yayıncılık · 200934 okunma