Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

A.C.S. Peacock

A.C.S. PeacockSelçuklu Devleti'nin Kuruluşu yazarı
Yazar
Editör
8.2/10
14 Kişi
62
Okunma
5
Beğeni
1.809
Görüntülenme

A.C.S. Peacock Gönderileri

A.C.S. Peacock kitaplarını, A.C.S. Peacock sözleri ve alıntılarını, A.C.S. Peacock yazarlarını, A.C.S. Peacock yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Safi, medresenin, Nizamü'l-Mülk tarafından kurulan bir "devlet mekanizması" olduğuna inanır. Safi'ye göre medreseler toplumsal düzeni eski haline getirme ve mezhepler arasındaki dengeyi sağlamada başarılı olmuş, en azından bazı bürokratların yetiştirilmesine ve "İslam toplumsal birliğinin yeniden kurulmasına katkıda bulunmuştur."
Sayfa 119 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Reklam
Ermeni tarihçi Aristakes Lastivertsi'de de ilginç bir küçük bilgiye rastlanmaktadır. Lastivertsi, Tuğrul'un 1054-5'te Malazgirt'i kuşattığı zaman, Türklerin "baban" adını verdikleri, sur duvarlarının ötesine taş fırlatmaya yarayan ve bir yerden bir yere götürmek için 400 kişi gerektiren çok büyük bir kuşatma makinesi kullandığını yazar.
Sayfa 92 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Dolayısıyla ne Oğuz, ne de Türkmen sözcüğü göçebe terimiyle eşanlamlıdır, ama yerleşik ya da yarı-yerleşik Türkmenler ile göçebe olanlar arasındaki ilişki hakkında da elimizde çok az bilgi vardır. Khazanov'a göre yerleşik düzene geçiş, aşiretlerin çözülmesiyle meydana gelmiştir ve Moğollar gibi daha sonraki göçerler, kimi zaman eğer bir yere yerleşirlerse kimliklerini yitireceklerinden korkmuşlardır.
Sayfa 65 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Zaten 12. yüzyılın sonlarına gelindiğinde artık Selçukluların erken dönem tarihine ilişkin hiçbir bilgi Selçuklu tarih yazımına dahil edilmiyor ve Nişaburi'nin metninde görüldüğü gibi hanedan, Lokman'la ilişkilendirilmeye çalışılıyordu. Kuran'da da üstü kapalı değinilen Lokman, popüler bir kahramandı, hikmet sahibiydi ve zahitti, amaç, bir olasılıkla hanedanı Kuran'da adı geçen biriyle ilişkilendirerek Selçuklu meşruiyetini desteklemekti.
Sayfa 37 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı yarım bıraktı
376 syf.
10/10 puan verdi
Kıymetli bir eser.
Yetkin bir yazardan güzel bir çeviri. 13-14. yüzyıl Anadolu tasavvufu hakkında Türkiye’de de eserleriyle tanınan bir müellif olan Ahmet Yaşar Ocak’ın tezlerinin gözden geçirilmesi ve zaman zaman tenkit edilmesiyle karşılaşıyoruz. Ve yazarın belirttiği üzere Anadolu’da Türkçe’nin kullanımının yaygınlaşmasında muhtelif veçhelerden olmak kaydıyla Moğollar’ın izlerini takip edebiliyoruz. Tavsiye edilecek bir eser.
Moğol Anadolu’sunda İslam, Edebiyat ve Toplum
Moğol Anadolu’sunda İslam, Edebiyat ve ToplumA.C.S. Peacock · Koç Üniversitesi Yayınları · 20233 okunma
Reklam
260 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Selçuklu Devleti Kuruluş Dönemi Tarihi Melikşah'a Kadar
Kitap Orta Asya bozkırlarında kendi halinde yaşayan bir grup Türkün Ortadoğu ve Orta Asya'yı egemenliği altına alan bir imparatorluk kuran Büyük Selçuklu devletinin kuruluşunu anlatmaktadır. 11. yüzyılın ilk yarısında Selçukoğullarının yönetimindeki Türkler bazı İslam merkezleri İran ve Irak'taki büyük kentleri ele geçirdikten sonra
Selçuklu Devleti'nin Kuruluşu
Selçuklu Devleti'nin KuruluşuA.C.S. Peacock · İş Bankası Kültür Yayınları · 201647 okunma
Tuğrul Bey
Birbirine rakip akrabalar arasındaki gerginlikler, Horasan'ın en büyük kenti Nişabur'un 1040'ta fethedilmesiyle açığa çıkmış görünmektedir. Bir boy beyi olarak görülmek yerine, bir İslam hükümdarı olmak isteyen Tuğrul'a Doğu'nun ve Batı'nın Sultanı unvanının bu sıralarda verildiği söylenir. (Genel kabül 1258'de Bağdat'ta Abbasi halifesini kurtardıktan sonra verildiği yönündedir.) Bunun sonucu olarak Tuğrul Nişabur'da bir anlaşma hazırlayarak, hem fethedilen hem de ileride fethedilecek toprakları bölüştürmeye karar verdi. Orta Asya kardeşi Çağrı'ya, Ermenistan ve Azerbaycan da Arslan İsrail'in oğlu Kutalmış'a verildi.
Göçebe Selçulular
Göçer ekonomisinin yapısı, göçebeleri epeyce savunması kılıyordu. Selçuklular, Semerkand ve Buhara dolaylarındaki yaylak ve kışlaklara ulaşabilmek zorundaydılar. Sonraki dönemlerde Samaniler buna izin vermişti, ama her an bundan vazgeçebilirlerdi, bu da göçebelerin sürülerini kaybetmeleri ve açlıktan kırılmaları anlamına geliyordu.
kavimler göçü
Kaynaklar 900'den başlayarak Orta Asya'da kuraklığın arttığını gösterir. Bu da göçebe toplumların temel yaşam kaynağı olan hayvancılığı olumsuz etkileyerek göçlerin başlamasını hızlandırmış olabilir. Çin kaynakları 10. yüzyılda kuraklıktan ötürü bazı aşiretlerin açlıktan yok olduklarını belirtir. 8-10. yüzyıllar arasında Oğuzlar olarak bilinen aşiretlerin yavaş yavaş Moğolistan'dan Orta Asya içlerine oradan da Volga'ya doğru itilmesi sonucu Batı'ya doğru göç dalgaları başlamış olabilir. Oğuz boylarının ilk anavatanı hakkında kaynaklarda görülen karışıklıkların altında bu göç dalgaları bulunmaktadır.
Reklam
Selçuklular kuşkusuz Müslüman Orta Asya ve Horasan'a gelen ilk Türk grubu olmadıkları gibi Bizans sınırlarına ulaşan ilk göçebe istilacıları da değillerdi. 4. yüzyılda Hunlar, sonra da Sabirler, Avarlar, Hazarlar, Bulgarlar, Peçenekler ve başka Altay ya da Türk gruplar Bizans sınırlarına dayanmışlardır.
Selçuklu dönemi 10. yüzyılda İran ve Irak'ta Şii Büveyhilerin Suriye, Mısır ve Kuzey Afrika'da da İsmailiye mezhebinden Fatımilerin yükselmesiyle gerileyen Sünni egemenliğinin Ortadoğu'da yeniden güç kazandığı bir dönemdir. Selçuklu egemenliği sırasında el-Gazali gibi bir bilgin tasavvuf ile Sünniliği yeniden barıştırmış ve medrese sistemi ancak bundan sonra kurulabilmiştir.
Madelung, Türklerin İslam dinini kabul etmesinde Hanefilerin rolünün önemli olduğunu, kuşkusuz inandırıcı biçimde belgelemekteydi.
Sayfa 124 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
69 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.