Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Abdulilah Fırat

Abdulilah FıratŞeyh Said Efendi (3 Cilt) yazarı
Yazar
Derleyen
0.0/10
0 Kişi
0
Okunma
1
Beğeni
191
Görüntülenme

Abdulilah Fırat Sözleri ve Alıntıları

Abdulilah Fırat sözleri ve alıntılarını, Abdulilah Fırat kitap alıntılarını, Abdulilah Fırat en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şeyh Said Efendi İslamın hadimi ve hamidiydi. Son derece ihlâslı ve mütevazı idi. İslami ilimlerde derin bilgiye sahip olup ulema meclislerinde saygın bir makama sahip, deruni dünyasında inkılâplar meydana getiren bir şahsiyetti. Lisanı çok beliğ, fesih idi. Hitabeti ve belagati, tanıyanlar tarafindan takdir edilirdi. Arapça, Farsça, Osmanlıca ve Ermeniceyi anadili Kürtçe ve Dimilice kadar çok iyi derecede konuşurdu. Ayrıca Urduca lisanına da kısmen vakıf idi. *Ermeniceyi, köydeki komşularından, Urducayı, Hindistan seferlerinden ve de Hicaz’da ki Hintli Müslümanlarla olan diyalogları vesilesiyle öğrenmiştir.
Sayfa 101
Şer-i şerife riayet etmeksizin, ayetlere hadislere, İslam’ın vaz ettiği naslara uymaksızın sadece tasavvuftan dem vurmak veya bazı tasavvuf kitapları okumakla gerçeğe ulaşmak ve Rıza-i Bârî’yi bariyi tahsil etmek mümkün değildir.
Reklam
Âlim; talebesine, anne ve babasından daha şefkatlidir. Çünkü anneler ve babalar onu dünya ateşinden ve belalarından korurlar. Alimler ise onu ahiretin ateşinden ve sıkıntılarından muhafaza ederler.
Şeyh Said Efendi’nin Ehli Sünnet Hassasiyeti
Bir gün Hicaz'dan çok değerli ve şöhretli bir zat Türkiye'ye gelince Şeyh Efendi, adamlarını gönderip köyüne davet etmiş. Kendisine çok ikram ve hizmette bulunmuş. Konuşmalar ve sohbetlerde bazı sorular sormuş, ehlisünnet akidesine muhalefet ettiğini görünce, "Bu zındığı alın, götürün, onun sorularında birçok fitne hâsıl olur, çünkü bu adam bidat sahibidir" demiş ve arkadaşlarına, “Misafirimizi alıp Halep'e kadar götürün, kimseyle de görüştürmeyin.” diye de eklemiştir.
Sayfa 177
"Her ne kadar bunların kalbinde muhabbet tohumu varsa da, dünyaya olan ilgileri ve bunun oluşturduğu pislik sebebiyle, bu tohum filiz verip büyüyemez. Bize düşen görev o pislikten onların kalbini temizlemektir. Bu cemaatten bazılarının durumu ise şöyledir. Bunların kalbinde muhabbet tohumundan eser yoktur. Biz o kimselerin kalplerinde muhabbet oluşması için himmet ederiz.” Şah-ı Nakşibendi ks
Sayfa 106
Kalbinizdeki pislikleri temizleme uğraşın, yoksa Bab-ı Necis bölümünü okumanız neye yarar. Şeyh Said Efendi ks
Reklam
Bir ilim talebesinin, hocasından istifadenin yolunu işittiği fay- dalı şeyleri hemen yazması lazım ki, ilminde üstünlük hâsıl olsun. Ezberlenen kaçar, yazılan durur. İlim kamil üstatlardan alınandır. Zira onlar işittiklerinin en güzelini ezberlerler, ezberlediklerinin en güzelini söylerler.
Hasan Basri'nin naklettiğine göre, bir defasında Allah'ın Resulü aynı mevzuda şunları söylemiştir: “Ümmetimin şehitlerinin en şereflisi o kişidir ki, zalim bir idareciye karşı çıkarak iyiliği emreder, kötülükten men eder de, bunun üzerine o zalim tarafından şehit edilir. Bu şehidin cennetteki makamı Hz. Hamza ile Hz. Cafer arasındadır." İnşallah Şeyh Said Efendi ve arkadaşları bu hadisi şerifin kapsamına girmişlerdir.
Sayfa 101
Şakik-i Belhi şöyle demiştir. "Hem Allah'ı, hemde Allah'ın emirlerini bilen âlim güneş gibidir, artmaz, eksilmez. Sadece Allah'ı bilen âlim ay gibidir, bazen tamamlanır, bazen eksilir. Sadece Allah'ın emrini bilen âlim kandil gibidir, kedisini yakar bitirir, başkasını aydınlatır."
Şeyh Said Efendi de sapık inançları cesaretle reddetmiş, müşrikçe hareketlere ve adetlere açık bir mücadele karşısında bayrağını açarak eyyamcılığı ve içi insanlık sıkıntısından uzak olanları şiddetle kötülemiş, zalim idareciler karşısında hak sözü söylemekten korkmamıştır.
Sayfa 96
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.