Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Abdulkadir Bin Abdulaziz

Abdulkadir Bin AbdulazizTağut ve Destekçileri yazarı
Yazar
9.0/10
9 Kişi
33
Okunma
4
Beğeni
3.156
Görüntülenme

Abdulkadir Bin Abdulaziz Gönderileri

Abdulkadir Bin Abdulaziz kitaplarını, Abdulkadir Bin Abdulaziz sözleri ve alıntılarını, Abdulkadir Bin Abdulaziz yazarlarını, Abdulkadir Bin Abdulaziz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Muaz İbn-i Cebel’in Nebi’ye (s.a.v) Secde Etmesi
Hadiste şöyle geçer: “Muaz kendisine secde ettiğinde Rasulullah sorar: “Bu nedir ya Muaz?” Muaz: “Şam’a gittim, insanların Patrik ve keşişlere secde ettiğini gördüm. Ben de bunu sana yapmayı istedim.” Rasulullah: “Bunu yapmayınız.Eğer bir kimseye Allah’tan başkasına secde etmesini emredecek olsaydım, kadının kocasına secde etmesini emrederdim” dedi.
Cehenneme ancak kendisine bir rasulun daveti ulaşan kimse girecektir. Ancak bu rasulun Muhammed (s.a.v) olması şart değildir. Rasulullah’ın gönderilmesinden önce öldükleri için Arap müşriklerine risalet hüccetinin ulaşmadığının söylenmesi doğru bir söz değildir. Çünkü İbrahim’in (a.s) dini ile onlara risalet hücceti ikame edilmişti. Bu dinde bazı tahrifler yapılmış olsa da, onlar arasında Tevhid’i bilen ve onlara bunun delilini gösteren kimseler vardı. Bu şekilde Tevhid’i bilenlerden birisi de Kureyş kafirlerine şu şekilde seslenen Zeyd İbn-i Amr idi: “Ey Kureyş topluluğu! Benden başka sizin aranızda İbrahim’in dini üzere olan yok.”
Reklam
Artık insan için iki şahit vardır; fıtrat ve şeriat...
İbnu’l-Kayyım (r.h) şöyle der: “Allah rahmeti ve ihsanı tam olduğu için ancak rasul gönderdikten sonra azap eder. Eğer kişi kınanmayı ve cezayı hak eden bir amel işlerse, Allahu Teala’nın kulu üzerine iki hücceti vardır, ancak bu ikisi ikame edildikten sonra azap eder. Bunlardan birisi; kulun Allah’ın kendisinin yaratıcısı, Melîki ve Rabbi olduğunu ve Allah’ın kendisi üzerinde hakkının bulunduğunu ikrar etmesi ve bu fıtratla yaratılması. İkincisi ise; Rasulunu bunun ayrıntılarını açıklaması ve tamamlaması için göndermesidir. Artık insan için iki şahit vardır; fıtrat ve şeriat.
Ahkamu Ehli’z-Zimme, 2/564-565Kitabı okudu
Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurur: “Kıyamet günü cehennem ehlinden olan bir adama şöyle denilir: ‘Eğer yeryüzündekilerin hepsi sana verilse, onları fidye olarak verir misin ne dersin?’ Adam: ‘Evet’ der. Allahu Teala: ‘Senden bundan daha kolayını istemiştim ve Adem’in sulbündeyken bana şirk koşmaman üzere söz almıştım. Yüz çevirdin ve bana şirk koştun’ der.”
Tevhid’in güzel, şirkin çirkin olduğu akıl ile bilinmeseydi, fıtratta bulunan bir şey olmasaydı, hiçbir yönden akla güvenilmezdi. Çünkü bu mesele açık olan meselelerin en önde gelenidir. Akıl ve fıtrata yüklediği şeylerin en net olanıdır; çünkü Allah bunları açıkladıktan sonra “Akletmiyor musunuz?” yahut “Düşünmüyor musunuz?” der.
“Kişinin “Allah’a karşı yaptığım aşırılıktan dolayı yazık bana. Doğrusu ben alay edenlerdendim” veya “Allah bana hidayet verseydi elbette muttakilerden olurdum” diyeceği, ya da azabı gördüğü zaman “Benim için bir kere daha dünyaya dönme fırsatı olsa da ihsan edenlerden olsaydım” diyeceği günden sakının. Hayır, benim ayetlerim sana gelmişti fakat sen onları yalanladın büyüklüğe kapıldın ve kafirlerden oldun.” (Zümer/56-59)
Reklam
“Ey insanlar size bir örnek verildi; şimdi onu dinleyin: Sizin Allah’ın dışında yalvardıklarınız bir araya gelseler bir sinek bile yaratamazlar. Eğer sinek onlardan bir şey kapsa bunu da ondan geri alamazlar. İsteyen de aciz istenen de. Onlar Allah’ın kadrini hakkıyla takdir edemediler. Şüphesiz Allah güç sahibidir, azizdir.” (22 Hacc/73-74)
Nebi (s.a.v) şöyle buyurmuştur : “Allah Teala yeryüzü halkına baktı. Ehli Kitap’tan sapmayanlar dışında Arap ve acemin hepsine buğz etti. Rabbim bana, “Kalk Kureyş’i uyar! dedi. Ben, “Başımı yarıp etini ayırırlar” dedim. “Ben seni ve seninle başkalarını sınayacağım ve sana bir Kitap indireceğim; su onu yıkamaz, onu uyurken ve uyanıkken okursun. Bir ordu gönder ben de onun iki mislini göndereyim. Sana itaat edenlerle beraber sana isyan edenlere karşı savaş. İnfak et ben de sana infak edeyim. Ben kullarımı hanif dini üzere yarattım, şeytanlar onları saptırdı. Onlar için helal kıldığım şeyleri haram kıldı ve onlara, hakkında delil indirmediğim şeyde şirk koşmalarını emretti.”
İbn-i Teymiye (r.h) şöyle der: “Allahu Teala rasul gönderinceye kadar hiçbir kimseye azap etmez. Ona azap etmediği gibi, Müs-lüman ve mü’min olan bir kişinin dışında hiç kimseyi ve Rabbi’ne ibadet etmekten büyüklenen ve müşrik olan bir kişiyi cennete sokmaz. Kime dünyada iken davet ulaşmamışsa ahirette imtihan edilecektir. Cehenneme ancak şeytana uyanlar girecektir. Günahı olmayan ateşe girmez. Allahu Teala ancak rasul gönderdikten sonra bir kimseyi cehennemle azaplandırır. Çocuk, deli yahut peygamber gelmediği bir dönemde yaşayıp ölen bir kimse gibi, kendisine bir rasulün daveti ulaşmayan kişi, gelen haberlerde bildirildiği üzere ahirette imtihana çekilir.”
Allahu Teala’nın hücceti Rasuller yolu ile ikame edilir. Bu konunun delilleri Kitap ve Sünnet’te oldukça çoktur. Hüccetin, rasuller ile ikame edildiğinden Kur’an’da birçok yerde bahsedilir. Şu ayetlerde olduğu gibi: “Rasullerden sonra insanların Allah’a karşı bir bahaneleri olmasın diye...” “Biz bir peygamber gönderinceye dek azap edici değiliz.” “Eğer biz bundan önce onları helak etseydik muhakkak ki şöyle diyeceklerdi: “ Ya Rabbi! Bize bir elçi gönderseydin de şu aşağılığa ve rüsvalığa düşmeden önce ayetlerine uysaydık.”
1 4 Nisa/165 2 17 İsra/15 3 20 Taha/134Kitabı okudu
56 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.