Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Abdulkadir Bin Abdulaziz

Abdulkadir Bin AbdulazizTağut ve Destekçileri yazarı
Yazar
9.0/10
9 Kişi
33
Okunma
4
Beğeni
3.155
Görüntülenme

En Beğenilen Abdulkadir Bin Abdulaziz Gönderileri

En Beğenilen Abdulkadir Bin Abdulaziz kitaplarını, en beğenilen Abdulkadir Bin Abdulaziz sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Abdulkadir Bin Abdulaziz yazarlarını, en beğenilen Abdulkadir Bin Abdulaziz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yoksa insanlar, “iman ettik” dedikten sonra, imtihana tabi tutulmadan bırakılacaklarını mı sandılar? (29/Ankebût, 2)
Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurur: “Müslüman kafire, kafir de Müslümana varis olamaz.” Kişi için ancak iki din vardır: İslam ya da küfür, yahut iman ya da küfür. Kim Müslüman değil ise kafirdir.
Müttefekun Aleyhi - Bkz: İbn-i Hazm, el-Faslu fi’l-Milel ve’l-Ehvau ve’n-Nihal, 3/276-285Kitabı okudu
Reklam
Allah’a, Rasulü’ne ve dinine olan hangi düşmanlık, O’nun şeriatının hükümlerini terk etmek ve bu şeriatı küfür kanunlarıyla değiştirmekten daha büyük olabilir ?
İbn Teymiyye (رحمه اللّٰه) şöyle dedi: "Allah (عز وجل)'ye en çirkin amel, bi'datlerdir."
Beşerî kanunlarla yönetilen ülkelerde şer’î hakim yoktur. Beşerî kanunlar riddeti bir suç olarak görmez ve mürtedi cezalandırmaz. Bundan dolayı da bu konuda söylenecek şeylerin ancak Müslümanların şahsi ilişkilerinde bir faydası olabilir. Şahsî ilişkilerde dikkat edilecek konulardan bazıları: Namazda imamlık, nikah, talak, kişi veya mal üzerine velayet, miras, kurban kesme, şahitlikler ve bunun gibi kişinin dininin bilinmesinin etkili olduğu konulardır. Allahu Teala en doğrusunu bilir.
Söz ya da fiil türünden olan herhangi bir küfür sebebini işleyen kimse; namaz kılan, zekât veren, oruç tutan ve cihad eden bir kimse dahi olsa bununla kâfir olur.
Reklam
Hüccet ikame edilmedikçe kişinin kafir olarak isimlendirilemeyeceğinin bir başka delili de İbn-i Teymiye’nin şu sözünde bahsettiği sahabe icmasıdır: “Hüccet kendisine ulaştıktan sonra, dört farzdan (namaz, zekat, oruç, hac) birisini inkar eden kimse kafirdir. Aynı şekilde, kötülük yapmak, zulüm, yalan söyleme, içki içme gibi haram oluşu mütevatir olarak apaçık bir şekilde bilinen şeylerden herhangi birisinin haramlığını inkar eden kişi de kafirdir. Ancak, İslam’a yeni girmiş birisi veya İslam Şeriatı’nın ulaşmamış olduğu uzak bir yerde yetişen kimse, yahut yanılarak, iman edip salih amel işleyenlerin içkinin haram oluşundan istisna tutulduklarını söyleyen kimse gibi, kendilerine hüccet ulaşmamış olan kimselere gelince, bu gibi kimselere hüccet ikame edilerek istitabe uygulanır. Nitekim Ömer (r.a) bu şekilde hataya düşen kimselere istitabe uygulamıştı. Bu gibi kimseler eğer ısrar ederlerse o zaman kafir olurlar. Bundan önce kafir olduklarına hükmedilmez. Sahabe, Kudame İbn-i Maz’un’un, te’vilinde hataya düştüğü konuda, onun ve arkadaşlarının küfrüne hükmetmemişlerdir.”
Mecmuu’l-Fetâvâ, 7/609-610Kitabı okudu
“Kim Rahman’ın zikrinden yüz çevirirse , ona bir şeytan musallat ederiz; artık o, ona arkadaştır. Gerçekten bunlar (şeytanlar) onları yoldan alıkoyarlar. Onlar ise kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar.” Zuhruf Suresi/36-37
“İman edenler Allah yolunda savaşırlar, kafirler ise tâğut yolunda savaşırlar. Öyleyse şeytanın dostlarıyla savaşın.Muhakkak ki şeytanın hilesi zayıftır.” 4/Nisa Suresi/76
Nebi (s.a.v) kendisinden alınıp tebliğ edilmesini emrederek şöyle demiştir: “Bir ayet dahi olsa, benden alıp tebliğ ediniz.” Diğer bir hadiste de şöyle geçer: “Burada bulunan, bulunmayana tebliğ etsin.” Tebliğ işi, farz-ı kifaye olan yükümlülüklerden birisidir; bazı yerlerde bu farz-ı ayn olabilir.
Buhari - Muttefekun AleyhiKitabı okudu
56 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.