Hakkında
1979 yılında istanbul üniversitesi hukuk fakültesi'ni bitirdi. 1980 - 1985 yılları arasında, önce hâkimlik stajını tamamladıktan sonra asliye hukuk, icra ve tapulama hâkimlikleri ve savcılık görevlerinde bulundu. Askerlik görevini, 1982-1983 yıllarında 3. ordu askeri savcı yardımcısı olarak yaptı. 1985 yılında marmara üniversitesi hukuk fakültesi, hukuk felsefesi ve sosyolojisi anabilim dalı araştırma görevliliğine atandı. 1987-1988'de bournemouth / ingiltere'de bilimsel çalışmalarda bulundu. 1988 yılında istanbul üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü kamu hukuku bölümünde yüksek lisans, 1992 yılında marmara üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü kamu hukuku bölümünde doktora çalışmasını tamamladı ve "hukuk doktoru" unvanını aldı.
1993 yılında marmara üniversitesi hukuk fakültesi, hukuk felsefesi ve sosyolojisi anabilim dalı yardımcı doçentliğine atandı.
1996 yılında hukuk felsefesi ve sosyolojisi anabilim dalı doçenti oldu.
1996-1999 yılları arasında marmara üniversitesi hukuk fakültesi dekan yardımcısı olarak görev yaptı.
1999 yılında hukuk felsefesi ve sosyolojisi anabilim dalı başkanı oldu.
2000 yılında adalet bakanlığı adlî tıp kurumu hukuk müşavirliği'ne ikinci görevli olarak 2547 sayılı yasanın 38. maddesi gereğince atandı.
Marmara üniversitesi hukuk fakültesi'nde "yönetim kurulu" ve "fakülte kurulu" üyeliklerinde bulundu; "marmara üniversitesi insan hakları araştırma ve uygulama merkezi"nde yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı.
Halen istanbul ticaret üniversitesi hukuk fakültesi öğretim üyesidir.
Unvan:
Prof. Dr.
Doğum:
15 Ocak 1956
Okurlar
25 okur okudu.
3 okur okuyor.
12 okur okuyacak.
Sözler ve Alıntılar
''Bossuet' nin dediği gibi, herkesin istediğini yapabileceği yerde hiç kimse istediğini yapamaz, efendinin bulunmadığı yerde herkes efendidir, herkesin efendi olduğu yerde herkes esirdir
Sayfa 3 - der yayınlarıKitabı okudu
Gerçekten, yazılı kurallara boyun eğmekten insanlar için ne önemi taşıdıklarına bakmadan onların sözcüklerini aynen uygulamaktan başka bir kaygısı olmayan hakimler; hukukun, olayların özellik ve ayrılıklarına ve böylece de yaşama uyacak bir biçimde fonksiyon görmesine engel olurlar. Bu ise; adalet işlerini yaşam ve insanlığa düşmanca duygusuzlaştırmak, canlılığını yitirmek ve bürokrasiye düşmek tehlikesi ile karşı karşıya bırakır.
Sosyal hayatta mahkeme aracılığı ile bir insanın uğradığı haksızlıktan daha ağır ve daha derin yaralar açan hiçbir haksızlık düşünülemez.
Toplumsal yaşam, ne güçlü yasa koyucudan daha çok yaratıcıdır.
Her insanın kendine has bir görüş tarzı vardır. Hatta aynı adam, aynı şeyi, ayrı ayrı zamanlarda başka başka şekillerde görüyor. Böyle olunca da bir kanunun ruhu, hakimin doğru veya hatalı mantık mülâhazalarına bağlı kalacaktır.
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
Henüz kayıt yok