Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Abdurrauf Sinno

Abdurrauf SinnoAraplar Kürtler Arnavutlar yazarı
Yazar
8.5/10
2 Kişi
7
Okunma
0
Beğeni
495
Görüntülenme

Abdurrauf Sinno Sözleri ve Alıntıları

Abdurrauf Sinno sözleri ve alıntılarını, Abdurrauf Sinno kitap alıntılarını, Abdurrauf Sinno en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Osmanlı Devleti XIX. Yüzyılın ortalarından itibaren Hicaz’a özel bir önem vermeye başladı. Yeni medreseler açılıp, hastaneler inşa edildi; yönetim, polisiye hizmetleri, maliye, gümrük ve içme suyu ihtiyacının karşılanması konusunda bir dizi yenilikler yapıldı. Ayrıca posta ulaşımı ve telgraf hattı da kuruldu.
Pan-slavizm ideolojisi Rusya’nın dış politikasında Büyük Bulgaristan devletini kurma projesiyle tavan yapmıştır.
Reklam
“Pan-slavizm” ideolojisi, Rusya'nın dış politikasında 1878’de Büyük Bulgaristan Devletini kurma projeyle zirve yapmıştır.
İngilizler Şerif Hüseyin’i Osmanlı devletine karşı “halifelik” konusunda kışkırtmıştır.
İstanbul’un Osmanlı devletinin eline geçmesinden itibaren Rusya, kendisinin bizansın varisi, ortodoks inancının dünya çapında koruyucusu olduğunu iddia etmiş.
Kıbrıs verilmesiydi bir Suriye ihtimali varmış...
İngiltere ayrıca Akdeniz’in doğu havzasında Hindistan ve Yakın Şark’taki çıkarlarını 1875’de Hidiv İsmail Paşa’nın Süveyş’teki hisselerini ele geçirerek elde ettiği çıkarlarını korumak amacıyla Suriye veya Kıbrıs’tan herhangi biri olmak üzere bir üs edinmeye girişti.
Reklam
Dolayısıyla Rusya kendini Ortodoks dünyasının dini ve siyasi lideri olarak görmüş.
Osmanlı devleti XIX.yüzyılın ortalarından itibaren Hicaz’ özel bir önem vermeye başladı. Medreseler, hastaneler inşa edildi. Ayrıca posta ulaşımı ve telgraf hattı kuruldu.
Suriye’nin İngiltere’nin gelecekteki üssü olarak seçilmesinde İngiliz hükümetine sunulan iki diplomatik rapor rol oynamıştır. Mart-Nisan raporunda Suriyelilerin ve özellikle Müslümanların Osmanlı yönetiminden memnun olmadıkları... Ve dolayısıyla Mısır’la birleşip tıpkı Hindistan Müslümanları gibi İngiliz yönetiminin sunduğu nimetlerden faydalanmayı istedikleri belirtiliyordu. Raporda ayrıca Suriyelilerin ülkelerine sefer düzenleyecek İngiliz kuvvetlerine asla karşı koymayacaklan, aksine onları “kollarını açarak” karşılayacakları kaydediliyordu.
İmparatorluk sınırları dahilindeki Müslümanların ecnebi tesirlerinden etkilenecekleri endişesi, Sultan Abdülhamid’i İslami düşünceyi “milliyetçilik bakterisi”ne karşı “ümmet” antibiyotiği ile koruma amaçlı çalışmalara sevk etmiştir. Dolayısıyla İslam, Abdülhamid’in saltanatı boyunca milliyetçiliğin daha önünde yer almıştır; ama ondan sonra Türk milliyetçiliği İttihat ve Terakki’nin temel felsefesi olunca, ümmetçilik ruhu tarihe karıştı. Kürtler, Kürt milliyetçiliğini cemiyetler kurarak ve neşriyatlar yaparak ön plana çıkarken, Arnavutlar 1912’de bağımsızlıklarını ilan ettiler. Bu tarihten üç yıl sonra Mekke şerifi Hüseyin b. Ali İngilizlerin desteğiyle isyan bayrağı açarak, Araplarla Osmanlılar arasındaki “İslami rabıta”nın sona erdiğini ilan etmiş oldu.
Sayfa 199Kitabı okudu
Reklam
İstanbul’un Osmanlıların eline geçmesinden itibaren Rusya, kendisinin Bizans İmparatorluğunun varisi, Ortodoks inancının dünya çapında koruyucusu ve savunucusu olduğunu iddia etmiş; dolayısıyla kendini Ortodoks dünyasının dini ve siyasi lideri olarak görmüş...
Şark Meselesi
John Morely, 1903’te Şark Meselesi’ni tanımlarken şöyle diyordu: “…Şark meselesi’nin kökenleri … Osmanlı Türklerinin Avrupa’da bulunmaları ve Müslüman olarak Hıristiyan halkları hakimiyet altına almalarında yatar.”
19 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.