Abdurreşid İbrahim Sözleri ve Alıntıları
Abdurreşid İbrahim sözleri ve alıntılarını, Abdurreşid İbrahim kitap alıntılarını, Abdurreşid İbrahim en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Abdurreşîd İbrâhîm 1904 baharında İstanbul'a geldi. Fakat daha evvel Japonya ve İstanbul'da Rusya müslümanları lehine, Rusya aleyhine yaptığı faaliyetlerden rahatsız olan Rus hükümeti, elçisi aracılığıyla Osmanlı Devleti'nden Abdurreşîd İbrâhîm'in tutuklanmasını istedi. Bunun üzerine tutuklanarak Rus görevlilerine teslim edilen ve Odessa'ya götürülerek hapsedilen (1904) Abdurreşîd İbrâhîm, yaklaşık iki hafta hapiste kaldıktan sonra Rusya müslümanlarının Rus hükümetine yaptıkları baskı neticesinde serbest bırakıldı. Buradan Kazan'a giderek Tatar aydınlarıyla görüştü. 1904 sonlarında Kazan'dan ayrıldı, Petersburg'a yerleşip bir matbaa kurdu. İlk olarak da Rusya'da yaşayan müslümanlar arasında siyasî ve dinî bir birlik kurmak/oluşturmak için Ülfet adlı bir dergi çıkarmaya başladı. Aşırı ilgi gören dergi, polis kayıtlarına zararlı basın olarak geçti. Derginin yazarları arasında, bu sırada Petersburg'ta hukuk tahsili gören Musa Carullah Bigi de bulunmaktaydı.
Japonya'da İslâmiyet'in daha iyi tanınması için İngilizce-Arapça bir dergi çıkarmayı düşünüyordu, fakat ömrü vefa etmedi; artık iyice de yaşlanmış olan Abdurreşîd İbrâhîm, 17 Ağustos 1944'de 87 yaşında Tokyo'da vefat etti. Japonya'nın çeşitli bölgelerinden ve yakın ülkelerden cenazeye iştirak etmek isteyenlerin çokluğu yüzünden cenazesi, ancak üç gün bekletildikten sonra toprağa verilebildi. Allah rahmetine gark eylesin.
Kendisi de bir usûl-i cedid açarak eğitime başladı. Bu okullarda okutulacak ders kitaplarını da, Kırım'da yeni eğitim metodlarına göre ders kitapları hazırlayan arkadaşı İsmail Gaspıralı'dan temin etti. Tara'da yedi yıl öğretmenlik yaptı. Bu esnada Türkiye, Hicaz, Mısır ve bazı Avrupa ülkelerinde bulunan dostlarıyla mektuplaşmasını sürdürdü. Bunlar arasında Cemalleddin Efganî, Şehabeddin Mercanî, Rızaeddin b. Fahreddin, İsmail Gaspıralı gibi şahsiyetler de bulunuyordu.
Batının bütün siyasi emeli Doğu milletlerinin ölümünden kendi hayatlarını temin etmektir.
Sayfa 123Kitabı okudu
Bu Tatarlar içinde mecûsiler de bulunur. Bu mecûsiler ile müslümanların lisanında tam bir münasebet görülür. Fakat bunlarda o mecûsileri 'Abgay' denmesi yaygındır.
Sayfa 134 - İşaret Yayınları
Japonya'da tebliğ
Onun sayesinde birçok Japon Müslümanlığı kabul ediyordu.
Abdurreşîd İbrâhîm'in İslâm dini için yaptığı en büyük hizmetlerden biri, İslâm Dîni'nin Japon parlamentosunda resmî din olarak tanınması (1939); bir diğeri de, Japon ders kitaplarındaki İslâmiyet'le ilgili bölümlerin düzeltilmesidir.
- Teslis öyle bir meselesidir ki, hiç bir akıl onu kabul edemez; "Allah hem üç, hem bir olduğu gibi, birbirlerinden ayrılması da mümkün değil" deniyor; o halde yahudiler İsa'yı katlettikleri zaman üçünün beraber vefat etmesi gerekir; zira ayrılmaları mümkün değil diyorsunuz. Pekala, sonra bunları kim diriltti? Dördüncü bir ilaha ihtiyaç duyuldu.
Sayfa 122 - İşaret Yayınları
Esirlik insanlara nöbet ile gelir bir hastalıktır.
Sayfa 318Kitabı okudu
Abdureşid İbrahim'in Hamba Lama ile sohbeti
Bizim asıl Budizm pek çok kola ayrılmıştır, çoğu Budizm'den dahi çıkmıştır. Bizde Allah yoktur, cahillerin Allah zannetikleri Borhanlar [mücessem suretler], ya da Budaların, ya da Budizm'e hizmet etmiş büyük adamların timsalleridir.
Sayfa 178 - İşaret Yayınları
Sebilürreşad (Sırat-ı Müstakim) 24. Cildi 604. sayısında
Maarif Nazırı Münif Paşa ile bir kaç kere görüştü. Bu görüşmelerden sonra Münif Paşa, İstanbul'da çıkan Umran Gazetesi'nde “Rusya Müslümanlarının İstikbâli” adıyla seri makaleler neşretti. Kardeşini ve akraba çocuklarını Medine'ye götürüp tekrar İstanbul'a uğradı. Bir süre sonra da Tara'ya döndü (1885).