"Bir toplum için en büyük facia, okuma yazma bilmeyenlerin yüzde çoğunluğu değil, okuma yazma bilenlerin okuldan çıktıktan sonra artık kitap okumamalarından meydana gelen gizli kara
Ölümün Gölgesi Yok k:8620 "Edebiyat öğretmez, doğru, ama edebiyatın öğrettiğini hiç kimse öğretemez." sözünü söyleyen sevgili Adnan Binyazar'ın yer yer masal havasında verdiği Ölümün Gölgesi Yok kitabındaki ölüm, insanın yüreğine saplanıveriyor.
"Ölümün Gölgesi Yok " adlı romanıyla 2005 yılında Orhan Kemal roman ödülünü ve 2011 yılında
Hiç kimse kendi içinde yaşamadıkça başkalarının ruhlarındaki kıpırtıyı anlayamaz..
Hermann Hesse
Günaydın 1000Kitap severler... Yeni bir haftaya daha merhaba diyoruz. Hayırlı ve musmutlu bir hafta olması dileğiyle...
Doğan edebiyatçılar...
Korkuyu yenmeyi, yaşamda varoluşun en somut gerekçesi sayarım ben. İnsanoğlunun tüm savaşımlarının da buna yönelik olduğuna kesinlikle inanırım. Korkuyu bilinçli olarak yaşamayanların korkuyu yenemeyecekleri de kesindir. Hele korku şamatacılığı yapanlar en kişiliksiz insanlardır. Onların yaşadıkları, gerçek anlamda korku da değildir. Uyumsuzluklarını, bilinçsizliklerini, kötümserliklerini gizlemek için korkutmaya başvururlar. Kurdun dumanlı günü sevdiği gibi, bunlar da bunalımlı dönemlerde ortaya çıkarlar. Bu nedenle, yaşadıkları ve yaşatmaya çalıştıkları korkunun hiçbir etkisi olmaz. Kendi korkularının batağına saplanıp kalırlar. Çevreleri dağılır, kendileriyle bir çevre oluşturacak yeteneklerini bile yitirirler. İşte benim öfkem, yalnızlıklarını bile yaşayamayan bu kişileredir. Gerçekte, yalnızlığı oluşturmak nasıl bir erdemlikse, korkuyu yaşamakta bir bilinç işidir. İnsanlık bu bilince erdiği zaman doğaya da egemen olmuştur…
Acı, şiirin bileyitaşıdır. Bir insan acı çekti mi, sözcükleri bu taştan geçmeden şiire giremez. Ahmed Arif, toplumsal acının bileyitaşından geçirmediği hiç bir sözcüğü şiirin kapısından içeriye sokmamış, "acı" yı öfkeye dönüştürmeyi bilmiştir.
Adnan Binyazar/ İstanbul, Eylül 2003.