Bazı olaylar hakkında ise tek bir pencereden bakıp tek bir doğruya kendimizi inandırır, o inandığımız doğrudan başka bir seçenek yokmuş gibi davranır, ona göre yaşarız. Olaylar istediğimiz gibi gitmeğinde ise kendi doğrularımızdan kaçarız…
Hayata anlam katmaya çalışırken hayatın kendisini yaşamayı unutuyoruz. Anlamlı bir yaşam uğruna mücadele ederken bazen işin öznesini, yani yaşamın kendisini araçsallaştırıyoruz. Ya mutlu olmayı unutuyoruz ya da mutluluğu, anlamalı bir hayatın büyüsünü kutsiyetini bozacak olan gamsızık olarak düşünüp olabildiğince uzak durmaya çalışıyoruz. Kronik mutsuzluklarımıza umarsızca çözümler arayıp duruyoruz sonra. Anlam ile mutluluğun bağını koparıp çırpına çırpına boğuluyoruz bunalımlarımızda