Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahmet Efe

Ahmet EfeNasıl Öldürüldüler? yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
7.7/10
206 Kişi
808
Okunma
30
Beğeni
6,8bin
Görüntülenme

Ahmet Efe Gönderileri

Ahmet Efe kitaplarını, Ahmet Efe sözleri ve alıntılarını, Ahmet Efe yazarlarını, Ahmet Efe yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
506 syf.
2/10 puan verdi
Hiç Kimse için Osmanlı Tarihi Ansiklopedisi
Ne çocuklara ne de gençlere okutulmaması gereken bir ansiklopedi. Tevrik Fikret'e "zavallı" yakıştırmasında bulunup Namık Kemal'i yeren birinin tarih kitaplarının önerilmesi, küçük yaşlara faydanın aksine çokça zarara sebep olur. Bir Türk çocuğunun, Vahdettin'in İngiliz gemisiyle "kaçmasını" yazamayacak kadar taraflı bir din adamından Osmanlı tarihi öğrenmesini şahsen istemezdim. Bir başka en dikkat çeken hususlardan birisi de bolca hatalı bir basım olması. Neredeyse her sayfada yazım hatası mevcut. Bu da değerini düşüren en önemli etkenlerden biri. Ansiklopedinin iyi taraflarını bulmak, samanlıkta iğne aramak gibi zor bir durum. Yine de önemli tarihçilerden kaynak alınması ve -taraflı olan bölümler hariç- Osmanlı padişahlarının düzgün bir biçimde açıklanması iyi tarafa dâhil edilebilir. Küçük yaşların bunu okumakla vakit kaybetmemesi gerektiği kanaatindeyim. Türk evladı tarihini doğru bir şekilde öğrenmeyi sonuna kadar hak ediyor.
Çocuklar ve Gençler İçin Osmanlı Tarihi Ansiklopedisi
Çocuklar ve Gençler İçin Osmanlı Tarihi AnsiklopedisiAhmet Efe · Akçağ Yayınları · 201456 okunma
Reklam
I. Mustafa
Daima öldürüleceği düşüncesiyle huzuru kaybolmuş bu garip adam, bir gün annesinin yardımı ile odasından çıkartılıp, Osmanlı İmparatorluğu tahtına oturunca ne yapacağını şaşırmış olacaktır. Nitekim, kılıç kuşanmak üzere Eyüp Sultan'a giderken bindiği kayıkta, görevlilerin şaşkınlık ve korku dolu gözleri önünde cebine doldurduğu altınları balıklara atmaya başladı. Saraya dönüş esnasında da bindiği at üzerinde rahatça duramadığı, başını sağa sola çevirip garip hareketleri sebebiyle halkı şaşırttığı görüldü.
Sayfa 242
Sabah, Akşam ve Yatarken Okunacak Dua
عن أبي هريرة رضي الله عنه أن أبا بكر الصديق رضي الله عنه قال: يا رسول الله مُرني بكلمات أقُولُهُنَّ إذا أصبَحتُ وإذا أمسَيتُ، قال: «قل: اللهم فاطِرَ السماوات والأرض عالم الغيبِ والشهادة، ربَّ كُلِّ شَيءٍ ومَلِيكَه، أَشْهد أن لا إله إلا أنت، أعوذ بك من شرِّ نفسي وشرِّ الشيطان وشِرْكِهِ وأن أقترف على نفسي سوءًا أو أجرُّه إلى مسلم» قال: «قلها إذا أصبحت، وإذا أمسيت، وإذا أخذْتَ مَضْجَعَك». Duanın Okunuşu: "Allâhümme âlime'l-ğaybi ve'ş-şehâdeti Fatıre's-semâvâti ve'l-ardı Rabbe külle şey'in ve melîkehû. Eşhedü en lâ ilâhe illâ ente eûzü bike min şerri nefsî ve min şerri'ş-şeytâni ve şirkihî." Ebu Hureyre'den (Allah ondan razı olsun) rivayete göre, Ebu Bekir es-Sıddık (Allah ondan razı olsun) şöyle dedi: Ey Allah'ın Resulü, bana sabah ve akşam söyleyeceğim sözleri öğret. şöyle buyurmuştur: "De ki: Ey gökleri ve yeri yaratan, görülmeyeni ve görüleni bilen, her şeyin Rabbi ve sahibi olan Allah'ım, şehadet ederim ki Senden başka ilah yoktur, şerrinden sana sığınırım. Kendimden ve şeytanın şerrinden ve onun şirkinden ve nefsime kötülük yapmaktan veya onu bir Müslümana sürüklemekten." Buyurdu ki: "Sabah, akşam ve yattığınız zaman söyleyin."
Sayfa 22
19 erkek, 27 kız
On ikinci Osmanlı padişahı Sultan III. Murad, daha önce de ifade edildiği gibi 20 yıl süren bir saltanattan sonra İstanbul'da vefat etti. Geride 19 erkek çocuğu ve 27 kızı kalmıştı. Hayatının son yıllarında devletin birçok işi birbirine karışmış, hemen her yıl değiştirilen vezîr-i âzamlar, yönetimde başarılı olamamış ve bunun neticesi Sultan Murad'da üzüntülü günler geçirmiştir.
Sadece gösteriş yapmak ve sadece oyun ve eğlencelerle vakit geçirmek için devlet ve millet hazinesinin çarçur edilmesi, şahsı için sadeliği tercih etmesi gereken devlet adamlarının lüks ve israfa boğulması ve nihayet bütün bir milletin buna ortak edilmek istenmesi ne derece doğrudur? O Osmanlı ki, kuruluşu itibariyle yüce ideallerin, inanç ve düşüncelerin üzerine oturmuştur. Allah yolunda cihattan ve malı Allah yolunda harcamaktan başka bir şey düşünmeyen kahramanların omuzlarında yükselmiştir. Cihana söz geçiriyor olmasının asıl sebebi; samimiyet ve inancı, azmi ve gayreti, iman ve cihadıdır. Bu tür merasim ve şenlikler devam ettiği sürece devlet adamları, kadınların istek ve arzularına boyun eğdikleri ve zevk ü sefaya daldıkları sürece devletin yıkılması mukadderdir. Nitekim artık gerileme ve çöküş başlamıştır ve Şehzade Mehmed'in sünnet merasimi bunu en bariz göstergesi olarak hafızalara yerleşecektir.
Sayfa 209
Reklam
''İnebahtı mağlubiyetiyle cesaretimizin kırıldığını sanıyorsanız aldanmış olursunuz. Sizin zayiatınızla bizimki arasında fark vardır. Biz sizden bir krallık yer olan Kıbrıs'ı alarak kolunuzu kestik. Siz ise donanmamızı mağlup etmekle sakalımızı tıraş etmiş oldunuz. Kesilen kol yerine gelmez lakin tıraş edilmiş sakal daha gür çıkar!''
Sayfa 191 - Sokullu Mehmed Paşa, Venedik Elçisi Barbaro'ya
Kıbrıs'ın Fethi
''Paşa hazretleri! Bu devlet, öyle bir devlettir ki murat edilirse cümle donanmanın lengerlerini gümüşten, iplerini ibrişimden, yelkenlerini atlastan yapabilir. Sen hiç endişe etme ve ne gerekiyorsa hepsini benden iste...''
Sayfa 191 - Sokullu Mehmet Paşa, Kılıç Ali Paşa'ya
''Halk içinde mûteber bir nesne yok devlet gibi, Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi''
Sayfa 180 - Yavuz Sultan Selim (Muhibbî)
Kanuni'nin karada ve denizde gösterdiği büyük başarılara, parlak zaferlere ve ihtişama rağmen şehzadelerle ilgili kararları daima tenkit edilmiş, bu sebeple hakkında ağır sözler de söylenmiştir. Kadınların devlet işlerine karışması ve Osmanlı tarihinde o güne kadar fazlaca şahit olunmamış entrikalara başlanması da onun zamanına tesadüf eder.
Sayfa 177
Reklam
Şehzade Mustafa'nın Konya Ereğlisi'ndeki Aktepe menzilinde, babasının elini öpmek üzere çadıra girince boğulup öldürülmesi, ordu arasında büyük bir üzüntü doğurdu. İdamı ise çevrilen entrikalar gereği idi ve Kanuni'ye, oğlunun kendisine isyan edip tahta geçmek istediği anlatılmıştı. Suçsuz şehzadenin bu feci ölümü karşısında sultanın yanından hiç ayırmadığı ve çok sevdiği en küçük oğlu Cihangir de üzüntüsü ve kederi sebebiyle cinnet geçirerek Halep'te vefat etti.
Sayfa 176
Devlet işlerinde sert ve acımasız bir tavır takınan Yavuz; özel hayatında ise sadeliği seven, gösterişten hoşlanmayan bir kimse olarak tanınmıştır. Gece yarılarına kadar kitap okuduğu ve ilim adamlarıyla sohbeti açıktır. Meşhur şeyhülislâmlardan Zenbilli Ali Efendi ve İbn-i Kemâl onun zamanında yaşamışlardır.
Sayfa 162
Yavuz Sultan Selim
''Ben ülkeler zapt etmek niyetindeyim, siz ise beni bir hırsız kalesi olan Rodos'la uğraştırmaya çalışıyorsunuz. Rodos'un zaptı, mevcut olduğunu bildirdiğiniz mühimmatın iki kat daha fazlasına muhtaçtır. Artık üzerime gelmeyiniz. Benim bundan sonra yapacağım sefer ahiret seferidir!''
Sayfa 161 - Vezirlere
1.012 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.