Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahmet El Kasas

Ahmet El KasasDoğru Kalkınma yazarı
Yazar
9.4/10
5 Kişi
5
Okunma
0
Beğeni
452
Görüntülenme

Öne Çıkan Ahmet El Kasas Gönderileri

Öne Çıkan Ahmet El Kasas kitaplarını, öne çıkan Ahmet El Kasas sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Ahmet El Kasas yazarlarını, öne çıkan Ahmet El Kasas yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mesela, birtakım siyasiler küfür nizamı olan demokratik nizama dayalı kurulan hükümette koalisyon ortağı oluşlarını mubah kılmak istediklerinde önceki şeriatların bu husus ile alakalı kaynak addedilmesi şeklinde özetlenebilecek bir yaklaşımla Allah Azze ve Celle'nin indirdiklerinin dışındaki nizamlar ile hükmedilmesinin cevazlığına işaret eden delilleri ihtiva eden araştırmaları gündeme getirmişlerdir. Bu çerçevede Yusuf Aleyhi's Selam'ın (iftira atarak) Allah Azze ve Celle'nin indirdiklerinin dışında hükmetmiş olduğu iddiasında bulundular. Bu yaklaşımla maslahatı kaynak alarak Allah Azze ve Celle'nin indirdiklerinin dışında da olsa laik yönetimle koalisyon kurmanın Müslümanların maslahatlarına olduğunu ifade ettiler. Beraberinde Allah Azze ve Celle'nin indirmedikleri ile hükmetmeyi yasaklayıcı ve katiyet ifade eden ayetleri bir tarafa bırakıp işlevsiz hâle getirdiler.
Sayfa 235 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
İslâm insanın yaratıcısı ile olan alâkasını; onun buyruklarına bağlı kalması, yasaklarından kaçınması ve hayatını Rasulü Muhammed Sallallahu Aleyhi ve sellem'e indirdiği nizam dâhilinde sürdürmesi gibi bir mükellefiyet şeklinde beyan etmiştir. Eğer onun emirlerine bağlı kalırsa cennetini müjdeleyerek, şayet emirlerine karşı aksi istikamete yönelir, isyan ve taşkınlıkta bulunursa cehennem ile korkutarak insanın daha yeryüzünde yaşarken kıyamet ve sonrası ile bağını kurmuştur.
Sayfa 49 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
"Şüphesiz tüm açıklığı ile kullarına bu hidayeti ulaştıran yüce Allah Azze ve Celle, kendi yolunun ve kanunlarının dışındaki tüm kanunları; Kur'ani istilah ile tağut olarak tanımlamış ve medeni hukukun ve de beşerî kaynaklı nizamların Müslümanlar tarafından naklini, alınmasını yasaklamış, haram kılmıştır. Tüm noksanlıklardan münezzeh olan Allah Subhanehu ve Teâlâ şöyle buyurmaktadır:اَلَمْ تَرَ اِلَى الَّذ۪ينَ يَزْعُمُونَ اَنَّهُمْ اٰمَنُوا بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمَٓا اُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَ يُر۪يدُونَ اَنْ يَتَحَاكَمُٓوا اِلَى الطَّاغُوتِ وَقَدْ اُمِرُٓوا اَنْ يَكْفُرُوا بِه۪ۜ وَيُر۪يدُ الشَّيْطَانُ اَنْ يُضِلَّهُمْ ضَلَالًا بَع۪يدًا Sana indirilene (Kur’ân) ve senden önce indirilen (Kitaplara) iman ettiğini zannedenleri görmedin mi? İnkâr etmekle emrolundukları hâlde tağuta muhakeme olmak istiyorlar. Şeytan onları (hakka geri dönüşü zor) uzak bir saptırmayla saptırmak ister. (4/Nîsa, 60) [Allah’ın (cc) şeriatını bir kenara bırakıp; beşerî kanunlara, örf ve âdetlere, töre ve yöresel inançlara, ezcümle İslam şeriatına göre sorunları çözmeyen bir merciye başvuranlar, inandıklarını söyleseler de onların imanı gerçek olmayıp zandan ibarettir.]
Sayfa 111 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
"Ortak paydaları olmayan ve herkesin kendi ihtiyaçlarını karşılamayı düşündüğü bir toplum sonunda yok olmaya mahkûmdur."
Sayfa 66 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
Tevfik Allah Azze ve Celle'dendir ve yöneliş de Allah Azze ve Celle'yedir.
Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
اِتَّبِعُوا مَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكُمْ مِنْ رَبِّكُمْ وَلَا تَتَّبِعُوا مِنْ دُونِه۪ٓ اَوْلِيَٓاءَۜ قَل۪يلًا مَا تَذَكَّرُونَ "Rabbinizden size indirilene uyun. O’ndan başka velilere uymayın. Ne de az öğüt alıyorsunuz!" (7/A'râf, 3)
Sayfa 88 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
İsra suresi 73-75 Kurtubi tefsiri
"Az kalsın sana vahyettiklerimizden başkasını Bize iftira edesin diye seni bile fitneye düşüreceklerdi ve o takdirde seni dost edineceklerdi. Eğer Biz sana sebat vermemiş olsaydık sen onlara mutlaka az bir miktar meylettin gittiydin ve o takdirde Biz sana mutlaka hayatın da ölümün de iki kat acısını tattırırdık. Sonra bize karşı kendine hiçbir yardımcı bulamazdın!" Kurtubi, bu ayetin tefsirinde şunları söylemektedir: "Bu Kurayş'ın ileri gelenlerinin Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e söyledikleri: Şu düşük ve mevali takımını bizden defet ki seninle oturalım ve seni dinleyelim, sözleridir. Rasulullah da içinden geçirmiş olmalıydı ki bundan nehy olundu. Katade ise dedi ki: Bize anlatıldı ki Kurayş bir gece sabaha kadar Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve sellem ile baş başa kaldılar ve ona yakınlaştılar, övgü yağdırdılar, yücelttiler ve dediler ki: Şu insanların hiçbirinin getirmediği bir şeyi getiriyorsun, sen bizim efendimizsin. Bu diyalog sürerken Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem az daha onlara bazı isteklerinde yakınlaşıyordu ki Allah onu bundan korudu ve bu ayeti indirdi... Bu ayet indiğinde Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve sellem: Ey Allah'ım, göz açıp kapayıncaya kadar dahi beni nefsimle baş başa bırakma, diye dua etti... İbni Abbas da dedi ki: Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem masumdu. Ancak bu, ümmetinin, Allah'ın Şeriatı ve ahkâmından herhangi birinde müşriklere meyletmemeleri için bir nasstır."
Sayfa 189 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
Will Dourant, İslâm hadaratının farklı halkları kaynaştırmasını şöyle dile getiriyor: "Gayrimüslimler de süreç içerisinde Arap dilini kendileri için lisan edindiler ve Arap elbiselerini giydiler. Daha sonra onların vaziyeti, Kur'an'ın şeriatına tabi olmaları ve İslâm'ın akidesini benimsemeleri ile neticelendi. Nitekim bin senelik hâkimiyetin ardından kökleşmiş Helenistik kültür bile bunun karşısında âciz ve Roma orduları vatanlarını terk etmek zorunda kalmışlardır. Aynı şekilde resmî Bizans Devleti'nin mezhebi haricinde Hristiyan mezheplerin ortaya çıktığı bölgelerin hepsinde de İslâmî akide ve ibadet biçimleri yaygınlaşmıştır. Bölge insanları yeni dine iman edip ona samimiyetle gönül verdiler ve yeni dine usulleri ile beraber öylesine sımsıkı sarıldılar ki bu vaziyet eski tanrılarını kısa sürede unutturuverdi. İslâm dini Çin, Endonezya ve Hindistan, Arap Yarımadası, Mısır, Şam ve Endülüs'e uzanan bölgelerdeki halkların gönlüne öylesine kök saldı ki onların hülyalarını değiştirdi, ahlaklarına hâkim oldu, hayatlarının akışına tesir etti ve onlara dünya hayatının yorgunluklarını ve yükünü hafifletecek umutlar ekti. İzzeti ve şerefi kendilerine giydirdi. İşte bu din, aralarındaki anlaşmazlık ve siyasi farklılıklara rağmen onları birleştirmiş ve kalplerini birbirlerine ısındırmıştır."
Sayfa 54 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
İslâm iktisat nizamında bütçe gelirleri:
"III. AbdurRahman Devri'nde bütçe gelirleri 12 milyon 45 bin altın dinara ulaşmıştı. Bu rakam büyük bir tahminle Latin Hristiyan memleketlerindeki hükümetlerin toplam gelirlerini aşıyordu. Bu da doğru siyasetlerin neticelerinden bir netice olarak ziraata, sanayi ve ticarete olan ilginin gelişmesi ölçüsünde sağlanmıştır. Yoksa sözkonusu gelirlerin kaynağı yüksek derecedeki vergiler değildi."
Sayfa 57 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
Dünya hayatı hakkındaki külli fikir ise ancak kâinat, insan, hayat ve dünya hayatı öncesi ile sonrası hakkında ve de insan, hayat, kâinatın bu dünya hayatı öncesi ve sonrası ile alakası noktasında bir fikrinin oluşturulmasından sonra mümkün olabilir. Bu da insan, hayat ve kâinatın arkasındaki perdenin aralanıp hakkında kapsamlı bir fikrin verilmesi ile olacaktır.
Sayfa 86 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
65 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.