Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahmet Ünal

Ahmet ÜnalHititler Devrinde Anadolu 2 yazarı
Yazar
9.4/10
20 Kişi
53
Okunma
4
Beğeni
1.803
Görüntülenme

Ahmet Ünal Sözleri ve Alıntıları

Ahmet Ünal sözleri ve alıntılarını, Ahmet Ünal kitap alıntılarını, Ahmet Ünal en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mümin, Rabbinin kendisine yakın olduğunu bilir. O'nu görüyormuş gibi hayatını sürdürür.
Allah, her şeyi öncesinde bir benzeri ve örneği olmadan, maddeye, mekâna ve zamana bağlı kalmadan yaratandır.
Reklam
İnsanlar adi olduklarından, ortalıklarda hep dedikodular dolaşır.
Sayfa 187 - Hititler'de bir atasözü
"Hitit tarihi ve uygarlığıda henüz dünya tarihi içindeki yerini alabilmiş değildir."
"Hititlerin geriye bıraktıkları arkeolojik eserlerin ilk keşfini yapan 17. yüzyıl Türk gezgini Evliya Çelebi' dir."
Bizzat Atatürk'ün kendi çabaları ve kendi öz kaynaklarıyla 1931 yılında, sonradan Türk Tarih Kurumu olarak bilinen Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti'nin kurulması, mo­dern Türkiye'de tarih araştırmaları açısından atılmış büyük bir adımdır.
Reklam
Tevrat'ta geçen Hititlerin, Orta Anadolu'da bü­yük bir imparatorluk kuran Hititlerle hiçbir şekilde ilgisi yoktur; buradaki Hititler­le, Hitit İmparatorluğu M.Ö. 1200'lerde yıkıldıktan sonra Güneydoğu Anadolu ve Kuzey Suriye'de kurulmuş olan ve aşırı derecede Aramileşmiş olan Geç Hitit dev­letleri ve kavmi kastedilmektedir.
Hititler Anadolu'ya başlangıçta sızma yoluyla girmişler, ancak ayakları yere değ­ dikten sonradır ki, askeri yöntemler kullanarak bağımsız devlet kurma, yayılma ve işgal yollarına gitmişlerdir. Bu tarihi süreç onları sonraları, Yakındoğu' daki moda­ya uyarak büyük devlet, dünya devleti kurmaya kadar götürmüştür.
bugüne kadar hakikaten Hititlerin bir yerlerden Anadolu' ya göç ettiklerine dair hiçbir iz ve delil bulunama­mıştır. Keza hayali anavatanda olduğu gibi Anadolu' da da onların göçlerle geldiklerine dair hiçbir iz yoktur. Ama bu, onların asla yerli Anadolu kavmi olarak kabul edilmeleri anlamına gelmez.
Her şeyden önce belirtmek gerekir ki, eski çağlarda Kafkasya ve Doğu Anadolu' da aşağı yukarı bugün de olduğu gibi, Kafkas kavimleri ve onlarla akraba olan Hur­riler ile Hattiler oturmaktaydı.
Reklam
İlmi olarak dil benzerliklerini keşfeden ve çeşitli Hint-Avrupa dillerinde "tanrı" sözcüğünü esas alarak sözcükleri birbirleriyle kıyaslayan insanların başında Joseph Scaliger gelir. Roman dillerindeki deus'a karşın Anglosakson dillerinde onun yerini tutan god, Grekçe theos, Slavca bog ve Çekçe buh onun dikkatini çekmişti ve birbirleriyle akraba olan bu dilleri, çeşitli dillerde farklılıklar gösteren bu sözcüğü esas alarak tasnif etmişti.
Neşet Ertaş söyleşilerinde Abdal (Bektaşi) dedelerinden bahseder. Dede, köylülerin borçla dertle kesip kendisinin önüne koydukları tavuktan azar azar etrafa dağıtır; birisi "dede az vermedin mi" dese, "lokma karın doyurmaz şefaat arttırır" dermiş ve sonuçta tavuğun dörtte üçü dedenin önünde kalırmış. Bu durumda dedenin sunduğu şey tavuk değil, şefaat oluyordu.
Sayfa 280Kitabı okudu
Herkes yediği yemeğin içinde sadece et, sebze, su, tuz, biber ve baharat olduğunu zanneder; oysa orada da tonlarca tuzlu ter yanında kazanlar dolusu kan vardır. Boşuna değil son akşam yemeğinin yendiği Eucharist ayinde ekmek yanında kan da görülür. Tolstoy'un dediği gibi savaşlarda tüm kötü insanlar bir araya gelir vurur, kırar, yağmalarlar ama iyi ve aç insanlar eylemsiz kalırlardı. Güçlü olan zorba olan zayıfı ya öldürür ya tutsak alır ya da yerinden yurdundan eder, birinin sevinç ve refahı diğerine ölüm veya keder olurdu. Kanla yemeğin nasıl iç içe girdiğini görmek isteyenler ayak ucunda oturmuş eşi olduğu halde bir çadırın içinde Büyük bir keyifle yan gelip uzanan Yeni Asur Kralı Asurbanipal'in saray kabartmalarında sergilediği bir yemek sahnesini seyredebilirler. Tespih taneleri gibi dizilerek çadırın çatısına asılmış düşman kellelerinden damlayan kanlar neredeyse tabak ve kadehlerin içine akmaktadır ama ne kraliyet çifti ne de bu kanlı ziyafete katılan yalakalarının umurunda bile değildir. Arabasız, evsiz, barksız, erkeksiz, kadınsız, annesiz, babasız, telefonsuz, bilgisayarsız, müdürsüz, onbaşısız, polissiz, başkansız, mermisiz, giysisiz, yaşayabilirsiniz ama gıdasız asla!
Hemen belirtelim ki, anavatanlarını en erken terk eden kavim Hititlerdir ve bu durum onların karışmasında ve melezleşmesinde etken olmuştur. Ve hatta bazı kavimler dillerini tamamen unutup yozlaşmışlardır. En azından Anadolu' da yaşamış ka­vimlerin tüm devirlerde melez olduklarını, kafatasları üzerinde yapılan antropolijik ölçümler de göstermiştir.
Hitit Belediyesi :)
Kazısı yapılmış Hitit kentlerindeki temiz su kanalları, künkler, kanalizasyonlar, kap kaçaklar gibi arkeolojik buluntular incelenip değerlendirildiğinde, Hititlerin pek çok Türk belediye başkanına parmak ısırtacak işler becerdikleri görülür. Metinlerden bir tanesi, herkesin gözü önünde çöp dökme ve yakmanın bundan tam 3500 sene önce yasaklanmış olduğunu kanıtlar.
Sayfa 243Kitabı okudu
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.