Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahmet Vurgun

7.3/10
4 Kişi
9
Okunma
1
Beğeni
785
Görüntülenme

Hakkında

Osmanbey İlköğretim Okulu ve Simav Cumhuriyet Lisesi’nde eğitimini tamamladı. 2010 yılında Selçuk Üniversitesi Tarih Öğretmenliği Bölümünden mezun oldu. 2011 yılında Muğla Üniversitesine Araştırma Görevlisi olarak atandı. 2012’de Marmara Üniversitesine lisansüstü eğitim yapmak üzere görevlendirildi. 2014 yılında hazırladığı “Türkiye’de Milli Tarih Anlayışı ve Öğretimi” adlı yüksek lisans teziyle uzman unvanını aldı. Türk Eğitim Tarihi, Tarih Eğitimi ve Yerel Tarih alanlarında çalışan Ahmet Vurgun’un, Avrasya’da Türk Dili ve Tarihi Eğitimi ile Prof. Dr. Akdes Nimet Kurat Makaleler (I-II-III) adlı ortak olarak yayına hazırladığı kitapları bulunmaktadır. Türk Dünyası Eğitimciler Birliği ve Tarih Eğitimcileri Birliği Derneği üyesi olan Ahmet Vurgun halen, Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Tarih Öğretmenliği Anabilim Dalı’nda görev yapmaktadır.
Unvan:
Akademisyen, Yazar
Doğum:
Simav, Kütahya, 1987

Okurlar

1 okur beğendi.
9 okur okudu.
2 okur okuyor.
8 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Çocukların eğitimine karşı hassas bir Sultan
II. Abdülhamid'e göre gayrimüslim çocukları Müslüman çocuklarına nazaran daha iyi bir eğitim imkânına sahiptir. Bundan dolayı Müslüman çocukları gayrimüslimler karşısında geride kalmaktadır. İşte bu konuya bir çözüm olması düşüncesiyle kimsesiz Müslüman çocukları eğitecek ve Sanayi mektebine geçiş yapılacak tarza bir okul yapılmasını emretmiştir. Aynı zamanda bu okulun masrafları için kendi hazinesinden de para ayırmıştır. Sultan, kamuoyunun da bu konuda bilinçlenmesi için gazeteler aracılığıyla bu durumun duyurulmasını ve böylece hayırseverlerinde bu kampanyaya katılmalarını sağlamak istemiştir.
Sayfa 28
Reklam
Dönemin sosyal yapısı
Bu dönemde ahlâk çerçevesinde okulun çevresi de dikkatle takip edilmiş ve öğrencilerin ahlâkını etkileyecek veya etkilemesi muhtemel durumlara karşı tedbirler alınmıştır. Şehzadebaşı İbtidaî Mektebine giden çocuklar, bölgedeki arabacılardan korunmak istenmiştir. Çünkü hem arabacılardan meydana gelen pislik sıhhatleri açısından, hem de arabacıların kendi aralarındaki konuşmaları ve davranışları, ahlâkî bakımdan sakıncalı görülmüştür. Okulun çevresindeki ahali bu durumu ilgili mercilere şikayet ederek arabacıların başka bir bölgeye nakillerini istemiştir (B.O.A., M.F. MKT., 1307:117/2).
Sayfa 43
Öğrencilerin okul hayatına devamında kilit nokta
Erzurum Maarif Müdürlüğüne gönderilen bir yazıda iki yıl üst üste başarısız olduğu için okuldan atılan öğrencilerin geri kabul edilebileceği, ancak ahlâksızlıktan dolayı okuldan atılanların ise tekrar geri kabul edilmeyeceği bildirilmiştir.
Milli Tarih
Bütün bunlara baktığımızda milli tarihin, II. Abdülhamid zamanındaki tarih çalışmalarından doğduğunu söyleyebiliriz. Yani milli tarih, salt cumhuriyet kadrolarının yeni ortaya koyduğu bir tarih anlayışı değildir. Tam tersine temelleri 19. yüzyıla değin uzanmaktadır.
Milli Tarih
Kushner, bu dönemdeki tarih anlayışını şu şekilde özetlemiştir: "Sultan II. Abdülhamid zamanında Türk tarihine karşı artan ilgi, Türklerde Türk tarihinin gerçekte Türk milletinin kendi tarihi olduğu gerçeğini oluşturmaya başlamıştı."
Henüz kayıt yok
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok