Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Akın Birdal

Akın BirdalCansuyu yazarı
Yazar
5.3/10
7 Kişi
20
Okunma
2
Beğeni
704
Görüntülenme

Akın Birdal Sözleri ve Alıntıları

Akın Birdal sözleri ve alıntılarını, Akın Birdal kitap alıntılarını, Akın Birdal en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kırlangıçlar akşamın alaca karanlığını yırtarak uçuşuyor…
Reklam
Aziz Nesin
Kavaklıdere Sineması'nda düzenlenen bir açık oturumda, konuşmacılar sunumlarını tamamladıktan sonra sıra izleyenlerin sorularına gelmişti. Beklenildiği gibi soruların çoğu Aziz Nesin'e soruluyordu. Henüz olağan bir ortama dönülmediğinden, soruların bir takım polemiklere yol açmaması için sözlü değil yazılı sorulması istenmişti. Soranların adlarını yazmış olanların sorularını yanıtladıktan sonra, adlarını yazmamış olanları da eleştirerek, "Neden adınızı yazmıyorsunuz? Korkudan korktukça ne yapabilirsiniz ki? Biz burada konuşuyoruz ama bazılarınız adını bile yazmaya çekiniyor. Peki biz kahraman mıyız bunları konuşurken? Hayır. Ama tarihsel-toplumsal bir sorumluluğu yerine getirmeye çalışıyoruz. O zaman siz de soru soran her kimse artık; merakından mı, öğrenmek istediğinden mi ya da başka bir niyetle mi soruyor, belirtmelisiniz. Biz ne bilelim. Soru soran kişi adını yazsın biz de yanıtlayalım." demişti.
Sayfa 133 - A7 yayınlarıKitabı okudu
Devlet bizi düşüncelerimizi açıklamaktan, “düşünce suçlusu” olarak içeri tıktı. Şimdi burada düşünmek için daha çok zaman buluyoruz.
Bugün görüş günüydü. Günlerin en güzeli!
Reklam
Çocuklarım, sizi özledim! Sizi kucaklamayı, sizi öpmeyi…
Sayfa 135Kitabı okudu
Karartılmış bir yaşamın atlasıyız, biz ve çocuklarımız.
Gerçekte cezaevleri o devletin aynasıdır. Devleti orada daha iyi anlamak ve tanımak olasıdır. Peki ya ülkenin bütünü bir cezaevine dönüşmüşse ne yapılır? Özgürlüğün ayrımına nasıl varılır? Ama asıl soru şudur: Biz mi cezaevindeyiz, yoksa cezaevi mi bizim içimizde?
Barışın, kardeşliğin, özgürlüğün ailesi ne büyük, ne geniş; ne soylu ve derin bir kökü var. Teşekkürler hepinize!
Sayfa 113Kitabı okudu
Reklam
Görüşmecilerim giyecek, yiyecek getirdiler. Kitap, defter, zarf, kağıt ve ilaç çıktı poşetlerden. Bir Salı daha geçti. Görüşe gelenler seni alıp götüreceklermiş gibi bir duygu sarar insanı. Koğuşa dönünce yine yalnızsın ve gelecek Salıyı beklemeye durursun yeniden.
Bugün Cumartesi. Temmuz güneşi bütün bedenimi ısıtıyor. Tel ağların üstünde uçurtmalar uçuyor. Özgürlük için…
Cezaevinde her şey inadına olmalı. Yaşamak, sevmek ve inadına direnmek.
Yılmaz Güney Trajedisi
Bir yıl sonra 29-29 Nisan günlerini anmak için Niğdeye gitmiştim. Cumhuriyet Meydanı'nda basın açıklamasını okumuştum.; dağılırken polisler, Savcı Sefa Mutlu' nun talimatı olduğunu söyleyerek beni gözaltına aldılar. Sefa Mutlu, 1974 yılında Yumurtalık'ta Yılmaz Güney'ce öldürüldüğü ileri sürülen kişidir. Sefa Mutlu, 21 Mayıs'ta Harp Okulu'ndan Uzaklaştırılan öğrencilerdendi. Bu öğrencilerin bir çoğu yeniden üniversitelere girmiş, değişik meslekler edinmişlerdi. İleride aralarında sosyalist olan da faşist olan da çıkmıştı. Ziraat Fakültesi'nde Akın Özdemir'in Talebe Cemiyeti Başkanlığı'nda Başkan Yardımcısı yine bir "21 Mayısçı" olan sosyalist Celil Aygüldü. Sefa Mutlu, Niğde' de her etkinlik yapmış isek ya izin vermek istemez ya da etkinlik hakkında soruşturmalar yürütürdü. Bizi o denli taciz etmiş ve germişti ki, "Bu belasını arıyor, bırakalım başkasından bulsun" diye sakinleştirmeye çalışırdım arkadaşları. Ne yazık ki Yumurtalık'ta bir film çekimi için bulunan Yılmaz Güney'in elinden bu belayı bulmuş olması çok trajik ve talihsizlik olmuştu.
Sayfa 57 - A7 kitapKitabı okudu
Gerçekte cezaevleri o devletin aynasıdır. Devleti orada daha iyi anlamak ve tanımak olasıdır. Peki ya ülkenin bütünü cezaevine dönmüşse? O zaman ne yapılı; özgürlüğün ayrımına nasıl varılır?
Sayfa 264Kitabı okudu
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.