Alaeddin Yalçınkaya sözleri ve alıntılarını, Alaeddin Yalçınkaya kitap alıntılarını, Alaeddin Yalçınkaya en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Karada sürüyle askerler pür-silâh oldukları halde süngüleri tüfenkleri ucunda ateş etmeye hazır ve denizde büyük zırhlılardan başka müteaddid küçük vapur ve sandallar asker ile dopdolu olduğu ve ağızları saray üzerine çevrilmiş müteaddid topları yüklü bulunduğu halde hemen yanaşmaya âmâde idiler...
"Mâdemki millet kendi mukadderâtını bir de kendisi idâre etmek tecrübesinde bulunmak istiyor, milletin istediği olsun." dedim ve mevcut lâyihalar (tasarılar) arasında Midhat Paşa'nınkini ta'dîlât-ı cüz'iyye (küçük değişiklikler) ile tasdîk ederek ma'lûm olan hatt-ı hümâyûnu ısdâr ettim (fermanı çıkarttım).
Ben istemedim ki benim askerlerim arasında kan dökülsün. Görüyordum ki artık milletin bana emniyeti yoktur. Sükûn hâsıl olunca (ortalık yatışınca) kendiliğimden çekilecektim. Ben bu arzuyu daha evvel izhâr etmiştim (göstermiştim). Mâni' oldular.
Hürriyet, bizim kâbiliyetimizi tamamıyla gösterdi. Nelere muktedir ve ne gibi şeylere âciz olduğumuzu sâye-i meşrûtiyette (meşrutiyetin himayesinde) ve üç, dört ay içinde tamamıyla öğrendik. Tehlike açıktan açığa görünüyordu.
Şarkî Rumeli mes'elesinde benim za'af göstermiş olduğumu pek çok iddiâ ettiler. "Za'af göstermek" mevcut kuvvetten istifade etmemek demektir. Hangi kuvvet mevcut idi de Şarkî Rumeli dâhilindeki hakk-ı hâkimiyeti müdâfa'a emrinde isti'mâl edilmedi (egemenliği savunmak için kullanılmadı)?.. Bunu düşünen ve söyleyen bir insâf sâhibini bugüne kadar işitmedim.
(Sultan Üçüncü Selim'in) Halefi olan Sultan Mustafa Râbi' (Dördüncü Mustafa) ne devam-ı ıslâhâta kâfi bir sahib-i iktidâr ve ne de ıslâhât icrâ edecek sûrette (düzeltme yapacak kadar) imtidâd-ı saltanata (saltanat süresine) mâlik olamadığından bir sene sonra mahlû'an saltanattan sâkıt olmuş (tahttan indirilmiş) ve yerine Sultan Mahmûd Sânî cülûs etmiştir (İkinci Mahmud tahta çıkmıştır).