Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Alain Minc

Alain MincYeni Ortaçağ yazarı
Yazar
7.3/10
4 Kişi
25
Okunma
2
Beğeni
886
Görüntülenme

En Beğenilen Alain Minc Gönderileri

En Beğenilen Alain Minc kitaplarını, en beğenilen Alain Minc sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Alain Minc yazarlarını, en beğenilen Alain Minc yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Avrupa Topluluğu, komünizmin çöküşü ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyet Birliği'nin dağılması sonucu anlamını yitirmiştir. Maastricht Anlaşması ölü doğmuş bir çocuktur.
Corona ile olabilir deniyor ama uzak bir ihtimal gibi
En eski ve en güçlü olanı da dahil, hiçbir sosyal altyapı kalıcı değildir. Sosyal aktörler ve sistemler arası değişikliklerin meydana gelmesi için de bizim alıştığımız anlamda ihtilaller olması gerekmeyecektir. Geleneksel ölçüler dışında yeni insanlar yeni iddialar ile ortaya çıkacak, kitlelerin desteğini alacak ve mevcut yönetim sistemi ve politik dengeleri son derece istikrarlı gözüken ülkeler bile bir anda pamuk ipliğine bağlı duruma gelebilecektir.
Reklam
Amerika dünya para sistemini kontrol etme uğruna uyguladığı finansal politikalarının sonunda kurbanı oldu. Dış borcu o kadar büyük boyutlara ulaştı ki artık kendisinin çıkarları ile askeri müdahalesinin giderlerini yükleyebileceği bir ülke ortada yoksa Amerika'nın ciddi bir dünya polisi rolünü oynaması olanaksız gözüküyor. Bu da Amerika'yı gittikçe dünyanın merkezi olmaktan uzaklaştırıyor.
Bu 18. YY'dan Bu tarafa en etkin Silah
İhtilal gücü etkin azınlıkların elinde değil, her an medyalar tarafından aydınlatılan ve harekete geçirilen kamuoyunun elinde olacaktır.
Hiçbir ülke, ister doğunun bugün için güçsüz belirsiz yapısı, ister batının daha sağlam ve güvenli gibi gözüken yapısı içinde olsun, sınırlarının değişmezliğinden emin olamaz. Fransa'nın Valon Topraklarına doğru genişlemesi, İskoçya'nın İngiltere'den kopması bile muhtemel olan bu devirde sınırların kesin ve değişmez çizgilerinden bahsetmek komik olacaktır.
19. yüzyıl tipi ihtilallerin geri dönüşü
Birincisi İtalya'da yaşanan entelektüel ihtilaldir. Diğer Avrupa Devletleri ve dünya İtalya'da neler olup bittiğini doğru değerlendiremiyor. Bunu o ülkenin hiç bitmeyen politik ve iktidar mücadelesinin şiddetli bir çeşidi gibi algılıyor. Halbuki İtalya'da yaşanan olay çok farklı bir olaydır. İtalya hiçbir zaman gerçek anlamda bir demokrasi
Reklam
Beş yıl öncesinin tek bir Avrupa heyecanını bugün hatırlayanlar bile çok az. Avrupa Birleşik Devletleri, biraz karmaşık bir organizasyon ama ortak ve tartışılmaz bir iradenin ürünüyken bugün sadece uzak bir hayaldir.
Avrupa eskiden tehdit altında olan ama risksiz bir ülkeyken bugün tehditlerden arınmış riskli bir kıta haline gelmiştir. Ortak birleştirici, dayanışma unsuru olan komünizm artık yok. Dediğimiz gibi tabu yıkıldı. Peki acaba bu tabunun yerini İslam alabilir mi? Hayır alamaz zira bugünkü İslam Dünyası homojen, tek vücut ve tek sesli değildir. İslam Dünyasının iktidarını ele geçirmeye çalışan ve batıya Stalin yönetimindeki Sovyetler Birliği'ni hatırlatan bir İran kabusunun hemen yanı başında, Avrupa Kıtası'na daha yakın, Orta Doğunun en güçlü İslam Ülkesi bulunuyor. Bu ülke Türkiye'dir. Batının ne yazı ki yeterince tanımadığı bir dost olan Türkiye yıllarca NATO'nun içinde Sovyetler Birliği'ne karşı en güvenilir hudut bekçisi olmuş, körfez savaşında da batı ile yaptığı dayanışma sayesinde o zaferin anahtarı olmuştur. Şimdilerde ise Sovyetlerden dağılan Müslüman ve Türk asıllı yeni cumhuriyetlerde İran'ın bütün gayretlerine karşın yine Türkiye ağır basmaktadır.
doğu-batı bloğu
Yıkılan duvar bugüne kadar onlara sadece karaborsa, dolara ulaşma yarışı, daha çok yokluk ve Marx'ın hiç düşünemediği bir hakim sınıfın yaratılmasını, yani mafyayı getirdi.
20. yüzyılda hemen hemen hiçbir ihtilal olmamıştır. Ne 1917'deki Bolşeviklerin zaferi, ne 1933'teki Nazi olayı, ne de komünizmin çöküşü birer gerçek ihtilaldir. Bir ihtilalin temelinde iki olgu yatar. Birincisi o ana kadar bilinmeyen bir yönetici sınıfının iktidara el koyması, ikincisi de bunun beraberinde bir kararsızlık (bilinmeyenler) dönemi getirmesi. Halbuki 20. yüzyılda ihtilal olarak nitelenen hiçbir olay bu özelliklere sahip değildi. Tabii ki önlerinde davul zurna çalarak ben geliyor diyen olayları devekuşu misali görmezlikten gelen aptallar bilahare bunu bir ihtilal olarak vasıflandırabilirler.
94 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.