Albrecht Koschorke Gönderileri
Albrecht Koschorke kitaplarını, Albrecht Koschorke sözleri ve alıntılarını, Albrecht Koschorke yazarlarını, Albrecht Koschorke yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nasıl inandık ama gerçeğini bildiğimiz yalanlara :)
Yalan olduğunu bile bile kendi yalanlarına inanmak, genel bir insan eğilimidir. Bu, bir yanıyla, algı ile bakış açısını eşleyerek bilişsel uyumsuzluklardan kaçınma ve böylece psişik enerji sarfiyatından kaçınma eğilimiyle açıklanabilir. Bir diğer açıklamaysa, başarılı yalanların ancak çok büyük bedeller ödeyerek vazgeçilebilecek semantik yatırımlar olmalarıdır.
Sayfa 93 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Başarısının sırrının önemsiz olmayan bir kısmı, kendi kendini coşturmakta saklıdır. Bunu benimseyen, coşkudan payını da alır. Fanatik toplumsal hareketlerin "diyonizyak" etkisi burada yatar.
Kendi kendini ateşieyebilme etkisi, tıpkı liderin kendisi gibi kitlesinin de onun söylediği sözlere gerçekten inanmasının gerekmemesinin nedenlerinden birisidir. Zorunlu olan, her iki tarafın, aşırı beyanların gösterişçi onayı üzerine bir ortaklık inşa etmekte anlaşmaları, kendi kendilerinin cezbesine kapılmaları ve dışlarında kalanların düzenini muzaffer bir havayla şoke etmeleridir sadece. Yarı doğrular böyle bir anlaşma için biçilmiş kaftandır çünkü daha esnek bir kullanım olanağı sunarlar.
Sayfa 93 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Kavgam'ın serinkanlı okuyucuları için kitabın albenisi, onlara farklı düşüncelerle mücadelesinden galip çıkmış bir kanaat sunması değil, diyaloğu öfkeyle sona erdirmesidir. Bu noktadan sonra Hitler'in tiradlarına gönülden inanıp inanmamanın bir önemi kalmaz. Hatta Nazi elitinin görece entelektüel kimi üyeleri gibi, bir yandan Hitler'in sözde bilimsel ırk teorisiyle dalga geçip yırtınırcasına attığı nutuklara bıyık altından gülerken, bir yandan da üçüncü kişilerden gelebilecek her türlü saygısızlığı merhametsizce cezalandırma refleksini hissetmek de mümkündür. Kavgam parti üyelerine, her türden itiraza sadistçe bir zevkle "ben sana göstermez miyim" tavrıyla mukabelede bulunma ruhsatı verir.
Bu tehditkarlık, dar anlamda ideolojik sadakatten çok daha farklı bir düzleme uzanan cemaatleştirici gücüyle bir çekim yaratır.
Sayfa 78 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
"yahudiler dünya ırkları arasındaki en zararlı ırktır."
Sayfa 76 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Ama sorsan Hitler hepsini manipüle etmişti derler di mi...
Araştırmalar Nazi rejiminin genç bürokratlarının "Hitler'e karşı mesafeli ve tepeden bakan bir yaklaşımları olduğunu, ona kitle ajitatörü ve organizatör olarak saygı duysalar da onu siyasi bir akıl olarak fazla önemsemediklerini" gösteriyor. Fakat bu küçümseme Nazi sistemine zarar vermedi; aksine kendilerini radikal sağcı entelektüeller olarak gören elit kesim, "Nazi rejiminin zayıf ideolojik ve teorik yapısında", bu ideolojiye kendi damgasını vurma fırsatını gördü. Onlar önderlerini siyasi olarak kullanabilecekleri ve ideolojik olarak onu gölgede bırakabilecekleri yanılsamasına kapılmışlardı.
Sayfa 72 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
"Bir propagandanın doğruluk veya yanlışlığının" yalnızca "elde ettiği başarı"ıyla ölçülmesi, kendi kendini doğrulayan totolojik bir döngü oluşturur. Kendini yegane doğru olarak sunduğu için ona inanılır ve kitleler ona inandığı için doğrudur.
Sayfa 69 - İletişim YayınlarıKitabı okudu