1981 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun olduktan sonra, uzun bir süre gazetecilik yaptı. Aralıksız on bir yıl çalıştığı Tercüman Gazetesi’nde haftalık kültür/sanat yazıları yazdı, redaktörlük ve yazı işleri müdürlüğü görevlerinde bulundu ( 1982-1993). 1993 yılı Nisan ayında görsel basına geçti; İhlas Haber Ajansı (İHA)’nın Görüntülü Haber Servisi’ni kurdu ve yaklaşık üç yıl yöneticiliğini yaptı. Daha sonra, Show TV’de Haber Müdürlüğü (1996), Star TV’de Yurt Haberleri Müdürlüğü (1996-1999) ve NTV’de Yurt Haberleri Editörlüğü (1999-2001) görevlerinde bulundu. Batılılaşma Sürecinde Çok Yönlü Bir Osmanlı Aydını: Münif Paşa (İst. Kitabevi Yayınevi, 2004, İst. Bilge Kültür Sanat Yayınevi, 2012) adlı çalışmasıyla 2002 yılında doktor, Batılılaşma ve TürkEdebiyatı LaleDevri’nden Tanzimat’a Yenileşme- (İst. Bilge Kültür Sanat, 2008, 2013) adlı incelemesiyle 2010 yılında doçent oldu. 2016 yılı başında Yeni Türk Edebiyatı Anabilim Dalı’nda profesör oldu.
TEKRAR BASKI | ZİYA PAŞA’NIN İRONİ VE PARODİ ŞAHESERİ ZAFERNAME
Zafernâme
Ziya Paşa’nın eserleri içinde istisnai bir yer tutan Zafernâme, Türk edebiyatında da bir eşi daha bulunmayan çarpıcı bir denemedir. Zafernâme’nin farklılığı; hem daha önce hiç örneği verilmemiş özel kurgusu ve yapısından hem de aynı şekilde özgün kılınabilmiş içeriğinden ileri gelmektedir.
Zafernâme çok “tür”lü bir eserdir ve çok “yazar”lı bir görüntüye sahiptir. “Kaside”, “Tahmis” ve “Şerh” olmak üzere, nazım-nesir karışık üç bölümden oluşmuş ve her bölümün altına başka başka imzalar atılmıştır.
Zafernâme içeriğiyle de çok şaşırtıcıdır: İsmine bakılarak bir övgü eseri beklenirken Ziya Paşa, tam aksine, harika bir “yergi” ortaya koymuştur. Ama eser, asla, sövgü edebiyatımızın yeni bir halkası değildir. Ziya Paşa, devrini aşan bir yaklaşımla metnini toplumsal bir eleştiriye ve gerçek bir “satir”e dönüştürmeyi başarmıştır.
Ve satirin iki önemli silahı vardır; “ironi” ve “parodi”. Ziya Paşa’nın, bu iki tekniği erken bir dönemde ustalıkla kullanmış olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Öyleyse, Zafernâme’nin çağdaş kuramlar ışığında bir analizi, belki, bir hakkın geç de olsa teslim edilmesi anlamına gelecektir.
Eğer eski türkçeden azcık anlamıyorsanız ve tarihle ilgilenmiyorsaniz boşuna okumayın zamanınıza yazık.Eserde jön türklerden olan ziya paşamızın o zaman ki sadrazam ali paşaya muhalefetini anlatıyor.Amma öyle bir muhalefet ediyorki bildiğin mekanın sahibi etkisi yaratıyor.Yazdığı kasideleri sadrazamın dalkavuğu olan 3 kişinin ağzından yazmış gibi göstererek ve bunu ironi tekniği kullanıp ince ince ama öldürücü bir şekilde kullanarak karşımıza bu eseri çıkartıyor.Sadrazamin ölümünün sebeplerinden birinin bu eser olduğu söyleniyor düşünün artık ziya paşa nasıl diss atmış .d
ZafernâmeAli Budak · Bilge Kültür Sanat Yayınları · 20123 okunma
Peygamber Efendimiz'i (s.a.v) anlatan güzel bir kitap daha.Bitmesin istedim,hayatımı değiştirecek örnekler aldım.Çocuklara,ailesine,çevresine ve diğer canlılara(hayvan ve bitki) nasıl merhametli davrandığı öyle güzel anlatılmış ki kaynaklarını da her sayfada belirtmiş olması yazara artı puan kattı benim için.Okunması gereken kitaplar arasında olmalı.Kesinlikle tavsiye ederim.
Münif Paşa’nın Mecmûa-i Fünûn’u pek bilinmez. Ama dönemin çağdaş şehir ve sokak hayatının nasıl olması gerektiği üzerine çok fazla öneride bulunmuştur. İstanbul’un ahşap yapılarından tutun, dar sokaklarından kaldırımlarına kadar dikkat çekmiştir. Eserde en dikkatimi çeken bölüm olmuştur Münif Paşanın geçtiği dizeler. Onun çizdiği kent hayatı da çizdiği kent insanı da çağdaştır.