Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ali Dönmez

6.3/10
6 Kişi
21
Okunma
5
Beğeni
2.056
Görüntülenme

Ali Dönmez Gönderileri

Ali Dönmez kitaplarını, Ali Dönmez sözleri ve alıntılarını, Ali Dönmez yazarlarını, Ali Dönmez yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Oysa, bütün yurdun ve koskoca bir ulusun ölüm ve kalımı söz konusu olurken, "yurtseverim" diyenlerin kendi sonlarını düşünmelerine yer var mıdır ?
'8/9 Ağustos 1915 gece yarısından evvel saat 11.30'da, gecenin karanlıkları içinde, 19. Tümen karargahından hareket ettim. Kemalyeri civarından Kocadereköy kuzeyine çıktım. Dört aydan beri ilk defa bir dereceye kadar temiz hava teneffüs ediyordum. Hakikaten, Arıburnu mıntıkasının ateş hattında ve o hattaki karargahlarda yaşayanların teneffüs ettiği hava, insan cesetlerinin kokuşmasıyla kimyasal özelliğini kaybetmiş bir havaydı' -Albay Mustafa Kemal-
Reklam
Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve yok oluş vardır. Her ilerlemenin ve kurtuluşun anası hürriyettir.
İnsanlar tembel algılayıcılar (McGuire, 1969) ya da biraz daha cömert davranırsak bilişsel cimriler olarak tanımlanabilirler. (Taylor, 1981).
Sayfa 237 - Gündoğan YayınlarıKitabı okudu
Williams James
Bir kişinin, onu tanıyan ve kafalarında onun bir imgesini taşıyan insanların sayısı kadar çok toplumsal benliği vardır. Fakat imgeleri taşıyan bireylerin doğal olarak sınıflara ayrıldığında, düşüncelerine önem verdiği kişilerden oluşan ayırtkan grupların sayısı kadar toplumsal benliğe sahip olduğunu söyleyebiliriz. Birey bu farklı gruplardan herbirine genellikle, farklı bir yönünü gösterir.
Sayfa 165 - Gündoğan YayınlarıKitabı okudu
Erving Goofman için görünüşler dünyası, olanın bütünüdür, "ruh" ya da özbenlik bir aldatmacadır. Toplumsal etkileşimler her bireyin içinde bir "rolü" oynadığı bir tiyatro oyunudur. Bir rol kişinin benliğini ifade eden dikkatle seçilmiş sözlü ve sözsüz tepkiler akımıdır. Her birimiz yalnızca değişik edimlerimizin (performanslarımızın) bir toplamıyızdır.
Sayfa 161 - Gündoğan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sidney Jourard yalnızca başkalarına açılarak kendimizin farkına varmaya başarabileceğimize inanmaktadır: "Kendimi açarak başkalarının ruhumu tanımalarına izin verebilirim. Onu yalnızca ben onlara açarsam bilebilirler yani gerçekten bilebilirler. Gerçekten, onu açtığım durumlar dışında, kendi ruhumu tanıyıp tanımadığımdan kuşku duymaya başlıyorum. Onu açılarak diğer bir kişinin bilgisine sunduğum anda 'kendimi' gerçekten bilebileceğimden kuşkuluyum."
Sayfa 161 - Gündoğan YayınlarıKitabı okudu
W.H.Auden
Kendimi sevebilmek için kendi kafamda yaratmaya çalıştığım kendi imgemle, beni sevebilmeleri için başkalarının kafalarında yaratmaya çalıştığım imgem çok farklıdır.
Sayfa 152 - Gündoğan YayınlarıKitabı okudu
Oynadığımız toplumsal roller dışında bir "gerçek benliğimiz var mıdır?" Verdikleri izlenimin kesin bir biçimde farkında olan, başkalarını etkilemek için bu izlenimi sürekli olarak ayarlayan, araştırmalarda yüksek düzeyde ayarlamacı oldukları saptanan kişiler için yanıt "evet" olmayabilir.
Sayfa 152 - Gündoğan YayınlarıKitabı okudu
televizyonu olan kentlerle olmayan kentler arasında suç oranları bakımından bir fark bulunamamıştır.
Sayfa 78 - Gündoğan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
McKenna
Kentlerdeki insanlar, belli bir işle meşgul olsunlar ya da olmasınlar, küçük kasabalarda yaşayan insanlardan daha az yardımcı ve bilgi vermeye daha az eğilimli görünmektedirler..... Evlerdeki kişiler, evin yeri neresi olursa olsun, mağazalarda çalışan insanlardan daha az yardımcı ve bilgi verici bulunmuştur.
Sayfa 57 - Gündoğan YayınlarıKitabı okudu
"Kentiler birbirleriyle oldukça daralıp küçülmüş roller içinde karşılaşırlar... Belli kişilere daha az bağımlıdırlar ve başkalarına bağımlılıkları, bağımlı oldukları başkasının etkinlik alanının oldukça önemsiz bir yönü ile sınırlıdır".
Sayfa 55 - Gündoğan YayınlarıKitabı okudu
Latané ve Darley (1969) bir bunalım durumunda, seyircinin işe karışması olasılığını laboratuar yöntemleri ile araştırdılar ve deneysel olarak şu ilkeyi saptadılar: Seyirci sayısının çokluğu ölçüsünde onlardan herhangi birinin bir bunalım durumunda işe karışması olasılığı azalımaktadır. New York'un City (Kent) Universitesinden Gaertner ve Bickman seyirci ya da tanıkların tanık oldukları olaya karışmaları ile ilgili çalışmalarına ırklararası yardımlaşmayı da kattılar. Böyle bir çalışmada, siyah ve beyaz kişiler, açıkça tanınabilir aksanlarla, tanımadıkları insanlara telefon ettiler, (yanlış numara çevirdiklerini söyleyerek) şehirlerarası bir yolda arabalarının bozulduğu ve telefon etmek için başka bozuk paralarının kalmadığına ilişkin inanılabilir öykü anlatarak, onlardan bir oto tamircisine telefon etmelerini istediler. Araştırıcılar, beyazların yardım görme olasılıklarının siyahlardan daha yüksek olduğunu ortaya çıkardılar. Bu bulgu, etnik ya da ırksal dayanışmanın da yüklülükle başa çıkmada bir başka araç işlevi görebileceğine işaret etmektedir: Kentli yalnızca kendi etnik grubundan olanların seslerine kulak vererek yükünü azaltıp kent çeşitliliğini bir elekten geçirebilir, yüklülük "sempati alanı" daraltılarak başaçıkılabilir duruma getirilir.
Sayfa 49 - Gündoğan YayınlarıKitabı okudu
Genovese Cinayeti, The Nation, Milgram ve Hollander
"Kentte arkadaşlık ve tanışıklıklar temelde fiziksel yakınlığa dayalı olarak biçimlenmezler. Kentin değişik bölgelerinde pek çok yakın arkadaşı olan biri, yandaki dairede oturanın kim olduğunu bilmeyebilir. Bu bir kentlinin, genelde, bir köylüden daha az arkadaşı olduğu, ya da gerektiğinde yardımına koşacak daha az kişi tanıdığı anlamına gelmez, ama dostlarının sürekli el altında olmadığı söylenebilir. Bayan Genovese fiziksel olarak çevresinde bulunanlardan anında yardım istemişti. Kent'in onu insanlarla dostça ilişkiler kurmaktan yoksun bıraktığına ilişkin hiçbir kanıt yoktur, ama yardıma koşabilecek arkadaşlarının, ölümünü getiren o acıklı sahneden kilometrelerce uzakta oldukları ise bir gerçekti. Dahası, yardım çığlıklarının belli bir kişiye yönelik değil de, genel olduğu da ortadadır. Fakat yalnızca, bireyler birşeyler yapabilirler. Olayda, yardım çığlıkları belli bir kişiye yönelik olmadığı için, hiç kimse özel bir sorumluluk duymamıştı. İşlenen suç ve toplumun tepki göstermedeki başarısızlığı bize gülünç gelebilir. O zamanlar, olayın geçtiği semt olan Kew Gardens sakinlerine de komşulardan hiçbirinin bir polis bile çağırmayabileceği olasılığı pekala gülünç gelebilirdi. Tanıklardan herbirinin, bu pek doğal adımı, bir başkasının atmış olduğuna inanmış olması ortak bir duyarlık felcinin gelişmesine neden olmuş olabilir.
Sayfa 48 - Gündoğan YayınlarıKitabı okudu
Toplumsal sorumluluk
Bir kent toplumsal psikolojisi için temel ilgi noktası bireylerle ahlaksal ve toplumsal bağların, doğal olarak, kısıtlanmış olmasıdır. Bu durum. işleme kapasitesine oranla girdilerin çok fazla doğrudan ve beklenen bir sonucudur. Toplumsal bağların, kaynaşma ve dayanışmanın bu tür kısıtlanışı başkalarının gereksinimleriyle ilgilenmeme, hatta büyük bir umutsuzluk içinde çırpınma durumunda olsalar bile başkalarına yardımı reddetmek, genel olarak insanlara iyilik yapmaktan kaçınmak, basit toplumsal inceliklere (otobüste bir bayana yer vermek, birine çarpıldığında "özür dilemek" gibi) boş vermek ve benzeri biçimlerde ortaya çıkar. İşlenecek birimlerin toplam sayısı arttıkça ve işleme kapasitesi sınırlı bir aracı (makineyi) zorladıkça, herhangi bir davranış ya da etkileşimde, giderek daha fazla ayrıntı atlanmak zorundadır.
Sayfa 47 - Gündoğan YayınlarıKitabı okudu
104 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.