Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ali Dönmez

6.3/10
6 Kişi
21
Okunma
5
Beğeni
2.092
Görüntülenme

Ali Dönmez Gönderileri

Ali Dönmez kitaplarını, Ali Dönmez sözleri ve alıntılarını, Ali Dönmez yazarlarını, Ali Dönmez yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
McKenna
Kentlerdeki insanlar, belli bir işle meşgul olsunlar ya da olmasınlar, küçük kasabalarda yaşayan insanlardan daha az yardımcı ve bilgi vermeye daha az eğilimli görünmektedirler..... Evlerdeki kişiler, evin yeri neresi olursa olsun, mağazalarda çalışan insanlardan daha az yardımcı ve bilgi verici bulunmuştur.
Sayfa 57 - Gündoğan YayınlarıKitabı okudu
"Kentiler birbirleriyle oldukça daralıp küçülmüş roller içinde karşılaşırlar... Belli kişilere daha az bağımlıdırlar ve başkalarına bağımlılıkları, bağımlı oldukları başkasının etkinlik alanının oldukça önemsiz bir yönü ile sınırlıdır".
Sayfa 55 - Gündoğan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Latané ve Darley (1969) bir bunalım durumunda, seyircinin işe karışması olasılığını laboratuar yöntemleri ile araştırdılar ve deneysel olarak şu ilkeyi saptadılar: Seyirci sayısının çokluğu ölçüsünde onlardan herhangi birinin bir bunalım durumunda işe karışması olasılığı azalımaktadır. New York'un City (Kent) Universitesinden Gaertner ve Bickman seyirci ya da tanıkların tanık oldukları olaya karışmaları ile ilgili çalışmalarına ırklararası yardımlaşmayı da kattılar. Böyle bir çalışmada, siyah ve beyaz kişiler, açıkça tanınabilir aksanlarla, tanımadıkları insanlara telefon ettiler, (yanlış numara çevirdiklerini söyleyerek) şehirlerarası bir yolda arabalarının bozulduğu ve telefon etmek için başka bozuk paralarının kalmadığına ilişkin inanılabilir öykü anlatarak, onlardan bir oto tamircisine telefon etmelerini istediler. Araştırıcılar, beyazların yardım görme olasılıklarının siyahlardan daha yüksek olduğunu ortaya çıkardılar. Bu bulgu, etnik ya da ırksal dayanışmanın da yüklülükle başa çıkmada bir başka araç işlevi görebileceğine işaret etmektedir: Kentli yalnızca kendi etnik grubundan olanların seslerine kulak vererek yükünü azaltıp kent çeşitliliğini bir elekten geçirebilir, yüklülük "sempati alanı" daraltılarak başaçıkılabilir duruma getirilir.
Sayfa 49 - Gündoğan YayınlarıKitabı okudu
Genovese Cinayeti, The Nation, Milgram ve Hollander
"Kentte arkadaşlık ve tanışıklıklar temelde fiziksel yakınlığa dayalı olarak biçimlenmezler. Kentin değişik bölgelerinde pek çok yakın arkadaşı olan biri, yandaki dairede oturanın kim olduğunu bilmeyebilir. Bu bir kentlinin, genelde, bir köylüden daha az arkadaşı olduğu, ya da gerektiğinde yardımına koşacak daha az kişi tanıdığı anlamına gelmez, ama dostlarının sürekli el altında olmadığı söylenebilir. Bayan Genovese fiziksel olarak çevresinde bulunanlardan anında yardım istemişti. Kent'in onu insanlarla dostça ilişkiler kurmaktan yoksun bıraktığına ilişkin hiçbir kanıt yoktur, ama yardıma koşabilecek arkadaşlarının, ölümünü getiren o acıklı sahneden kilometrelerce uzakta oldukları ise bir gerçekti. Dahası, yardım çığlıklarının belli bir kişiye yönelik değil de, genel olduğu da ortadadır. Fakat yalnızca, bireyler birşeyler yapabilirler. Olayda, yardım çığlıkları belli bir kişiye yönelik olmadığı için, hiç kimse özel bir sorumluluk duymamıştı. İşlenen suç ve toplumun tepki göstermedeki başarısızlığı bize gülünç gelebilir. O zamanlar, olayın geçtiği semt olan Kew Gardens sakinlerine de komşulardan hiçbirinin bir polis bile çağırmayabileceği olasılığı pekala gülünç gelebilirdi. Tanıklardan herbirinin, bu pek doğal adımı, bir başkasının atmış olduğuna inanmış olması ortak bir duyarlık felcinin gelişmesine neden olmuş olabilir.
Sayfa 48 - Gündoğan YayınlarıKitabı okudu
Toplumsal sorumluluk
Bir kent toplumsal psikolojisi için temel ilgi noktası bireylerle ahlaksal ve toplumsal bağların, doğal olarak, kısıtlanmış olmasıdır. Bu durum. işleme kapasitesine oranla girdilerin çok fazla doğrudan ve beklenen bir sonucudur. Toplumsal bağların, kaynaşma ve dayanışmanın bu tür kısıtlanışı başkalarının gereksinimleriyle ilgilenmeme, hatta büyük bir umutsuzluk içinde çırpınma durumunda olsalar bile başkalarına yardımı reddetmek, genel olarak insanlara iyilik yapmaktan kaçınmak, basit toplumsal inceliklere (otobüste bir bayana yer vermek, birine çarpıldığında "özür dilemek" gibi) boş vermek ve benzeri biçimlerde ortaya çıkar. İşlenecek birimlerin toplam sayısı arttıkça ve işleme kapasitesi sınırlı bir aracı (makineyi) zorladıkça, herhangi bir davranış ya da etkileşimde, giderek daha fazla ayrıntı atlanmak zorundadır.
Sayfa 47 - Gündoğan YayınlarıKitabı okudu
Louise Wirth'in kuramsal değişkenlerinde eksik kalan ya da doyurucu olmayan bir şey vardır. Kalabalıklar yoğunluk ve çeşitlilik nüfusbilimsel (demografik) gerçeklerdir, fakat henüz psikolojik değişkenler değildirler. Bireyin dışındadırlar. Psikoloji bireyin deneyimlerini kentsel yaşamın nüfusbilimsel (demografik) koşullarına bağlayan bir görüşe gereksinim duymaktadır. Yüklülük kavramı bir bağ sağlamaktadır. Sistem analizinden çıkarılan bu deyim çevreden gelen girdileri işlemede sistemin yetersizliği anlamını taşır. Sistem yetersizdir çünkü, girdiler işleyebileceğinin çok üstündedir, ya da artık girdiler o kadar hızlı gelmektedir ki, girdi B sunulduğunda girdi A işlenememektedir. Yüklülük söz konusu ise uyarlanmalar da söz konusu olacaktır. Sistem, özellikleri saptamak, seçimler yapmak zorundadır. B sırada bekletilirken A'ya öncelik verilebilir, ya da bir girdi tümüyle gözden çıkarılabilir. Yaşadığımız biçimiyle kent yaşamı yüklülükle başa çıkma uğraşları ve sonuç olarak uyarlanmalardan oluşur. Yüklülük rol edimlerini, toplumsal kuralların evrimini, bilişsel işlevleri ve olanakların kullanılmasını etkileyerek günlük yaşamı bir çok düzeyde soysuzlaştırır (bozar, deforme eder).
Sayfa 45 - Gündoğan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
(1) insan kalabalıkları, (2) yüksek nüfus yoğunluğu (3) nüfusun çeşitliliği. Bu üç etmenin kent yaşamına ilişkin herhangi bir toplumsal-psikolojik kuramın kökeninde yer alması gerekiyor çünkü bunlar büyük kent yaşamımızın tüm yönlerini koşullandıran etmenlerdir.
Sayfa 45 - Gündoğan YayınlarıKitabı okudu
Bütün çağdaş toplumların, özellikle de büyük kentin bir ayırtkanlığı olan, bireyle toplumsal çevre arasına kurumların yerleştirilmiş olmasının olumsuz yönleri vardır. Bu durum bireyi doğrudan toplumsal ilişki ve çevresindeki yaşamla bir bütünleşmişlik duygusundan yoksun bırakır. Kişiyi hem boğar hem de toplumsal çevresinden onu korur.
Sayfa 47 - Gündoğan YayınlarıKitabı okudu
Kentlerde yaşam
En son olarak da önlem alınmaması durumunda, bireyi yutacak boyutlarda, yoğun girdileri emmeleri için uzmanlaşmış kurumlar yaratmaktır. New York'ta yaya kaldırımlarını sürekli dolduran bir dilenciler ordusuna dönüşebilecek 1 milyon kişinin parasal gereksinimleri ile ilgilenen sosyal hizmet kurumları vardır.
Sayfa 46 - Gündoğan YayınlarıKitabı okudu
Kentlerde yaşam
Yüklülükle başa çıkmada kullanılan 5. tepki, girdilerin yeğinliğini gene süzme araçlarından yararlanarak, başkaları ile yalnızca güçsüz ve yüzeysel iletişim biçimlerine izin verecek ölçülere düşürmektir.
Sayfa 46 - Gündoğan YayınlarıKitabı okudu
104 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.