Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ali Kirman

Ali KirmanToplulukları İkna Sanatı yazarı
Yazar
6.3/10
4 Kişi
6
Okunma
0
Beğeni
399
Görüntülenme

Ali Kirman Gönderileri

Ali Kirman kitaplarını, Ali Kirman sözleri ve alıntılarını, Ali Kirman yazarlarını, Ali Kirman yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Modernleşme sadece dinin toplumsal, ekonomik ve politik değişimlere verdiği yanıt değildi. Dinin kendisi, reform, bireyciliğin yükselişi ve parçalanma arasındaki bağların bir adım gerisinde olarak değişimin bir nedeniydi.
Sayfa 29 - Otto YayınlarıKitabı okuyor
İnsanın artan değerlendirme ve ihtiyaçlarını karşılama kapasitesi toplumsal refahın Tanrı'nın inayetinde değil, sosyal planlamaya bağlı olduğu kabulüne yol açmıştır.
Sayfa 19 - Otto YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Seküler dünyada:
Gündelik hayat pragmatik tutumlar, sebep sonuç düşüncesiyle doldurulur.
Sayfa 13 - Otto YayınlarıKitabı okuyor
..sekülerleşme, dini bilincin, faaliyetlerin ve kurumların toplumsal önemini kaybettiği bir süreçtir. Dinin, toplumsal sistemin işleyişinde marjinal hale geldiğini ve doğaüstüne bağlı faktörlerin kontrolünü dağıtmak suretiyle toplumun işleyişi için esas fonksiyonların rasyonelleşmeye başladığını gösterir.
Sayfa 12 - Otto YayınlarıKitabı okuyor
Sekülerleşme:
Sosyologlar bu kavramı dini otoritenin toplumsal yer, zaman, hizmetler, kaynaklar ve personel üzerindeki kontrolünü kaybettiği, ampirik usuller ile dünyaevi amaç ve gayelerin öbür dünya ya da doğaüstü amaçlara yönelik ritüel ve sembolik aksiyon örneklerinin yerini aldığı farklı süreçleri ifade etmek için kullanmışlardır.
Sayfa 9 - Otto YayınlarıKitabı okuyor
Dini kurumlar toplumda merkeziliğini yitirdiği, toplum da artık dini amaçlara öncelik vermediği gibi dini bilincin bir fenomen olarak daha az görünürlüğü olsa da zayıflamış göründüğü açıktır.
Reklam
Tarihsel kanıt inkar edilemez, ancak dindarlık Hıristiyanlıkla eşitlenmemelidir. Paganizm ve dalalet çoğu zaman kayıtsızlıkla itham edilmiştir. Ancak bunlar toplumun dindarlığından ziyade sekülerliğinin göstergeleridir.
Dini ibadetler toplumun üyeleri için zorunlu olmaktan çıkmış ve bütünüyle gönüllü hale gelmiştir.
Tutumlar, davranış ve eylem için rehber olarak Tanrı'nın iradesi daha az anılır ve duaya veya bedduaya nadiren müracaat edilir olmuştur. Dini semboller anlamlarını, canlılıklarını ve cazibelerini kaybetmiş, haçlar ve tespihler geniş oranda dekoratif araçlar haline gelmiştir. Örneğin büyü, popüler biçimde astroloji, insanın zevkini okşayan bir eğlence haline gelmiştir. Gündelik hayat pragmatik tutumlar sebep sonuç düşüncesiyle doldurulur.
Batı'da din bir zamanlar toplumsal düzeni etkileyici, kapsayıcı ve hatta belirleyici iken artık toplumsal düzenin sadece bir bölümü haline gelmiştir.
Reklam
Sekülerleşme, dini bilincin, faaliyetlerin ve kurumların toplumsal önemini kaybettiği bir süreçtir.
Bir zamanlar sekülerleşmeden söz ederken, fonksiyonalist tanımlamalar kullanıldığında, din belli kaçınılmaz fonksiyonlan yerine getirmekle tanımlandığından, belirli fonksiyonlar toplumun devamı ve uyumu için kaçınılmaz olarak değerlendirildigi kadar, o şey imkansız olmasa da zor hale gelir.
Din fonksiyonel olarak tanımlandığında, dogaüstüne, ahlaka, inanca, kadere, nihai anlama veya son amaçlara atıf yapmayan çok çeşitli ideolojiler ve faaliyetler bazen din olarak (tanımlanmayla) kabul edilebilir.
Sekülerizm ise bir ideolojidir, taraftarları da dini olmayan veya din karşıtı ilkeleri kişisel ahlak ve toplumsal örgütlenmenin temeli olarak desteklemek suretiyle doğaüstücülüğün bütün biçimlerini ve ona bağlı unsurlari bilinçli olarak açıga vururlar.
Sekülerleşme aslında dini aktiviteler, inançlar, düşünme biçimleri ve kurumlardaki bir çöküş süreciyle ilgilidir.