Ali Şir Nevai Gönderileri
Ali Şir Nevai kitaplarını, Ali Şir Nevai sözleri ve alıntılarını, Ali Şir Nevai yazarlarını, Ali Şir Nevai yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Umarım ki Türk ulusunun sanat, edebiyat ve bilim adamlarına, meydana çıkardığım bu büyük gerçekliklerle öz dilimiz üzerinde değerli üstünlükler sağladım. Onlar bu önemli noktaları anlıyarak Farsçaya bağlananların dil uzatmalarından başa kakmalarından kurtuldular. Benim bu gizli şeyleri ortaya koymakta çektiğim çetin emeklere karşılık olarak gene umarım ki bu fakiri hayır dualarla yâdedeler ve ruhumu bu yolda şad edeler.
Farslar büyük küçük kardeşlerin ikisine birden birader derler; Türkler büyüğüne ağa, küçüğüne ini derler. Farslar kız kardeşlerin büyüğüne de küçüğüne de hâher derler; Türkler büyüğüne ikeci küçüğüne singil derler. Türkler babanın büyük olsun küçük olsun erkek kardeşine apağa, ananınkine de tagayı derler; Farslar bunların hiç birisine ad koymamışlardır. Arapça olarak amm ve hâl derler ve köngültaşı, eteke ve ingeyi hep Türkçe ile anlatırlar. Sonra herkesin bildiği çadıra hargâh derler ama parçalarının hepsini de Türkçe söylerler. Tünğlük, özük, torlug, basrug, çığ, kanat, közenek, ug, bagış, busaga, irkene ve benzerleri gibi.
Sayfa 126Kitabı okudu
Şiir gönül işidir. O evrilir, çevrilir, sevgiye, aşka varır
Söz bir incidir ki onun denizi gönüldür ve gönül bütün anlamları kendisinde toplayan bir şeydir. Nitekim denizden gevherler dalgıç eliyle meydana çıkar; onlara cevahirciler katında değer biçilir. Gönülden de söz incileri söylenme şerefine bu işin uzmanları diliyle ererler; onların ağızlarında canlanırlar ve oranlarına göre yayılırlar, ün alırlar. İncinin değer dereceleri pek çoktur; bir paradan binlerce liraya kadar yükselebilir
Türkün bilgisiz ve zavallı gençleri güzel sanarak farsça şiir yazmıya özeniyorlar; bir insan etraflı ve iyi düşünse türkçede bu kadar genişlikler, zenginlikler durup dururken bu dilde şiir söylemenin daha yerinde ve daha kolay olacağını anlar...
İSMET İNÖNÜ, ilk sayfadan alıntı
İçinde bulunduğumuz dünya mücadelesini görüyoruz: Millî dil ve milli tarih meselesi bir milli varlık, hatta bir milli müdafaa meselesidir.