Alper İplikci 1988 yılında Erzurum’da doğdu. 2012 yılında Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Aynı yıl Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yüksek lisans eğitimine başladı ve 2015 yılında eğitimini sürdürdüğü enstitüye bağlı olarak Araştırma Görevlisi olarak atandı. 2015 yılında yüksek lisans eğitimini tamamlayarak bağlı bulunduğu enstitüde doktora eğitimine başladı ve halen doktora eğitimini sürdürmektedir. Bu zamana kadar ulusal hakemli dergilerde yayınlanmış iki makalesi ve sunmuş olduğu, uluslararası düzeyde bir bildirisi bulunmaktadır.
Augustinus’a göre Cennet’ten düşüşten dolayı insanlar, doğal olarak sosyal değildir. İnsanlar daha çok bencildirler ve düzene, itaate ve toplumsal iş birliğine zorlanmak için devlete ihtiyaç duyarlar. Devlet olmazsa anarşi ortaya çıkar.
Olgular tarihçi onlara başvurunca bilgi vermektedirler; olgulara nasıl bir sıralamaya göre veya ne gibi bir bağlam çerçevesinde öncelik verileceğinin kararı tarihçiye aittir. Bu ise tarihçinin veya tarihçilerin zaman zaman mutlak hakikatmiş gibi bize sunduklarının aslında olgular çokluğu içinden seçilenler olduğunu unutmamayı gerekli kılar.
Foucault, Nietzsche gibi bütün modernist tarihin iddialarını son tahlilde geçersiz görür ve naif ampiristlerin “zaman ötesi ve özsel” olduğuna inandıkları tarihsel hakikatleri tespit etme çaba ve arzularını elinin tersiyle iter. Ampirizmden kesin bir kopuş olarak ifade edilebilecek olan bu yaklaşım açısından; nesnellik iddiasının kendisinin tarihsel ve kültürel bir kurmaca olduğu göz önüne alınırsa, herhangi bir şeyi nesnel olarak bilmenin mümkün olmadığı da görülecektir.
Kendi adıma, kesinlikle yanlış kitap seçimi oldu. Hoş, kitabı da ben seçmedim; bir arkadaşım okumam gerektiğini düşündüğü için vermişti. Bir nevi kısa bilgilendirici yazıların toplamı olarak düşünülebilir bu kitap. Sanki daha fazla söz söylenecek bir alan tarih felsefesi ya da benim bu konulardaki kısıtlı bilgim bu kitabı tam anlamıyla yorumlamama elverişli değil. Tadı yoktu kitabın, tarih bölümünden mezun bir arkadaşıma göreyse doğru seçim değil en başından; tarih felsefesi için başka kaynaklardan okuma yapmak daha doğru olabilirmiş -şimdilik bu kaynakların neler olduğunu hatırlamıyorum, ancak merak eden olursa yeniden öğrenebilir ve buraya da ekleyebilirim-. Fakat nihayetinde, genel anlamda bilgi sahibi olmamı sağlayarak tarihe yaklaşımlar çerçevesinde tarihe yönelik eleştirel bir bakış açısı oluşturma sürecimi olumlu etkiledi diyebilirim.
Hakim olmadığım halde, böyle bir alana başka kitaplardan dahil olmayı ben de önerebilirim sanıyorum.
Dikkatli okumalar.
Tarih FelsefesiM. Hanifi Macit · Pegem Akademi Yayıncılık · 20175 okunma