“Zaten sen kütüphanede bir erkeği çaktırmadan kesmeyi bile beceremeyecek kadar aptal, o erkek ayağına geldiğinde ağlayacak kadar korkak ve “Neyin var?”dediğimde, “ Annemi özledim,” diyecek kadar çocuktun.”
“Ozan kucağında bilgisayarla, öyle neşeli konuşuyordu ki sonsuza kadar onu dinleyebilirdim. Anlatacak tek kelimem yoktu onun yanında. Ama dinlemek istediğim koca bir dünya vardı.”